İsmet Solak: Bu baskıya zor dayanır!

HER gün saat 11.00-13.00 arası aynı şeyler yaşanıyor. Randevu bile almadan gelenler, çat kapı Baba'nın yanına giriyor.

Her beş kişiden an az üçü, aynı şeyi istiyor:

- Parti kur Baba!

Baba, susuyor... Şimdilik idare ediyor:

- Sadece dinliyorum... Bu bir kucaklaşma, hasret giderme hadisesidir.

İyi de, daha ne kadar dayanır? Cumartesi günü iki saat yanında oturdum:

- Köşk'te son gün de bana sordun. Ben, ‘Önce eşit olalım, seninle nasıl olsa konuşuruz’ demedim mi? Biraz daha bekle, havayı gör. Oldu mu?

* * *

Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Şahin, Kayseri'ye çağırdı:

- Üniversitemize büyük katkı yapan hayırseverlere fahri doktor unvanı törenine teşriflerinizi bekliyoruz efendim!

Bu üniversiteye Baba'nın müthiş katkıları olmuştu. Bugün, 120 profösör, 290 doçent ve yardımcı doçent var. 1300 öğretim görevlisinden 40'ı yabancı.

Bir tekstil fabrikatörü, Kızılırmak üstüne kuracağı küçük çaplı elektrik santralının temelini atmasını istedi. Baba, ‘‘İşlerin nasıl?’’ diye sordu.

- Yunanistan'a geçen yıl 10 milyon dolarlık ürün sattım. İşler iyi!

Baba, bunu daha çok önemsemişti:

- İşimiz iyi, diyenler beni çok memnun ediyor. Bu işsizliğe çözümdür.

Adıyaman'da rafineri kuran işadamı Oyman Sayer, haritaları yayarak, Tuz Gölü ve Cizre yakınındaki yeni petrol ve gaz yataklarını gösterdi:

- Aman Oyman Bey, sakın pes etme!

Körler Federasyonu heyeti çok kalabalıktı. Biri şiir gibi konuştu:

‘‘Güneş Sokak'ta yine güneş doğacak... Muhteşem Süleyman yine önderimiz ve rehberimiz olacak. Bu millet onu hiçbir zaman unutmayacak.’’

Yeni gelen heyet, vakıf önerisi getirdi:

‘‘Gücünüzü, fikir ve düşüncelerinizi, tecrübe ve projelerinizi geleceğe taşıyacak, genç kadroları yetiştirecek, adınızı taşıyan bir vakıf kurun!’’

Hür Demokrat gençler buna itiraz etti:

‘‘Bize vakıf yetmez. Hür toplum, hür ülke için parti kurun!’’

Bir işadamı, ‘‘Her yer ve şartta sizinleyiz’’ derken, esnaf temsilcileri de parti için ısrar etti. Bu baskı sürüp gitti. Ve sıra Baba'ya geldi:

‘‘Hizmet mutlaka siyasi parti yoluyla olmaz. Ben şu an siyaset üstü biriyim. Hizmetin her yolu muteberdir. Türkiye'nin meseleleriyle alakadar olmak için makam ve mevki sahibi olmak mecburiyeti de yoktur. İstediğimiz şey, ülkemiz dirlik ve düzenlik içinde olsun!’’

* * *

Gagavuz sanatçı çıktı. Urfalı Zerrin ve Nihan kardeşleri girdi:

- Babamızın icat ettiği fıstık kırma makinesini görmüştünüz. Şimdi onu çalıştırmıyorlar. Vali bey sizin tanıdığınız. Babamız, geçen yıl öldü.

Demirel dışarıya seslendi:

- Görüşmeler bitince, bana Şanlıurfa Valisi'ni bağlayın.

Beni kapıya kadar gelip uğurladı. DYP Adıyaman Milletvekili Mahmut Nedim Bilgiç ile DYP eski Hatay Milletvekili Feyzullah Yıldırır bekliyordu.

Bu manzara her gün böyle. Baba, bu baskıya zor dayanır!