İsmet Solak: Savaş: ‘Habis ur’ demem işin vehametini gösteriyor

İsmet SOLAK

Foto Muhabirleri Derneği, yıllardır Baba'nın himayesinde... Ödül töreni bu yıl da Çankaya Köşkü'nde düzenlendi. Mesleğimizin çilekeş emekçileri için bu büyük onurdu. Tüm arkadaşlarımızı kutluyorum.

Geçen yılki törende, daha çok biz bize idik. Bu yıl katılım daha genişti.

TBMM Geçici Başkanı Ali Rıza Septioğlu ile eski Başkan Hikmet Çetin bir köşede birlikteydi.

Bağımsız bakanlar Selçuk Öztek ve Hasan Basri Aktan da gelmişlerdi.

MHP'NİN 3 HİLALİ

Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile Turizm Bakanı Ahmet Tan, ara salondaki ödüllü fotoğrafları ilgiyle izlediler.

Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu gülerek yanıma geldi:

‘‘Baba evindeymiş gibi rahat rahat dolaşıyorsun.’’

Trafik Haftası töreninde de beraberdik:

‘‘Burası milletin baba evi, siz de rahat edin Sevgili Bakanım!’’

MHP'li üç genç milletvekili, üç hilali temsil eder gibiydi. Koray Aydın, Murat Sökmenoğlu ve Şevket Bülent Yahnici ayrı halkalar yapmıştı. ‘‘İşte değişim’’ dedim, Yahnici ile çok gülüştük.

Cumhurbaşkanı'nı beklerken, Başsavcı Vural Savaş'ın yanına gittim:

‘‘Fazilet'in hedefi haline geldiniz, ama millet sizin yanınızda.’’

Bir gerçeği vurguladı:

‘‘Ben Cumhuriyet'in savcısıyım, ben devletten yana tarafım.’’

Unutulan işte buydu:

‘‘Benim taraflı olmam, işgal ettiğim makamdan dolayıdır. Ben yasaların, laik cumhuriyetin bekçisiyim. Hazırladığım iddianamenin daha iyi anlaşılıp öğrenilmesine yardım etmek için her türlü benzetmeyi yaparım.’’

Sözü, ünlü vampir ve habis ur yakıştırmalarına getirdi:

‘‘Siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru, eğer kapatılması gereken noktaya gelmişse; kesilip atılmadığı takdirde devletimiz için felakete neden olacak ise 'habis ur' demem, durumun vahametini anlatmaktır.’’

Bir anda Erbakan gözümün önünden gelip geçti. Nizam Partisi... Milli Selamet Partisi... Sonra Refah ve şimdi de Fazilet...

‘‘Kapatılan parti eğer yeniden başka adla kurulmuşsa, kesilip atılan ur, 'metastaz' yapmış olmuyor mu? Bu hakaret değil, bir doğru teşhistir.’’

Vural Bey'i bir kez daha takdir ettim:

‘‘İtalya'da Savcı Di Pietro'nun iddianamelerini okusalar, ne benzetmeler yaptığını görseler böyle yaygara koparmazlardı.’’

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ

Savaş, bana söylediklerini dün yazılı olarak basına açıkladı:

‘‘Anayasa Mahkemesi, 16 Ocak 1998 günü Refah'ı kapatırken, 'kamusal kuruluşlarda ve okullarımızda türban veya benzeri dinsel kıyafetlerle hanımlarımızın ve genç kızlarımızın görev ve öğrenim yapmaları için RP'nin söyledikleri ve eylemleri' en başta gelen kapatma nedeni kabul etmişti.’’

Buna rağmen Fazilet, yüce yargı kararına meydan okumayı göze aldı.

Sen cumhuriyete meydan okursan, devletin başsavcısı da yakana yapışır!

Kavakçı Merve olayı, ANAP'lı Yılmaz Karakoyunlu'nun deyimi ile tarihteki Kabakçı Mustafa isyanı gibi bir gerici kalkışmaydı.

Gereği düşünüldü... Habis ur kesilip atılacak, vücut temizlenecekti...