Şeker dünyasında devlet sevinci

İsmet SOLAK

Yine şeker çocuklarla birlikteydim. Önce İzmit, ardından İstanbul'da...

Ankara'dan Kocaeli Üniversitesi'ne taşınan Doç. Dr. Şükrü Hatun, İzmitli diyabetlilere umut ışığı oldu. Öylesine sevecen ve kucaklayıcı ki, şeker çocuklar doktorlarını görünce, ‘‘İşte bizim Şükrü Bey amcamız’’ diye takılıp boynuna sarılıyorlar.

SİRMEN'E BRAVO

Yine öyle oldu. Kerem, Tolga, Çağrı, Duygu, Ebru, Görkem, Öyküm, Tuğba yine ‘‘Şükrü Bey amcalarının’’ boynuna sarıldılar. Üstelik toplantıdan sonra Tolga ve Öyküm'ün doğum günleri kutlandı. Şeker çocuklar Diş Hekimi Nuran Kaya ve Şükrü Hatun ile eğlencenin doruğuna çıktılar. Nuran Hanım zaten tüm şeker çocuklarının ablası veya annesi sayılıyor.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ilginç bir uygulama başlatmış, çok etkilendim. Belediyenin şehrin göbeğine yaptırdığı iş merkezinin bir katı Kocaeli Tıp Fakültesi öğretim üyelerine ayrılmış. Burada her hocanın bir odası var. Hastabakıcıların, hemşirelerin ve sağlık personelinin ücretlerini Sefa Sirmen ödüyor. Kentin dışındaki tıp fakültesine gidemeyen fakir fukara buraya uğrayıp, piyasadaki muayene ücretinden daha ucuza üniversiteli hocalara kontrol olabiliyor. Dileriz, tüm belediyelere örnek olur. Helal olsun Sefa Sirmen'e.

Şeker dünyasında ‘‘olmaz, olamaz’’ denilen işi de becerdik. Bundan üç yıl önce, Diyabet Danışma Kurulu'nda ortaya atılan ‘‘hasta hakları’’ sonunda devletin önce gündemine, sonra bütçesine yerleşti.

1996 Dünya Diyabet Günü toplantısında, The Marmara Oteli'nde zoru yenmenin adımı atılmıştı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hasta hakları bildirisini okuduktan sonra, ‘‘İşin sahibi benim’’ demişti:

‘‘Türkiye'de fukaralığı yüzünden insülün bulamayan hiçbir çocuk kalmamalıdır. Türk devleti diyabetli çocuklarını koruyup tedavi ettirecek büyük bir devlettir.’’

Demirel'in talimatından sonra o dönemin Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna, yeşil karta, ücretsiz insülün uygulamasını başlattı. Şimdiki Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy da diyabetin önemini Türkiye'ye yaydı.

Ama Demirel'in öncülüğünde şeker dünyasına devlet güvencesini Bülent Ecevit-Zekeriya Temizel-Nami Çağan üçlüsü soktu.

İzmit'te Mehmet ve Engin adlı iki çocuğu şeker hastası olan işçi Hüsamettin Çetin SSK'yı mahkemeye verdi. Bu dava adli tıbbın görüşü alınarak hasta lehine sonuçlandı. Kararla şeker hastası çocuklara kan ölçüm aleti, test ve idrar çubuklarının para almadan devlet tarafından karşılanması hükme bağlandı. Prof. Çağan döneminde SSK Genel Müdürlüğü bu uygulamayı başlattı. Maliye Bakanı Temizel ise bütçeye bu aletlerin ve ilaçların ücretsiz karşılanması hükmünü koyduruyor.

Türkiye Diyabet Tedavi ve Eğitim Vakfı Başkanı Prof. Temel Yılmaz ile beraberiz. Ekip tamam; Prof. İlhan Satman, Doç.Dr. Kubilay Karşıdağ ve Dr. Şehnaz Karadeniz, diyet uzmanımız Emel Özer... Ve genç doktorlar Ahmet, Mehmet, Fatih, Serpil ve Yücel...

OLMAZ, OLDU...

Prof. Yılmaz, sevincini ‘‘Olmaz, olamaz denileni başardık. Türkiye gerçekten büyük devlet’’ sözleriyle belli ediyor. Bu arada Diyabetle Yaşam Dergisi'nin de ikinci sayısını çıkardık. (İsteme Adresi: Türkiye Diyabet Tedavi ve Eğitim Vakfı P.K:56 34312 Koca Mustafa Paşa/İstanbul)

---