Paylaş
Kimine göre Türkiye için AB süreci çoktan bitti, kimine göre de Türkiye'nin çıkarları ve demokratik değerlerin gelişmesi açısından bu sürecin yalpalayarak da olsa devam etmesi gerekiyor. Ancak şurası bir gerçek, Türkiye-AB ilişkileri denince kamuoyu tarafından en fazla merak edilen konulardan biri vize muafiyeti.
Malumunuz 2015'teki göçmen krizinin ardından 2016'da AB ile Türkiye arasında imzalanan ve '18 Mart mutabakatı' adı verilen bir 'Ortak Göç Eylem Planı' imzalanmıştı. Buna göre Türkiye, AB'ye Ege'den mülteci akınını engellemek amacıyla gerekli önlemleri alacaktı.
Mutabakatta Türk vatandaşlarına sağlanması planlanan vize muafiyetine ilişkin de şöyle bir madde yer almaktaydı: "Tüm beklentilerin karşılanması kaydıyla, en geç Haziran 2016 sonuna kadar Türk vatandaşlarına yönelik vize gerekliliklerinin kaldırılması amacıyla, Vize Serbestisi Yol Haritasının katılan tüm üye devletler bakımından yerine getirilmesine hız verilecektir."
Ancak aradan iki yıl geçmesine karşın vize muafiyeti için AB tarafından en ufak bir adım atılmadı. Bizler, AB üyesi ülkelere her gidişimizde o ülkelerin buradaki temsilciliklerinde bitmek bilmeyen vize sıralarına girmeye ve vize görevlileri tarafından neredeyse "potansiyel kaçak göçmen" muamelesi görmeye devam ettik.
Peki vize muafiyetinde son durum nedir? Bu soruyu, geçen hafta TÜSİAD'da katıldığım bir oturumda, bu konudaki en yetkili isimlerden birine, AB Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Selim Yenel'e sordum. Yenel, vize muafiyeti için AB tarafından şart koşulan 72 kriterden 67'sinin Türkiye tarafından yerine getirildiğine dikkat çekti. Yenel, içlerinde terörle mücadele yasasında değişiklik gerektiren kriterin de bulunduğu geri kalan beş kriter için yapılan çalışmalarıysa şöyle özetledi:
"Epey çalışmadan sonra geri kalan beş kriter için de neler yapabileceğimizi 7 Şubat'ta karşı taraf sunduk, bunun içinde terörle mücadele yasasında ve veri koruma yasasında değişiklikleri var. Onların bir değerlendirme yapıp geri dönmelerini bekledik ancak AB tarafı o süreci dahi uzatıyor. Nisan'da AB'den bir heyet gelecekti, o da Mayıs'a kaydı."
Türkiye ile AB'nin şu anda 'al-ver' (transactional) ilişkisi içinde olduğunun ve ilişkilerin çıkara dayandığının altını çizen Yenel, "Ne zaman Türkiye'yi hatırladılar? Göç krizi çıkınca hatırladılar. Polonya, Macaristan gibi üye ülkelerin durumuna bakın, AB şu anda yaşadığı dönem itibariyle de değerlerinden uzaklaşıyor, çıkar meselesi. AB bize de o çerçevede bakıyor" diye konuştu.
Yani Mayıs ayında AB'den bir heyetin Türkiye'ye gelmesi ve vize muafiyeti için gerekli kriterlerin yerine getirilip getirilmediğine dair Türk yetkililerle görüşmeler yapması bekleniyor. Ancak Selim Yenel'in sözlerinden benim çıkardığım sonuç, göç kriziyle ilgili Türkiye'den istediğini alan AB'nin, vize muafiyetine dair kısa vadede bize yeşil ışık yakmayacağı yönünde.
Paylaş