ASO Teknik Koleji

Nitelikli eleman yetiştirmeyi amaçlıyor.
Dahası, sektör, ihtiyaç duyduğu elemanı, kendi çabasıyla yetiştiriyor.
Okul, sektörün içinde ve gözetiminde.
Hem pratiği, hem teorik olanı birlikte yaşıyor, öğreniyor öğrenciler.
Oluşan meslek lisesi algısını, son derece olumlu bir yöne taşıyor.
Veliler çocuklarını bu okula yerleştirmek için yarışıyorlar ama okula puan üstünlüğüne göre girilebiliyor.

* * *

Bunların dışında, ASO Teknik Koleji’nin dikkat çeken bir uygulaması daha var.
Alanında öne çıkan, öğrencilere mesajı olan etkili isimleri okula davet ediyor, öğrencilerle buluşturuyor.
Öğrenciler de bir konuşmayı, konferansı dinleme ve ondan yararlanma çabası var.
Bu kültür oluşmuş.
Çocuklar bilinçli.
Konuşmacı konuşmasını yaparken, öğrenciler dikkat kesiliyor ve notlar alıyorlar.
Daha da mühimi, kendilerini önemli hissediyorlar.
Toplumca tanınan, bilinen, sorumluluk üstlenmiş kişilerin huzurlarına çıkması ve fikirlerini, deneyimlerini kendileriyle paylaşmasının ne demek olduğunun farkındalar.
Konuşma bittikten sonra da, hiçbir yönlendirme olmadan, kaygı duymadan, özgürce sorularını soruyorlar.
Okul idaresi, onlara bu güven duygusunu vermiş.
Bu programların tamamında Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ve diğer yöneticilerle okul müdürü Mustafa Daşçı, öğretmen ve idarecilerin tamamı hazır bulunuyor.
Herkes bu işi ciddiye alıyor.

*

Okullarımızın, toplum önderleriyle çocukları buluşturmalarında sayısız fayda var.

* * *

ASO Teknik Koleji’nin bu haftaki konuğu, eski Bakanlarımızdan Ömer Dinçer’di.
Oldukça yararlı bir konuşma yaptı.
Ömer Dinçer’in konuşması kuşkusuz öğrencilere yönelikti, ama herkesin yararlanacağı değerlendirmeler vardı.
Bu konuşmanın içeriği ayrı bir yazı konusu.

* * *

Ömer Dinçer’in öğrencilere söylediği birçok başlık vardı.
Ama belki bir tanesini öne çıkarmak gerekiyor.
Şunları söyledi Ömer Dinçer:
Bu dünyada en çok sevdiğiniz kişiyi; yani annenizi, babanızı, kardeşinizi, arkadaşınızı yıllarca görmediniz diyelim. Karşılaştığınızda ona kendinizle ilgili ne anlatmak isterseniz, öyle çalışın.
Yani, babacığım, anneciğim seni görmeyeli ben şunları yaptım, şu başarıları elde ettim, şu sonuçlara ulaştım demek istemez misiniz?

* * *

Ömer Dinçer’in, eğitimdeki sistem değişiklikleri, paradigmalar, karar süreçleri, aidiyet gibi çok önemli başlıklarda söyledikleriyse, derin bir bilinçle üzerinde düşünülmesi gereken değerlendirmelerdi.