‘LykIa World’ küllerinden doğar mı?

"Burhan Bey, sen dünyayı bilen insansın onun için turizme başla.” Dönemin Cumhurbaşkanı Turgat Özal’ın bu ‘görevlendirmesi’ ile turizm yatırımlarına 1985’te başladı Burhan Silahtaroğlu... Önce Robinson Club Çamyuva, sonra da Robinson Club Pamfilya, Kapadokya Lodge, Lykia World Ölüdeniz Village, Lykia World Residence yatırımları geldi. 2008’de yapılan 1200 yataklı Lykia World Antalya oteli ve 18 delikli Lykia Links golf sahası da eklendiğinde, turizm sektörüne 5 bin yatakla, 400 milyon Euro’nun üzerinde yatırım yapmış bir grup oldu Silkar. Ancak hızlı büyüme ve destinasyon seçimi nedeniyle son yatırımla birlikte finansman sorunları yaşamaya başlayan grup, 2014’te iflas erteleme kararı aldı. Aradan geçen süre içinde bazı otellerini satan Silkar, sorunları aşmaya çalışıyordu. Geçen haftalarda Lykia World Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Silahtaroğlu’ndan bir davet geldi. Başka bir işletmeci tarafından işletilen otel ve golf sahasının yeniden açıldığı belirtiliyordu. Ben de Atilla Silahtaroğlu’nu aradım ve gelişmeleri sordum.

CLUB MED ZARAR VERDİ

Silahtaroğlu, yaşadıkları sıkıntıların yanlış yatırımdan kaynaklanmadığı düşüncesinde. Türkiye’de finansman maliyetlerinin aşırı yüksek olması ve uzun vadeli finansman imkanı olmadığı için zora düştüklerini anlatıyor. Ancak geriye baktığında, bu süreci aşmak için attıkları adımların hatalı olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Bunlardan bir tanesi Lykia World Ölüdeniz tesisinin satışı ve ikincisi de Lykia World Antalya’nın işletilmesi amacıyla yabancı bir işletmeciyle yaptığımız (Club Med) işletme anlaşması. Çünkü sıkıntılı zamanlarda işletmeyi kapatarak, bize daha fazla gelir kaybı yaşattılar. Bu iki adım da Silkar’ın gelirlerinde büyük düşüşlere sebep oldu.” Bu sıkıntılı süreçte bir de objektiflikten yoksun verilmiş mahkeme kararları ile tesisin üç yıl boyunca haksız işgal edildiğini dile getiren Silahtaroğlu, “Bu kararları veren hakim 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında FETÖ/PDY suçlamasından görevden el çektirildi ve tutuklandı. Bu kararın düzeltilmesi üç yıl sürdü” diyor.

TURİZMİ ÇEŞİTLENDİRECEK

Lykia World Antalya’yı devralarak tüm badirelere rağmen mücadele ettiklerini söyleyen Silahtaroğlu, “İşimize bıraktığımız yerden devam ediyoruz” diyor ve şunları söylüyor: “2017 Eylül’den itibaren Lykia World Antalya Resort’u ve Links Golf sahası yeniden Silkar ailesinin işletme kültürü ile işletmeye başladık. Amacımız 2.5 km sahile sahip Lykia World Antalya’yı yeni Türkiye şartlarına uygun değişik konaklama türlerine ve misafir profiline göre yeniden projelendirmek, yeni yatırımlara ve yatırımcılara imkanlar açmak olacak.” Silahtaroğlu’nun hedefi bölgede sağlık, golf, kongre turizmi çeşitlendirmesi ile yatak kapasitesini artıracak yatırımcılar bulmak. Bunun için yeni ortaklıklara açık olduklarını belirtiyor. “Birden fazla otel yatırımına imkan sunabilecek bir bölgedeyiz. Tahsisler 49 yıl uzatıldı. Halihazırdaki 1200 yatak 4 bin yatağa kadar çıkabilecek durumda. Lykia World ailesi küllerinden yeniden doğuyor.”

Hızlı büyüme, uzun vadeli finansman imkanlarının kısıtlı olması ve turizmde yaşanan tehditler. Ortam kötü.

Türkiye’nin ilk turizm zincirlerinden birini yaratmak isteyen Silahtaroğlu ailesi küllerinden doğar mı? Zaman gösterecek.

ANKARA İLERİ TEKNOLOJİ ÜSSÜ OLSUN

ANKARA dendi mi, pek çok kişinin aklına ya gri bir kent geliyor ya da Yahya Kemal’in “Üstad Ankara’nın en çok nesini seviyorsunuz?” sorusuna verdiği “İstanbul’a dönüşünü” yanıtı.

Oysa Ankara’nın tarihi milattan önce 3 binli yıllara dayanıyor. Romalılardan, Lidyalılara, Perslerden Hititlere zengin bir tarihe  sahip. Dünyanın başka bir ülkesinde olsa ziyaret rekorları kıracak Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Koç Ailesi’nin açtığı Rahmi Koç Müzesi sayesinde bölgede yaşanan değişimle yeniden doğan Ankara Kalesi ve termal kaynaklarıyla çok ciddi zenginliklere sahip.

Bu zenginliklere karşın gelen turist sayısı 2017’nin 10 ayında sadece 459 bin olmuş. Yabancı turistler Kapadokya’ya giderken, sadece günü birlik uğruyor.

Ankara bu kısır döngüyü nasıl kıracak?

Son yıllarda iş dünyası örgütlerinde bu konuda bazı çabalar var. Ankara Ticaret Odası’nın iki yıldır düzenlediği Marka Festivali bunlardan biri. Ankaralılar da marka bilincini artırmak amacıyla düzenlenen festival her ne kadar ilgi çekmek, ziyaretçi almak için popüler kültür isimlerinden medet umsa da önemli bir etkinlik.

Merkezi Ankara’da olan Türkiye Genç İşadamları Derneği de bu konuya kafa yoranlardan. TÜGİAD, Ankara’nın geleceğini hem turizmde hem de ileri teknolojide görüyor. Başkan Ali Yücelen, bu konuda bir rapor hazırladıklarını, ilgili bakanlara sunacaklarını söylüyor.

Başkan Ali Yücelen, turizmin gelişmesi için önceliği Ankara’dan yapılacak direkt uçuşların artırılmasına veriyor. Türkiye’nin yeni kalkınma havzaları oluşturması gerektiğine de dikkat çekiyor.

Sunacakları raporda ise Ankara’nın Türkiye’de dijital sıçramayı gerçekleştirebilecek birkaç ilden biri olduğu belirtiliyor. Raporda yer alan saptamalar şöyle sıralanıyor:

- İleri teknolojili patent model başvurularının yüzde 14’ü Ankara’da gerçekleşiyor.

- Ar-Ge yapan üreticilerin yüzde 15’i ile ileri teknoloji üretiminin yüzde 13’ü Ankara’da.

- Ankara’nın ileri teknoloji üssü olarak kurgulanması gerekiyor.

- Bu bir devlet stratejisi olarak benimsenmeli ve ileri teknoloji yatırımları etkin biçimde desteklenmelidir.

Raporda yer alan rakamlar çarpıcı. Ankara’nın farklı bir bakış açısıyla ele alınması şart!

DOLARLA GETİRİ VAAT EDEN KİRAYI TL YAPAR MI?

DÖVİZDEKİ oynaklık nedeniyle perakendecilerin huzuru yeniden bozuldu. Alışveriş merkezlerinde dövize endeksli kira tartışması yeniden başladı. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, 3 yılda yüzde 70 artan kiralara dayanma gücünün kalmadığını, bir an önce ciro/kira düzeltmesine gidilmezse mağaza kapanmalarının tekrar başlayacağını söylüyor. Ancak Öncel’i telaşlandıran başka bir gelişme daha var: Sayıları giderek artan gayrimenkul fonlarından biri olarak kurulan Logos Birinci Gayrimenkul Yatırım Fonu’ndan gelen teklif.

Kurulan fon, yatırımcıları “dolar bazında kira getirisi” imkanı sunan Bahçeşehir’deki Akbatı AVM’ye yatırım yapmaya çağırıyor. Fonun taahhüt ettiği getiri ise dolar bazında yüzde 10’lar düzeyinde. 412 markanın üye olduğu BMD’nin başkanı Öncel, TL’ye geçmeyen ve toplam AVM’lerin yüzde 40’ına yakınını oluşturan yatırımcıların “Biz bankalardan dövizle borçlandık. Bankalar TL’ye dönmediklerine göre biz de dönemeyiz” gerekçesini hatırlatıyor. “Demek ki AVM yatırımcılarının gerekçesi masalmış. Döviz bazında bu kadar gelir taahhüt edilirken hangi AVM’yi TL’ye geçmeye ikna edebiliriz. Ancak bu tartışmalarla çok zaman kaybediyoruz. Türkiye’de TL’ye dönülmesi kaçınılmaz.”