Paylaş
Hizbullah vahşetini dehşetle izliyoruz. Din bilginleri, bunun İslamiyet ile ilgisi olmadığını söylüyor. Böylesi hiç yaşanmadı. FP'liler ise şaşkın! Recai Kutan, telaş içinde konuşuyor:
‘‘Bunlar, bazı kimselerin yarattığı suni gündemdir.’’
Kan emici Apo, İBDA-C ve Hizbullah suni gündem, öyle mi? Vah, vah!
Cumartesi günü NTV'de, terör örgütleri konusunda uzmanlaşan, araştırmacı yazar Ercan Çitlioğlu ile konuştuk. Şu bilgileri veriyor:
‘‘Hizbullah'ın Silvan, Yolaç ve Çınar Bulutçeker'de şehitliği var. PKK veya kendi aralarında çatışmalarda ölen militanları gömüyorlar. Bulunamayan cesetleri için sembolik mezarlar yapıyorlar. Örgüt dayanışmasını canlı tutmak için, Şeker ve Kurban bayramlarında bu mezarlıklara toplu ziyaretler düzenliyorlar. 3-5 kişi ile başladı, 1999'da ziyaretçi sayısı 15 bin kişiyi buldu. Diyarbakır-Silvan karayolu, 90 km'lik yol, trafiğe kapandı.’’
Şimdi, daha dikkatli okuyun:
‘‘Hizbullahçılar, bu işi bir anlamda kutsal tören gibi düzenliyorlar. Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı, OHAL Yasası'ndeki yetkilerine dayanarak gösterileri engelliyor. Öyle kolay engellenmiyor. Ne yapıyorlar? On binlerce kişi yere bağdaş kuruyor. Dağıtmak isteyen askerler geldiğinde taktik icabı Kuran okuyorlar. Elebaşılar gözaltına alınıyor, güçlükle dağılıyorlar.’’
Biz bunları bilmiyoruz. Ercan, yetkililere de doğrulatıyor:
‘‘Asıl korkunç olanı şu; ziyaret ilk engellendiğinde, Diyarbakır Valisi ve Silvan Kaymakamı, bazı bölge milletvekilleri ile yerel politikacıların inanılmaz baskısı altında kalıyorlar. 18 Nisan genel seçimlerinden önce de, Silahlı Kuvvetler Hizbullah şehitliğine gidilmesini yine engelliyor. Bazı siyasetçiler, bu mezarlıkları değil de, Silvan'a 70 km. ilerdeki Veysel Karani Hazretleri'nin türbesini ziyarete gidenleri askerlerin engellediğini öne sürüp şikáyetler yapıyorlar. Bu tarzda seçim progandası olur mu? FP'nin Sincan'daki tankları eleştirmesinin anlamı böyle anlaşılmıyor mu?’’
Acaba olayın, 'suni gündem' diye çarpıtılması bu yüzden mi?
Bu din istismarcıları kimler? Kimlikleri, partileri biliniyor mu?
Asker terörü önlemek isterken, 'Veysel Karani Hazretleri'nin türbesini ziyaret etmek isteyen halkı asker engelledi' diye propaganda yapacaksınız:
‘‘Sonra da, Sincan'daki tanklar neden Hizbullah'ın üstüne yürümedi diye konuşacaksınız. Buna hakkınız yoktur. Takiyye ise, işte takiyye budur.’’
Program sonrasında, NTV santralı gibi bizim telefonlar da kilitleniyor. En güzel haber, Konya'dan geliyor:
‘‘Sayın Çitlioğlu, elektrik kesilince programın tümünü Konya izleyemedi. Oysa burada Hizbullah var. Ancak, bu örgüte ilk tepki de burada yapıldı.’’
Ercan, telefonu bana uzatıyor. Konyalı aydın izleyicimiz anlatıyor:
- 26 Ocak 2000, Çarşamba... Türkiye için önemliydi. Ancak, medyamız bunu maalesef önemsedi. O gün Konya'da yayın yapan yerel Kanal-1 TV'si ve Yeni Konya Gazetesi çalışanları, Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Oğuz başta olmak üzere, topluca Atatürk Anıtı'na çelenk koydular. Hizbullah'ı ATA'ya şikáyet ettiler, protesto ettiler. Konuşmalar yapıldı. Türkiye'deki tek ve ilk örnek, Hizbullah konusunda Konya'dan geliyor. Kimse görmüyor, bilmiyor.
İzleyicimiz, bir bilgi daha veriyor:
- Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ'de, yani Otübüs, Su ve Kanalizasyon İşletmesi'nde, bölüm başkanı olan Batmanlı bir makine mühendisi gözaltına alındı. İfadesinde, 'Hizbullah adına asker topladığını' söylüyor. (Adını da söyledi, ama hálá gözaltında bulunduğu için açıklamıyorum-İ.S.) Konyalılar, Hizbullah'ın mezar evlerinden son derece rahatsız. Yine de susmayacağız.
Haydi Konya, meşaleyi ilk tutuşturan sen oldun... Yürüyüşe devam!
Paylaş