Tırnaklarımızla kazıyoruz kuyuyu

İsmet SOLAK

İstanbul'un Kadıköy yakasında duygu yüklü bir törendeyiz; Diyabet ve Eğitim Merkezi açılıyor. Prof. Temel Yılmaz ve ekibi ile Diyabet Derneği yöneticileri tam kadro hazır.

Prof. Erdal İnönü, kurdeleyi kesiyor. Bir alkış, bir coşku ki, sormayın.

Türkiye Diyabet ve Tedavi Eğitim Vakfı'nın kurucularından biri olarak gözyaşlarımı tutamıyorum. Bunlar sevinç gözyaşları.

Tırnaklarımızla kazıyoruz bu kuyuyu.

NEREDEN NEREYE

1996 yılında vakfı kurarken ‘‘Acaba nereye kadar?’’ diye soruyorduk.

Şimdi, diyet uzmanı Emel Özer, elimi sıkarak, ‘‘Nereden nereye geldik değil mi İsmet abi’’ diye soruyor. Bu sorunun yanıtında gurur var, kıvanç var, coşku ve sevinç var. Sıfırdan buralara geldik.

Kadıköy yakası ilk kez bir diyabet merkezine kavuşuyor. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, çam ağaçları arasında bahçe içindeki bu köşkü bir protokolle bizim vakfa devrederken, Lions kulüpleri de iç donanımına büyük katkı yapıyorlar. Sadece, gözdibi aleti 85 bin dolar değerinde.

Ve, Lions kulübü bunu ABD'den getirip diyabet merkezine armağan ediyor.

İşimiz bununla bitmiyor.

Bir de Davutpaşa Medresesi olayımız var.

Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan, Roma-Bizans ve Osmanlı kültürünün mimari izlerini taşıyan bu yıkık-dökük medreseyi Diyabet Araştırma Merkezi yapılması için bizim vakfa verdi:

‘‘Bu tarihi yer yaşama dönüş yolu olsun.’’

Sadettin Tantan, Fatih'te nasıl insanların yüreklerini sevgiyle kaptıysa Kadıköy'de de Selami Öztürk aynı sevgi selinin içinde. 18 Nisan'a hazırlanıyorlar. Keşke bütün belediye başkanları böylesine duyarlı ve toplumun sağlığını düşünerek çalışsalar!

Davutpaşa Külliyesi'nin restorasyonu mimar Cengiz Bektaş denetiminde sürüyor. 1485 yılında, yani Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethi tarihinden 32 yıl sonra yapılan bu tarihi eserde özenle tüm geçmiş korunuyor.

Tarihi izler silinmeden, tarih çarpıtılmadan, depreme dayanıklı bir yapıyla ve insan sıcaklığı kazandırılarak onarılıyor.

Kadıköy'deki Diyabet Merkezi'ni açarken, İnönü, tüm odaları ilgi ve beğeniyle dolaştı:

‘‘Her şey çok iyi düşünülmüş. Her şey insanlar ve insanlık için donatılmış.’’

Zaten konuşmasında da bunu vurguladı:

‘‘İnsanları ürküten ve korkutan bir hastalığın zamanında teşhis ve gerekli tedavisi yapıldığında, insanlar eğitildiğinde hiç de korkulacak yanı olmadığı burada ortaya çıkıyor. Bu örnek davranışından dolayı katkısı olan herkesi kutluyorum.’’

Orada bulunan kalabalıktan yaşlı bir kadının sesi duyuldu:

‘‘Meclis'tekiler de senin örnek davranışından ders alsınlar.’’

Bu seste İnönü'yü siyasetten bıktıran, bezdirenlere anlamlı mesaj vardı, ama kim anlaya, kim dinleye!

SIRA BAKIRKÖY'DE

Yakında Bakırköy'de de diyabet merkezi açacağız. Bakırköy Belediye Başkanı ile Sağlık Bakanlığı ve bizim vakıf arasında gerekli protokol imzalandığında bu yöredeki 50 bin civarında şeker hastası da her türlü olanağa kavuşacak.

Sonra da, ekim ayında yapılacak Uluslararası Diyabet Kongresi'ne sıra gelecek. St. Vincent deklarasyonunun uygulamasına ilişkin beşinci toplantıya bizler evsahipliği yapacağız.

Dedim ya, tırnaklarımızla kazıyoruz kuyuyu.