Galatasaray ikramı geri çevirmedi

Zirvedeki puan farkı, 6 golle 7’ye indirildi. Arena’da diri bir Bursaspor bekleyen Aslan bile, Timsah’ı bu kadar rahat avlayacağını düşleyemezdi herhalde... Taraftarının da desteğini arkasına alan zirve takipçisi, Seyrantepe’de Daum’un öğrencilerinin üzerine şimşek gibi gidiyordu. Gol attıkça, daha fazlasını istiyor, durmak bilmiyordu.

Peki Galatasaray, ligin etkili ekiplerinden Bursaspor’u nasıl çökertti? Şu üç etken farklı skora zemin hazırladı;

1- Mancini’nin talebelerinin Fenerbahçe’yi yakalama arzusu...
2- Zihinsel olarak kendilerini tamamen sahaya vermeleri, rakibin zaaflarını bilmeleri...
3- Özgüven ve yüksek konsantrasyonla Bursa’yı psikolojik açıdan da çökertme istekleri...

ÜÇ AKTÖR ZİRVE YAPTI
Bursaspor karşısında öne çıkan 3 isim vardı; Drogba, Sneijder ve Melo... Bu üç aktör, farklı galibiyette zirve yaptı. Sneijder, topa sahip olmada, takım oyununu yönlendirmede ve toplu topsuz oyunda formasındaki gibi 10 numaraydı. Metin Oktay ruhuyla oynar gibiydi.

Melo, futbolu hem zevk için oynuyordu hem de hırsıyla, mücadele isteğiyle, kuvvetiyle arkadaşlarını tetikliyordu.

Ve Drogba... Belki Sneijder 3 gol birden attı, tamam ama... Fildişili’nin klası, Real Madrid maçında yaptığı bitirici topuk vuruşunu tekrarlaması muazzamdı. Frey bile neye uğradığını şaşırdı.

TOPLA AZ VE ÖZ OYNADILAR
Mancini artık belli kalıpların dışına çıkması gerektiğinin farkına vardı ve bu da Bursaspor karşısında 6-0’lık skoru getirdi. Ceyhun libero mevkiinde oynuyor gibi gözükse de, İtalyan hocanın kendisine verdiği özel taktiklerle hücuma yaptığı katkıyı yavaş yavaş artırmaya başladı. En önemlisi Mancini, futbolcularını kısıtlamadığını dün bir kez daha gözler önüne serdi. Herkes, her işi yaptı ve Galatasaray gerçek bir takım olduğunu ispatladı. Aslan, topla fazla oynamaktan ziyade, az ama öz oynayıp sonuca gitti. Sarı kırmızılılar topu, 3 ana başlık altında işledi;

1- Topu çal.
2- İyi kullan.
3- Ve bir an önce rakip kaleye git.

ASLAN PAYI SABRİ’NİN
Saydığım 3 aktöre, istekli oyunuyla destek veren ve kaptanlık pazubandıyla sahaya çıkan Sabri’nin de hakkını teslim etmek lazım... Yıllarca orta sahada izlediğimiz Sabri, solda da kendinden bekleneni fazlasıyla verdi. En önemlisi oyunu iki yönlü oynadı.