Paylaş
Şu bir gerçek ki, Türkiye’de futbolu okumaya çalışan hemen herkes için bir takıntı bu rakamlar.
Avrupa’da devrimci teknik adamlar artık oyuncu değiştirmeden oyun içinde 3 farklı sistemi kullanabilmeye kafa yorarken, biz rakamların sığlığına boğuluyoruz çoğu zaman. Oysa Yılmaz Vural 30 yılı aşkın tecrübesiyle gösterdi ki, hemen hemen aynı oyuncuları kullanarak farklı bir oyun mümkün.
Ne miydi dünkü Göztepe’de farklı olanlar?
1- Orta alandaki iki oyuncunun pozisyon alışları dikkat çekiciydi. Orta alanın ‘savunma bakanı’ Gosso, sezon ortasında ’10 numara’ diye alınan Murat Akın’ın önündeydi! Bir başka ifadeyle, Murat ön libero, Gosso ise Segbefia ile birlikte merkez orta saha oynadı. Yılmaz Hoca, Murat’ın teknik kapasitesiyle savunmadan çıkan top kalitesini artırmış, Gosso’nun ön alanda yer alışıyla baskı bölgesini biraz daha öne taşımıştı. Haftalarda yok sayılar Segbefia’nın sürpriz koşuları da hücuma zenginlik kattı.
2- Savunmada sezon başından bu yana ‘oyun aklı’ ile dikkat çeken, ancak Okan Buruk tarafından çoğu zaman sol beke hapsedilen Leo, oyun bilgisiyle geri dörtlünün yönetimini ele aldı. Giresunspor’un o saçma penaltı dışında neredeyse pozisyon bulamadan maçı bitirmesi, rakibin defalarca ofsayta düşürülmesi, savunmadaki iyi organizasyonun ürünüydü.
3- Yılmaz Hoca, ‘detayların’ ne denli önemli olduğunu da gösterdi, anlayabilene... Sağ kanattan kazanılan köşe atışlarında ters ayaklı oyuncu kullanmanın avantajı tabelayı iki kez değiştirdi! İlk golde sol ayaklı Canberk’in, ikinci golde yine sol ayaklı Halil’in sağdan kullandığı kornerler, zaferi getirdi!
Sonuçta Göztepe adına bir karar maçıydı dün oynanan.
Alınacak galibiyetle Göztepe ilk 2 yarışına tutunacak, yoksa kalan haftalar ilk 6 hesaplarıyla geçirilecekti.
İşte o karar noktasında ‘Prens’ Segbefia ve ‘Kral’ Jahovic ile 3 puan geldi.
Türk futbolunun güzel adamı, “Benim adım Yılmaz, geri adım yok” dedi.
Mirzam, hasta yatağında Göztepe’sini düşünen güzel kardeşim... Bu galibiyet sana armağan olsun.
Paylaş