Karateci Kız gururumuzdur!

Filiz Akın, Bülent Kayabaş’ı niye öldürüyor bilemiyorum, çünkü “Karateci Kız” elimden kurtulmuş bir kült filmdir.

Haberin Devamı

Bülent Kayabaş’ın iki karate darbesiyle elindeki bıçağı kaptırdıktan sonra 6 kurşun yiyerek Hakk’ın rahmetine yürüdüğü sahneyle ilgili sorulacak en son soruyu yönelttiğimin farkındayım.
Niye öldürüyorsa öldürüyor işte...
Şiddete karşıyız fakat Filiz Akın gibi hanımefendiliğiyle nam salmış bir insan elini kana buluyorsa elbette kendince haklı bir sebebi vardır!

İNGİLTERE BU TÜRK FİLMİNİ KONUŞUYOR/WEB TV

* * *

“Ne diyorsun pazar pazar?..” diyenleri öncelikle hurriyet.com.tr’ye davet etmeliyim.
Web sayfamızda “İngiltere bu Türk filmini konuşuyor: Dünyanın en kötü sahnesi seçildi” başlığıyla duyurulan haberde bahsi geçen film 1973 yapımı “Karateci Kız”.
Video paylaşım sitelerinde kendi içinde bir rekora doğru koşan sahnenin yarattığı “infial” belli ki sadece İngiltere’yle sınırlı kalmamış, tüm dünya şokta!
Benim gibi fantastik Türk filmlerine yürekten bağlı olanlara “Ne var canım bunda?” diye omuz silkerek karşılayacağı sahneyi ölümsüz kılan elbette Bülent Kayabaş’ın performansı.

* * *

Haberin Devamı

Erman Hoca’nın Maraton günlerinde yaptığı gibi pozisyonu kare kare inceleyelim.
Filiz Akın (bu durumda Karateci Kız), önce “dubuha-dubuha” şeklinde iki adet kesme vuruşla Bülent Kayabaş’ı sade döşenmiş bekâr odasındaki yatağına postalıyor.
Aldığı darbelerden önce elinde bıçak olan Bülent Kayabaş, Yeşilçam geleneğinde “Yatağa kapanıp hıçkırıklarla ağlayan insan” pozisyonuna düşünce belli ki bu durumdan bir ders çıkarıyor.
Çünkü bir sonraki karede elinde bir tabancayla ayakta dikildiğini görüyoruz.
Ha, bu arada Bülent Kayabaş’ın “Ağzı burnu hafta sonu Alaçatı Çarşısı’na dönmüş” vaziyette, bunu da atlamayalım.
Bülent Kayabaş elinde tabancasıyla ve dönemin modasını tüm çarpıcılığıyla temsil eden kazağıyla dikilirken Filiz Akın tabancasını -niyeyse- elini ileri uzatarak ateşliyor.

* * *

Ve Bülent Kayabaş’ın seyredene “Öl istersen artık abi, bak sıkılıyoruz, üzülüyoruz” dedirten ölüm sahnesi başlıyor.
Kayabaş ilk kurşunun ardından 18 saniye boyunca tutunduğu sarmaşık kopmuş Tarzan gibi “Aaaaaaağğğ!” şeklinde kesintisiz bağırıyor.
Bu arada merminin nereye isabet ettiğini, Kayabaş’ın elini vurulduğu yere götürüp yumruk sıkması ve yumruğundan kan damlamasıyla anlıyoruz.
Filiz Akın ikinci kurşunu yolluyor Kayabaş’ın dayanıklı bünyesine: Bu kez çığlık 8 saniye ve Bülent Kayabaş, “Şuralarımı da ov dercesine” sırtını dönüp duvar takvimine sarılıyor. Bu arada önden giren merminin arkada iz bıraktığını ancak arkadan giren merminin ön tarafta iz bırakmadığını öğreniyor, fizik ve kriminal bilgilerimizi güncelliyoruz.

* * *

Haberin Devamı

Filiz Akın “Ayol öl, aaa bu ne böyle!” ifadesiyle kalan dört mermiyi de yollarken Bülent Kayabaş tabancasını sıkıp bağırmaktan öte bir şey yapamıyor.
Nihayet gözleri açık şekilde, mesut günlerinde dergi karıştırdığı yatağına uzanıyor Kayabaş.
Gözleri açık ama “Son” yazdığına göre öldüğünü düşünüyoruz; yok bir de ölmeseydi!

* * *

Ben hâlâ “Ne var bunda canım, gayet de güzel bir sahne olmuş” noktasındayım.
Çok affedersiniz ama kötü film diyeceksek “Üç Süpermen Olimpiyatlarda”yı seyretmemiş kimselerle bu tartışmaya girmem bile...  Sigara içen bıyıklı Superman (Yılmaz Köksal) görmüşüm, ötesi mi var Allah aşkına!
O filmin yanında “Dünyayı Kurtaran Adam” bir Stanley Kubrick başyapıtı gibi kalır, o kadar söyleyeyim...
Karateci Kız gururumuzdur!
Absürd pazarlar, artık daha ne kadar absürd olacaksa hayatlarımız...

Haberin Devamı

(Not: Rolünü uzatmak için ölmeyen aktör parodisi konusunda Peter Sellers’ın “Party” filminin açılış sahnesindeki performansını tek geçerim, ancak bu sahneden dolayı çok sevdiğim Filiz Akın ve Bülent Kayabaş’ı ayrıca kutlarım. İyi ki çekmişler...)

Yazarın Tüm Yazıları