Paylaş
Okul müdürleriyle sık sık bir araya geliyoruz:
Bu toplantılardan, yararlananlar da var, zorlananlar da.
‘Angarya’ görenler de var, önemseyenler de.
“Yine aynı şeyler” diyenler de var; “önemli konular görüştük” diyenler de.
Konuşulanları öğretmenlere aktarmak üzere not alanlar da var; uyuklayanlar da.
Yüreğini, ruhunu, duygularını işine adayanlar da var; başka dünyalarda gezinenler de.
* * *
İşini ve çocukları dünyanın merkezi olarak görenler de var; kendini dünyanın merkezine koyanlar da.
Alışkanlıklarının esiri olanlar da var; “dünü ile bugünü eşit” olmayan, yeniliklere açık, kendini sürekli geliştirenler de.
Öğretmeniyle, velisiyle okulu bütünleştirerek, ahenkli bir okul iklimi oluşturanlar da var; “ben bilirimci, dediğim dedikçi” tipler de.
‘Başkalarının gücünü’ kendi gücü sananlar da var; kendi yeteneklerini, okulunun hizmetine adayanlar da.
Ayakta kalmaya çalışanlar da var; okulunu ayakta tutmak için çabalayanlar da.
* * *
İmkânsızı mümkün kılan liderler de var; geniş imkânlar içinde, hiçbir şey yapamayan müdürler de.
Yönettiklerini mutsuz edenler de var; yönettiklerinden mutsuz olanlar da.
İrade ortaya koyarak, değişim, dönüşüm yaratanlar da var; silik, etkisiz, iradesiz bir şekilde, olup bitenleri seyredenler de.
Yalanların, dedikoduların, küçük şeylerin etkisiyle çırpınıp duranlar da var; üstün kişilik özellikleriyle, bunların esiri olmadan işine odaklananlar da.
Saygın olanlar da, saygı bekleyenler de, saygı peşinde koşanlar da, saygınlık uyandıranlar da var.
* * *
Büyük bir sorumluluk yüklendiğinin, derin bilinciyle yaşayanlar da var; normal, sıradan bir iş yaptığını sananlar da.
Zamanın ruhunu kavrayanlar da var; değişimi, yenilikleri konjonktürel ve geçici sanarak, ‘bugünü’ atlatmaya çalışanlar da.
İdeolojik değişmezlerini ruhuna kazımış ve değişmemeyi erdem sananlar da var; görüşlerini, günümüz koşullarıyla zenginleştirenler de.
Sürekli eleştiren, suçlayan, başarısızlıkların sorumlusu olarak başkalarını gösterenler de var; cesurca ortaya çıkıp, “tüm sorumluluk bana aittir” diyenler de.
* * *
Tek doğrunun ‘kendi doğruları’ olduğunu sananlar da var; doğruları arayanlar da.
Sürekli okuyan da var, okumaktan uzak duranlar da.
Veliyi, öğretmeni okula heyecan duyarak, koşarak getirenler de var; “yarın okul var” diye düşündükçe, herkesin uykularının kaçmasına sebep olanlar da.
Kendini, herkesle eşit, sıradan görerek; velinin, öğretmenin, öğrencinin kalbinde taht kuranlar da var; kendini üstün, bilgili, güçlü görerek herkesin nefretini tetikleyenler de!
* * *
Tüm bunlara bakılınca, en az olumlular kadar da olumsuzlar var gibi görünse de, şükür ki olumlu olanlar daha fazla.
Biz büyük bir aileyiz. İçimizde her çeşit insan olması normal.
* * *
Boşuna demiyoruz : “Okul, müdürü kadardır.”
AKYURT BAŞARIYA ODAKLANMIŞ
Hafta içinde Akyurt İlçesine gittik. Akyurt Kaymakamı Mustafa Yiğit, İlçe Millî Eğitim Müdürü Mesut Bayar ve okul müdürleriyle bir araya gelerek, ilçenin eğitimine ilişkin genel durumunu değerlendirdik.
Son yıllarda yapılan okullar, götürülen imkân ve hizmetler, Akyurt’u oldukça rahatlatmışa benziyor.
Derslik başına 20-23 öğrenci düşüyor. Okulların tamamında, normal eğitim yapılıyor. Öğretmen ihtiyacı olmadığı gibi, bazı branşlarda, ilk kez bu yıl, fazlalık bile oluşmuş.
Yöneticiler heyecanlı, mutlu; bu imkânlar karşısında, “bizim de yapmamız gereken şeyler var” diyorlar. Sorumluluk üstlenmişler.
Belediye Başkanı Gültekin Ayantaş, okullardan gelen talepleri tereddütsüz karşılıyor ve “eğitimin hizmetindeyiz” diyor.
Uğradığımız okullarda öğrenciler, öğretmenler, geleceğimizi şekillendirme gayreti içindeler.
Hayatın karmaşası içinde, kaçırdığımız oldukça olumlu, mutluluk verici şeyler de var.
Tüm ilçelerimizi, yeni eğitim-öğretim yılında da yerinde görmeye, izlemeye devam edeceğiz.
Paylaş