Ecevit, MHP'ye nasıl bakıyor?

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

12 Eylül öncesi idi. 1977 seçimlerinin galibi CHP, 213 milletvekiline rağmen, hükümeti kuramıyordu. Sokaklarda silahlı çatışmalar sürüyordu.

Baykal ekibi, Ecevit'e inanılmaz bir çözüm önerdi. Deniz Baykal ve Vedat Dalokay gibi isimler, ‘‘Ülkede barışı ve huzuru sağlamanın en kolay çözümü CHP-MHP koalisyonudur’’ diyorlardı.

ANKA Ajansı'nın Meclis şefiydim. İlkin tüylerim diken diken oldu. Haber Müdürümüz ve en yakın arkadaşım Teoman Erel'e ürkerek aktardım. Rahmetli de şaşırdı, ‘Yapma yahu!’ diye ayağa fırladı. Haber, bomba etkisi yarattı. Dün Ecevit'e hatırlatınca yeniden anlattı:

‘‘Baykal, Türkeşçilerle temastaydı. Birkaç kez bana bu konuyu getirdi. Sonunda, 'Kafamın içine dinamit konmuş gibi oluyorum, artık bırakın bunu' dedim. Bir daha öneremediler.’’

Nereden nereye. Ecevit'e, ‘‘O MHP bu MHP değil’’ dedim, paylaştı:

‘‘O dönem geride kaldı. Şimdi sorun oradan kaynaklanmıyor. Zaten MHP o günkü tavrında olsaydı bu sonucu alamazdı.’’

Hemen herkesin merak ettiği soruyu yönelttim:

‘‘Peki DSP-MHP koalisyonu olabilir mi?’’

* * *

Olayı zorlaştıran başka bir olguya dikkat çekti:

‘‘Milletvekili sayısı sıkıntı yaratacak gibi görünüyor. Sonuçları tam almadan yorum yapmak doğru olmaz. Seçim sistemi nedeniyle, DSP hem birinci parti, hem de bazen milletvekili sayısı geride kalıyor. Bunun yaratacağı sıkıntı var. Üstelik iki parti de yetmiyor. Bir üçüncüsü olacak. ANAP ve DYP'de zihinler şimdi karışıktır ve duygusal bir ortam vardır. Onlar bu hükümete girmek istiyor mu, istemiyor mu? O belli değil. Bunları görmeden yorum yapmak doğru olmaz.’’

Ecevit'in deyimiyle, ‘‘Zor bir dönem’’e giriyoruz:

‘‘Değerlendirme yapmak için daha erken. Ben de yorum yapamıyorum.’’

DYP Lideri Çiller'e yakın kaynaklar, DSP-MHP koalisyonuna girmekten yana mesajlar veriyordu. Ecevit'e bunu ilettim, ‘‘Belli olmaz daha, o da kolay bir çözüm değil’’ dedi.

Ecevit gelişmelere ihtiyatlı yaklaşıyor. Peki, ya MHP? Bazı MHP'lilerin Ecevit'e sıcak mesajlar yolladığını biliyorum. Mesajlar giderek artacak. MHP'li bir tanıdıktan özenle seçilmiş cümleler, bize ipuçları veriyor:

‘‘Bana göre, Devlet Bey, FP ile ortaklığa girmez. Böyle bir zorlama ve tavsiye Kutan ve Çiller tarafından gelecektir, ama girmez. Son mitinginde bile, 'Biz cepheleşmenin karşısındayız, hiçbir cephede yokuz' dedi.’’

* * *

Bu, ‘‘Bahçeli, askerleri de karşısına almaz’’ demekti. Peki, Ecevit, MHP ortaklığında en çok nelerden çekinir? Bence şöyle:

- Ya eskisi gibi Milli Eğitim, İçişleri ve gümrüklerde ülkücü kadrolaşma olursa... Ülke, yine o bölünmelere giderse... MHP yönetimi istemese de ülkücü kadrolar bunu zorlarsa... Devlet dairelerinde, sokaklarda sertlik başlarsa...

MHP Lideri Bahçeli ve yönetimdeki arkadaşları uzlaşmacı, ılımlı ve sorun çıkarmak yerine çözüm üretmekten yana bir anlayışı öne çıkardılar. Ayakları yere basıyor. Ancak, kendi alt kademelerine hákim olabilecekler mi?

Neden olmasın? Ülkücü mafyayı partiden dışlayan Bahçeli değil mi? Her konuşmada, ‘‘Mafyanın ülkücüsü, sağcısı, solcusu olmaz. Mafyaya bulaşan kişi yasadışına çıkmıştır’’ demedi mi? Sokak aralarında, cahil ve lünpen gençlerin terör estirdiği Ülkü Ocakları şubelerini kendisi kapatmadı mı?

Ecevit ve Bahçeli, pek çok yönleri benzeyen farklı görüşlerin liderleri. Sandıktan ikisi çıktı. Bu, şans mı? Ama önce ANAP ve DYP berraklaşmalı.

Çünkü bu MHP, ‘‘Ecevit'in beynine konmuş bir bomba’’ değil. Bekleyelim!



Yazarın Tüm Yazıları