İsmet Solak: CHP kendine ulaşmak istiyor

İsmet SOLAK

CHP Tüzüğü'nün 1. maddesini okumak bile insana heyecan veriyor: ‘‘CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin devamı olarak 9 Eylül 1923 tarihinde kabul edilen Parti Tüzüğü ile kurulmuştur.

CHP'nin kurucusu, önderi ve ilk Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk'tür.

Genel Merkezi Ankara'dır.’’

Laik cumhuriyetin temel taşı sayılan CHP'nin parlamento dışı kalması iyi olmadı. Demokrasimiz adeta topallıyor. Vatandaş da böyle düşünüyor.

CHP Genel Başkanı Altan Öymen, ‘‘CHP'nin Meclis'te olmaması demokrasinin eksiğidir’’ diyor. Bir eski senatörün tespiti ise şöyle:

‘‘Kurbağanın dediği gibi, ‘vararak, vararak' bu noktaya vardık. Tedavisi olmayan amansız hizip hastalığı, koca çınarımızı budayıp yıktı.’’

Eski Edirne Milletvekili İlhan Işık, umudunu koruyor:

‘‘Kök sağlam... CHP o sağlam kökten yeniden filiz verdi, yeşeriyor.’’

Eski CHP’li parlamenterler hem hasret giderdiler, hem tatlı tatlı sohbet ettiler. Eski Tokat Senatörü Metin Somuncu da, bu tabloyu keyifle seyretti:

‘‘CHP tarihi başlangıcına erişmek, kendine ulaşmak istiyor.’’

Parti yönetimi, eski CHP'li parlamenterleri Çankaya Kültür Merkezi'nde topladı. Altan Öymen, salondaki ortak paydayı şöyle tanımladı:

‘‘Daha önceleri eski senatör ve eski milletvekili veya yeni milletvekili vardı. Burada hepimiz aynı durumdayız. Sizleri dağıtmak için toplamadık. Bu yeni bir başlangıçtır ve artık yine beraber çalışacağız.’’

Çoğu ak saçlı bu insanları gözlerken nostaljiden çok, ‘‘namuslu ve dürüst siyaset için şapka çıkarmayı’’ nasıl özlediğimi keşfettim. Bu havanın yurda yayılması gerekirken, CHP'de hálá hizip toplantılarının sürmesi ne acı!

Yöneticilerle sohbet ederken önemli işler yapıldığını öğrendim.

Öyle sessiz kalıp içe kapandıkları falan yok. Aksine, iyi yoldalar.

Bir kere, 'üye yazılımı yenileme kararı' olumlu adım. Yazım yönetmeliği hazır. Bir de takvim yapılmış. Yazım işlemleri 23 Nisan'a kadar sürecek.

Altan Öymen kürsüden açıkladı. Başsavcılıktan temin edilen üye listeleri ile parti kütüğündeki listeler karşılaştırılınca naylon üyeler hemen ortaya çıkmış. Bundan böyle, hokus pokus üyeliklere izin verilmeyecek:

‘‘Partisine sahip çıkan üyeler olacak. Tüm üyeler, kendilerini listede bulacaklar. Kayıt yenilemek için mutlaka CHP ilçe merkezlerine gidilecek.’’

Dahası var. İtiraz yolları açık, ama üye yazımları sürekli denetlenip süzgeçten geçirilecek. Tüzük ve Program Kurultayları için düğmeye basıldı.

Bu zaten zorunlu. Çünkü, son Anayasa ve yasa değişikliklerine göre tüzük yeniden düzenlenecek. Kadın ve Gençlik Kolları kurulacak.

Araştırma Merkezi kuruldu. Bu geleneği 1960 öncesi de CHP başlatmıştı.

Parti Okulu devreye girince, söylem birliği için en önemli adım atılmış olacak. 12 Eylül sonrasında kafalar bu yüzden karışmadı mı? Herkes kendine göre bir sosyal demokrasi tarif etmez miydi?

Kimi sol adına etnik ayrımcılık yaptı, kimi mezhepçilik... Sıradan ihale takipçisi de sosyal demokrat oldu, hizipçilik yapanlar da.

Atatürk'ün kurduğu partide bu yanlışlar yapılınca, parti kendi tabanıyla yabancılaştı. Bu noktaya durduk yerde gelinmedi!

Eski parlamanterleri toparlamak akıllıca bir işti. Metin Somuncu, şimdi de 1950 yılından bu yana CHP'den belediye başkanı seçilen ve halen hayatta olanları bir araya getireceklerini söyledi.

Yarın, Babaeski'de üretici mitingi yapılacak.

Köylü perişan. Tam eylem zamanı. CHP, iyi yolda.