Asker zaten kışlada

İsmet SOLAK

DTP lideri Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanı Demirel'in kendisini aniden Köşk'e çağırmasının ardından, Hürriyet'in sorularını yanıtladı. Cindoruk'la sohbetimiz şöyle:

Tartışmaların kamuoyundaki etkisi rahat değil. Halk rahat değil.

- Ama birkaç gün sonra, yumuşayınca hava biraz daha rahatlar.

Mesut Bey, Çankaya'da da diretmiş; 'Asker kışlasına dönsün' demiş.

- Asker zaten kışlasında, birşey yaptığı yok ki. Tiflis'teki o sessiz konuşmayı duymamıştım. Biz erken yattık. Duyumlar üzerine konuşuyor. Nerden çıkarıyor, kaynağı nedir bilmiyorum. Ben de sormadım açıkçası.

Ortalık sakınleşti mi sizce? Yani askerler açısından?

- Sakinleşti. Çünkü, sert bir cevap verdiler. Kesin açıklama, kurallar işleyecek, dediler. O zaman laf bitti. Sayın Demirel'den benim hissettiğim, biliyorsun birşey söyleyecek olsa bana söyler, söylemedi.

Size sitem etmedi mi, ‘Nedir bu sertlik?’ diye?

- Hayır, öyle de birşey demedi. Bu konuya çok dokunmadı. Terör, Tiflis görüşmeleri, bazı anlaşmalar derken 75 dakika geçiverdi.

Baykal, ara rejim işini nereden duydu?

- Aynı şey Deniz Bey'in başına gelebilir. Bir süre sonra bu iş durulursa tekrar açıkta kalırsın. Ara rejim gelecek diye ortalığı karıştırırsın.

27 MART'TA NE OLUR?

Mesut Bey, 27 Mart'ta, MGK'da ne yapacak?

- 27 Mart'ta ne olacağını bilmiyor mu? Cumhurbaşkanı gündemi yapmıyor mu? Cumhurbaşkanı'nın yaptığı gündemde ne varsa onun üzerinde görüşülür. Cumhurbaşkanı sıkıntı içinde olsa, söyleyecek birşeyi olsa halka da söyler. Geçen sefer söyledi, sizleri çağırdı söyledi. ‘Rahatsızlıklar var’ dedi.

İki gündür Cumhurbaşkanı basınla ilişki kurmadı.

- Cumhurbaşkanı sıkıntıda olsa, konuşurdu. Yapmıyor bunu, çünkü işi büyütmek istemiyor. Yanlış anlaşılmasından çekinmiş olabilir. Ama bu suskunluğu da, mühim bir sıkıntı görmediğini ifade ediyor.

Siz de grupta yazılı metin üzerinden konuştunuz, yani okudunuz.

- Çünkü yangına körükle gidilmez, benzine ateş dökülmez.

Önceki gece ANAP'ın muhafazakar kanadı, Mesut Beye, 'Yeter artık, biraz fren yap' demişler. Eyüp Aşık, Agah Oktay Güner, Keçeciler falan.. ANAP'lılar bu sert çıkışla puan aldıklarına inanıyorlar.

- Öyle mi?

Ecevit, sessiz film oyunundan sonra yorumları görünce ortalığı teskin etmek için bir yazılı metin hazırlamış, Başbakan'a göstermiş. Yılmaz, 'iyi olur açıklayın' demiş. Sonra grubua girip yağıp esiyor. İyi mi?

- Bülent Bey buna çok üzülmüştür. Bülent Bey ile benim demokratlığımızı ispatlama zorunluluğumuz yok. Biz o sınavı çok verdik. Onun için biz daha makul düşünüyoruz. Düşündüğümüzü söylüyoruz ama, abartı yok, kuşku yok. Siyasette kuşku kadar tehlikeli öge yoktur.

---