İsmet Solak: Meclis'e giren kurallara uyar!

İsmet SOLAK

Hayrettin Uysal'ı, Türkiye Öğretmen Dernekleri Milli Federasyonu Genel Başkanı olduğu dönemlerden tanırım. Yani 60'lı yıllardan. Hep aynı heyecan, aynı Türkiye sevdası ve Atatürk sevgisi. Ne bir eksik, ne bir azalma.

Kuliste dolaşırken karşılaştık:

‘‘Değer miydi bu gerginliğe? Bu, Erbakan'ın yatacak yeri var mı? Yazık değil mi bu millete, bu devlete, bu memlekete? Meclis'in en coşkulu gününde Merve krizi yaratması, 'benden sonra tufan' anlayışı anlamına gelmez mi?’’

Yanımıza gelenlerin sayısı arttı:

‘‘Her yeni dönem yeni filizlerin fışkırmasına, tomurcuklar açmasına benzer. Bu güzelliği yok eden siyasetçiler ilerde mutlaka yok olurlar.’’

Erbakan öyle olmadı mı? Geçen dönemlerde her kurduğu partiyi yok etmedi mi? Nizam Partisi, Milli Selamet, Refah Partisi. Tümünü de mahkeme kapadı. Şimdi, FP ile oynuyor. FP'yi de içinden kemirip çürütüyor.

Merve sorunu, FP listesinde yoktu. Son anda Erbakan'ın evinde eklendi. Buyrun sonucu. Şu yorum yanlış mı?

‘‘Bir hafta sonra seçim olsun, FP sırf Merve gerginliği yüzünden barajın altında kalır, iddia ediyorum. Millet kavga istemiyor arkadaş.’’

Millet kavga istemiyor, Erbakan ve şürekası ise milletle kavga ediyor.

MHP Antalya milletvekili Nesrin Ünal'ın da başı örtülüydü. Ama, Meclis'in kurallarına uydu. Genel kurula başını açtıktan sonra girdi. Hem millete, hem milletin meclisine saygı gösterdi. Yeminini etti. FP'liler hariç herkesten alkış topladı. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları yemini izledikten sonra gururla törenden ayrıldılar.

Bu güzel örnek, Merve gibilere ders olsun! Herkes bıktı. Nereye gitsek Merve krizi. Gına geldi. Kime neyi ispat etmeye çalışıyorlar! Önceki gece, Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile aile yemeğinde idik. Sohbet dönüp dolaştı, Merve'nin türbanına takıldı. Kuliste herkes aynı soruya yanıt arıyordu:

‘‘Merve açarak mı, türbanlı mı gelecek?’’

Parlamenterler Birliği Başkanı Zeki Çeliker, FP Genel Başkanı Kutan'ı sırf bu gergin ortamdan çıkmak için ziyaret etti:

‘‘Sayın Başkan, buna mani olun. Ülke hepimizin, Meclis'e zarar verecek.’’

Recai Kutan lider değil ki, Erbakan'ın gölgesinden bir türlü çıkamıyor. Çeliker'in iyi niyeti bile işe yaramıyor!

Başbakan Ecevit günlerdir uyarıyor. İyilikle anlatmaya çalışıyor. Kim anlaya kim dinleye... Dün DSP grubunda ilginç bir konuşma yaptı:

‘‘Gerekli uyarıları yaptık. Eğer, türbanını çıkarmadan Meclis'e girip yemin etmek isterse, ödünsüz tavır koyacağız. Bu konuda sonuna kadar tavır alacağız. Arkadaşlarımız, sıra kapaklarını vurarak protesto edeceklerdir.’’

Ben, Ecevit'in protesto için konuşma yaptığını ne gördüm, ne duydum. Bu soruna çok önem verdiği belli. Yani, bir taşın kuyuya atılması gibi...

Ayrıca, ‘‘CHP yok, Ecevit ve DSP ılımlı kalırsa türbana ödün verilir’’ yolundaki endişelere de önlem almış oluyor... Bu iş böyle olmazsa ilk günden itibaren, ‘‘CHP olsaydı bunlara izin vermezdi’’ diye eleştiriler başlardı.

Cumhurbaşkanı Meclis'e geldiğinde, ikinci yaşlı üye olarak FP'li Süleyman Arif Emre törenle karşıladı. Karşılayanlar arasında ANAP'lı Yaşar Topçu ile MHP'li Murat Sökmenoğlu yine öndeydiler.

Kulis müthiş hareketliydi. Yemin törenini izlemek için salona girdim. Başbakan Ecevit hükümet sıralarına gelirken, DSP grubu ayağa fırladı. MHP lideri Bahçeli, yöneticilerle girdi. ANAP lideri Yılmaz, mağlup ama yine mağrurdu. Çiller ise sessiz ve ezikti.

İçerde CHP yoktu. Ve buna alışmak bizler için çok zordu.