Baba: Hükümetin arkasındayım

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Aydın-İzmir gezisinde Demirel'in keyfi iyice yerine geliyor: ‘‘Çok güzel gündü, iyi işler yaptık. Refakat ettiğiniz için teşekkür ederim.’’ GAP'ın ön bölümünde yine birlikteyiz. Ali Naili Erdem, ‘‘Beyefendi, sizi en çok son açtığınız enerji otoprodüktörü sevindirdi’’ diyor. Demirel onaylıyor:

‘‘Enerji yatırımlarında çok geri kaldık. Ama çok güzel işler yapılıyor Nail... Türkiye'nin nereden nereye geldiğini en yakından bizler biliyoruz.’’

Kemerini bağlarken, GAP kalkış pistine yöneliyor:

‘‘İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ni herkesin görmesini istiyorum. Orada 500 fabrika var; her biri büyük, kendi alanında dışarıyla rekabet edecek güçte. Ülkenin kalkınma haritasının bir maketi...’’

Bunca koşuşturmanın gerekçesini özetliyor. Temel attığı veya açtığı yerler, genelde özel girişimci ile hayırseverlerin yaptırdığı okul veya fabrikalar oluyor. Ve Baba üslubu ile seslenmeye özen gösteriyor:

‘‘Bir elimde kürek, bir elimde makas; yapın, daha çok yapın. Çağırın, ben gelirim... Temel atayım, bitmişse açayım. Her fabrika benim vatandaşım için iş ve aş demektir... Daha çok üretim ve devletime vergi demektir.’’

Uçak sohbetimiz bu çağrılara odaklanınca anlamlı mesajlar geliyor:

‘‘Bu güzel işlerin yapıldığı ortamda istikrar önemlidir. Ama istikrarı kendi elimizle berbat ediyoruz. Bu hükümetin gayrimeşru olduğunu söylemek doğru değildir. Bu hükümet gayrimeşru ise, bundan önceki hükümet de meşru değildi, demektir. Olur mu? İkisi de Meclis'in iradesi ile ortaya çıkmış!’’

HER ŞEY MEŞRU Göz ucuyla Menteşe'ye bakıyorum... Nahit Bey de dinliyor. İsmet Abi sanki ilgisiz gibi, Ali Naili Bey ise kulağıma, ‘‘Beyefendi'yi anlamak erdemdir’’ diye fısıldıyor. Demirel, devam ediyor:

‘‘Biz rahmetli Korutürk'e ne dedik? Hükümeti kurma görevi verme, onlar güvenoyu alamazlar... (Baba, özellikle biz diyor) Ne oldu? 214 kabul oyuna karşı 229 güvensizlik oyu... İşte, Meclis iradesi budur. Sonra da, bu 229 oy hükümet çıkarır, dedik, hükümet olduk. Bunlar ne yaptı? 278 imza topladık görevi şuna ver, dediler. İmzalar oya döndü mü? Meclis iradesi bu hükümeti çıkardı ve her şey meşru zeminlerde oldu. Bunun aksi mügalatadır.’’

Demirel, Egeli tekstilcilerin birliği olan EGS'ye büyük önem veriyor:

‘‘ABD ile temasların ön önemli kısmı, tekstil kotasıdır. Bu sağlanınca sıkıntı kalmaz. Selami Görgüç de EGS olarak umutlu olduğunu söyledi.’’

AB HAKSIZLIK ETTİ Demirel, sözü AB kararına getiriyor:

‘‘AB bize haksızlık etti, bizi incitti. Biz kimseye yük olmayız. Benim maksadım, Türkiye'nin gücünü ve büyüklüğünü dünyaya göstermektir. Atatürk'e hep minnet ve şükran duyuyorum; Türkiye laik, çağdaş ve demokrat bir ülke olarak daima ileriye gidecektir. Avrupa, zaten budur. AB istemese de biz Avrupalıyız. Hükümetin temaslarından hep haberim oldu. Anında her şeyi haber verdiler. Döner dönmez Başbakan bana gelecek, gezi hakkında bilgi verecek. İyi olan her şeyi desteklerim ve bu hükümetin arkasındayım.’’

Bunca mesajdan sonra Menteşe'ye, ‘‘Aydın bu kadro için çok önemli Nahit Bey. Ama Cumhurbaşkanı'nı karşılayanlar arasında ANAP ve DTP'liler vardı, DYP il başkanını bile göremedik’’ diyorum. Menteşe, ‘‘Örgütümüz vardı’’ diye itiraz ediyor. İsmet Abi de dayanamıyor:‘‘Örgütten kim vardı Nahit?’’

Menteşe, Koçarlı Belediye Başkanı'nın olduğunu söylüyor. Yorumsuz ve sessiz dinleyen Demirel, hafif tebessüm ediyor. Ama inişte, ‘‘Gelebildiğin için teşekkür ederim Nahit’’ deyip, kucaklayıp öpüyor.

Yazarın Tüm Yazıları