Paylaş
İşte o zamanlar daha yolun başında olan Mancini’nin, takımın üçte ikisinden haberi bile yoktu. Ama sessiz kalmayı tercih etti. Çünkü başarıyı oyuncusundan daha çok isteyen bir hoca olmasına rağmen, son derece profesyoneldi. Ve bugüne kadar bir çok başarıya imza atan Mancini uzmanlığıyla takımın gerçek kişiliğini ortaya çıkardı.
Bunu yaparken de, başarı arzusu ve futbol tutkusuna tutundu. Sabırlı olması gerektiğini bildiği için de meyveye rahat ulaştı. Orkestrasını muazzam yönetti.
MUHTEŞEM BRUMA
G.SARAY’da pek çok ‘ana roldeki’ oyuncu verimli değildi. Karışık bir oyun oynuyor, takımı yoruyorlardı. “Dün gece bu takımda ne değişti” derseniz;
1-Sabri bugüne kadar takımda yer bulamazken, bulduğu zamanlarda hatalar yapıyordu. Erciyes maçından önce bir çok yanlışı vardı. Ama daha dikkatli olunca Mancini’nin gözüne girdi.
2-Melo takımı yönlendirmeye, elini taşın altına koymaya başladı. Böyle olunca hem hücumdaki üretkenlik arttı hem de savunmada güven...
3-Burak’ın attığı gol dışında, bir pozisyon vardı ki ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Müsait durumda ceza sahası dışında ‘dört dönünce’ takımı mutlak golden etti.
4-Sneijder ve Selçuk ikilisi nefis bir resital sundu. İleri uçta rakip için büyük tehdit oluşturdular.
5-Dün Drogba, gol atmak için uğraştı ama başarılı olamadı. Nedendir bilinmez, güçsüz olduğu gözlendi.
6- Bruma, öyle etkiliydi ki, ne kendi bir an durup nefes aldı, ne rakibe nefes aldırdı.
HER ZAMAN OLMAZ!
BİR iki sözüm de Galatasaray takımının genel mantalitesine... Futbol, hiçbir zaman gevşekliği kabul etmez. Fark kaç olursa olsun, laubali oynayıp üzerine yatmamak gerekir. Bugün canın yanmaz ama, öyle kritik bir yerde düşersin ki, ayağa kalkman çok zor olur. Dikkat!
MAÇIN İYİSİ
Sabri, sahanın en etkili isimlerindendi.
MAÇIN KÖTÜSÜ
Drogba kendinden bekleneni veremedi.
HAKEM: Hiç hata yapmadı. İyi maç yönetti.
Paylaş