İsmet Solak: Atatürkçülüğe tuzak

TBMM denetim mekanizması, her dönem daha çok yozlaştırılıyor.

Meclis hademeleri bile yolsuzluk dosyalarının oylanacağı birleşimlere ‘‘Temizlik Günü’’ adını taktılar. Gerisini varın siz düşünün.

Yapıyorlar, ediyorlar... Bağırıp çağırıyorlar. Birbirlerini suçluyorlar. Sonra da aklayıp, paklıyorlar...

Perşembe günü Temizlik Günü idi. Sabaha dek çalışıp temizlendiler(!) İmren Aykut, ‘‘Yanlış yazmayın, bunlar birbirini aklamıyor, karşılıklı birbirlerini kurtarmış oluyorlar’’ diye uyardı. Haklı!

* * *

Araştırma komisyonları ise bir başka álem oldu!

Geçen dönem, Faili Meçhuller Komisyonu, müthiş bir çalışma yapmıştı. Bu dönem ise, birilerini köşeye sıkıştırmak için her yol mübah sayılıyor.

İşte, YÖK Araştırma Komisyonu raporu... Komisyon çalışmaları sürerken, MHP'li Komisyon Başkanı Mustafa Gül, bizim Meclis muhabirlerimizden Şaban Sevinç'in yanında bazı MHP'li ve FP'li üyeleri terslemişti:

- Ben, DSP'lileri yanımıza çekmeye uğraşırken, niye o soruyu sordun?

Saatlerce YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz'ü, Prof. Alemdaroğlu'nu açığa düşürecek sorgulamalar yaptılar. Komisyon adeta, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Ömer Şarlak gibi ödünsüz, inançlı Atatürkçü rektörlerin ipini çekmek için görevlendirilmişti(!) Ne buldular? Hiç! Sudan sebeplerle suç duyurusu yaptılar. Böylece, yürekli rektörleri yerlerinden edecek, yerlerine malum düşüncenin temsilcilerini getirebilmenin kapısını aralayacaklardı.

Komisyonun DSP'li üyeleri, Masum Türker, Ayşe Gürocak ve Hasan Erçelebi, tam 34 sayfa tutan karşı oy yazıları ile bu gerçeği gözler önüne serdiler.

Bu belge adeta haykırıyor:

‘‘Rapor çıplak... Rapor çıplak!’’

Rapor çıplak ve maksat belli:

- Israrlı taleplerimize rağmen, üniversite üyeleri arasından üniversite kitlesini temsil edecek kişiler örnekleme yöntemiyle çağrılmadı.

Kim çağrıldı? Belli amaç için kimler gerekiyorsa, sadece onlar çağrıldı:

- Çağrılanların çoğu da, başta rektör seçimi, dekan ataması veya kişisel şikáyeti olanlardan oluşan; YÖK'e, rektörlere ve yönetimlere muhalif olan kimseler arasından seçilmiştir.

Bu ne demek? Açık. ‘‘Prof. Gürüz'ü suçlayacaksan, Alemdaroğlu ve Şarlak Paşa'yı itham edeceksen, gel’’ demek. TBMM'de, böyle araştırma olur mu?

Meclis kulisinde, Masum Türker'le karşılaştık. Olayı özetledi:

- Bunlar, Atatürkçü düşünceyi mahkûm etmek istiyorlar. Daha açıkçası, 28 Şubat'ın rövanşını almak için uğraşıyorlar...

* * *

Raporun sonuç kısmını okuyalım:

‘‘Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapor ise çoğunluğun kararıyla, komisyonun görevini aşarak, hangi fiillerin suç oluşturduğunu, bu fiillerden kimlerin suçlu olduğunu TCK'nın ilgili maddeleri belirtilerek soruşturma açılmasını talep etmektir.’’

Masum Türker'i arkadaşları da kutluyor:

- Görevinizi tam yaptınız. Çünkü, komisyonun belli üyeleri, bugün yarın Cumhurbaşkanı'nı ziyaret edecekler. Amaçları, raporu gösterip, yeni rektör atamalarında Atatürkçü adayların önünü kesmektir.

Atatürkçü düşünceye kurulan bu tuzak, Sayın Sezer'in ilgisine sunulur.