Paylaş
GEÇEN hafta 9. Cumhurbaşkanı Demirel'e sordum: - Görevi devrederken bir de dosya vermiştiniz değil mi?
- Verdim.
- Dosyada neler vardı? Türkiye'nin ilk önceliği neydi?
- Deprem... Türkiye'nin en büyük meselesi depremdir. Koca bir bölge yerle bir olmuştur. Bu kasım ayında daimi konutların teslim edilmesi sözü verilmiştir. Hangi noktadadır?
Baba, ayda en az iki kez deprem bölgesine gidip kontrol ederdi.
Cumhurbaşkanı Sezer bu dosyayı okusaydı bence Akmerkez'e veya Bilkent'teki Real'e gitmez günaşırı deprem bölgesinde olurdu ve yıldönümünü de beklemezdi.
* * *
Demirel'in bıraktığı dosyada diğer öncelikler de Türkiye için hayati sorunlardı:
- Güneydoğu... Güneydoğu'da rehabilitasyon.
Yaz başında yöreyi dolaştım. Asker canla başla yöre halkını kazanmak için çaba gösteriyordu.
Acaba devletin diğer organları ne yapıyor?
- Terör bitti. Vatandaşın devlete kazandırılması için tam zamanıdır.
Baba'nın dosyasında enerji sorunu da öncelikliydi.
Barajlar durdu, nükleer santral iptal edildi...
Peki, alternatifi ne?
- Ya Bakü-Ceyhan boru hattı? Bu da önemli bir öncelik.
Rafa mı kalktı? İlerleme var mı?
* * *
Aradan bir yıl geçti.
Marmara depremi yüzyılın felaketi. Ve izleri hálá sürüyor.
18 bin insanı yitirdik.
Kayıpların sayısını bilemiyoruz
Bir yıl önce, 16 Ağustos 1999 günü Hacıbektaş'ta idik.
Hacıbektaş şenliklerini izlemek için dönemin cumhurbaşkanı Demirel ile birlikte gitmiştik.
Büyük meydanda Büyük Hünkar'a, Anadolu Erenleri'nin Koca Pir'ine yaraşır etkinlikler düzenlenmişti.
Ve, büyük bez afişlerde Hacıbektaş-i Veli'den özdeyişler yazılıydı:
‘‘İncinsen de incitme... Eline, diline, beline sahip ol... Kadınlarınızı okutun...’’
Bu ülkede bu ilkeleri hayata geçirsek yeter de artar!
O gün törenlerden sonra İstanbul'a döndük.
Baba, Etiler'deki evine, ben oğlum Kubilay ile Kırklareli'ne geçtik.
Ve, 16-17 Ağustos gecesi, saat 03.02.
Tanrı bir daha iki günü bir geceye toplayan böyle bir tarihi felaketi milletime göstermesin.
Paylaş