Paylaş
Dengeli olmaksa, temel direğimiz.
Gayretli, kararlı, çalışkan olmakla, aşırı hırs arasında ince bir çizgi vardır.
Onurlu, dik duruşla; kibirli, egosu şişkinlik arasında da ince bir çizgi vardır.
Alçak gönüllülükle; etkisiz, iradesiz, silik bir kişilik arasındaki inceliği kaçırırız çoğu kez.
Samimiyet ve içtenlikle, laubaliliği; açık sözlülükle, patavatsızlığı da karıştırırız.
Cesaretle aptallık da, birbirine çok yakındır.
Her şey birbirine yakındır.
Kahkahayla, gözyaşı; aşırı sevinçle, aşırı keder birbirine yakındır.
Doğrucu duruşla, geçimsizliği; kararlılıkla, kör inadı birbirine karıştırırız.
Şen şakrak olmakla; basitlik, sululuk da karıştırılmaya uygun davranışlardır.
İnce bir ayarla yapılmazsa eğer:
Özgüvenle, kibiri;
Bilgelikle, çokbilmişliği;
Dostlukla, teslimiyeti;
İyi niyetlilikle, saflığı;
Cömertlikle, savurganlığı karıştırır, dururuz.
Ve en çok karıştırdığımız, sonucu en kötü davranışımız ise şudur:
Çocuğumuzu koruduğumuzu sanarak, kişilik gelişimini engelleriz.
Çocuğumuza acıdığımızı sanarak da, başarısını engelleriz.
CESARET
Ne çok korkularımız var.
Hangi adımı atmaya kalkışsak, içimizdeki ‘öteki’ duygu, frenlemeye çalışır bizi.
Yapmakla yapmamak, başlamakla başlamamak arasında gider geliriz.
Bu ‘öteki’ duygu yüzünden, anlamsız korkularımız, kaygılarımız yüzünden ne çok şey kaçırmışızdır?
Çeşit çeşittir korku.
Bazen, ‘şunlar ne der, bunlar ne düşünür’ diye yoklar bizi.
Bazen, ‘başarabilir miyim’ diye gelir.
Bazen de, ‘ben bunları yaparsam, bana da şunları yaparlar’ duygusuyla engelleriz kendimizi.
Cesaret, bir tercihtir.
Derin ve güçlü bir tercih.
İnsanın zincirlerle yaşamaya ne kadar razı olmasıyla ilgilidir cesaret.
İçimizdeki özgürlüğe destek çıkmaktır ve gerçek kendimizi ortaya sürmektir cesaret.
Cahilce değil, hesapsız, ölçüsüz hiç değil.
Ama durmadan hesap yaparak ve herkesin ölçüsüne vurarak da değil.
Cesaret de, korku da asla gizlenemez.
Görülür, hissedilir, anlaşılır.
Bizdeki duygu, karşımızdakinin tutumunu belirler.
Cesaretin düşmanları, sadece kıskançlardır.
Oysa takdir edenler, imrenerek, gıpta ile bakanlar; hatta destekleyenler daha çok olacaktır.
Bir adım atarken, çoğu kez iyileri unutuyoruz.
Kaldı ki, tek başına da kalsa, cesaretin desteğe ihtiyacı yoktur.
Paylaş