Patlıcan!

O, Yeni Salihlispor’u ligde tutmak için çırpınıyor, kulübe gelmesi için nasıl ikna edildiğini anlatırken herkesi kahkahalara boğuyordu.
Büyüdüm, gazeteciliğe başladım.
O, İzmirspor’da, Bucaspor’da, zaman zaman yine Yeni Salihlispor’da ‘dara düşen’ kim varsa, kümede tutmak için kolları sıvıyordu.
Can adamdı Ergun Kantarcı. Netti. ‘Mış’ gibi yapmaz, yaşamazdı. Sevinecekse, göbeği gömleğinden taşarcasına sevinir, kızacaksa okkalı bir küfrü yapıştırıverirdi.
Sivri dilliydi, bildiğini söylerdi. Ege futbolunun hafızasına kazanan bir sözü vardı ki, İzmirspor’dan kovulmasına sebep olmuştu.
“Bana patlıcan vermiyorsunuz, musakka istiyorsunuz!”
Evet, kimilerine ‘amiyane’ gelse de, futbolun gerçeği bu. Patlıcan olmadan, musakka olmuyor!
*
Patlıcan olmayınca, ne oluyor biliyor musunuz?
Takımdaki problemi ‘eksik mücadele’ olarak gören taraftar, teşhisi yanlış koyuyor.
“Artık kim, nasıl anlarsa” diye biten cümlelerin, futbolcuların suratına söylenmesine olanak tanıyan, kendi yapması gereken konuşmaları tesisleri açtığı taraftardan bekleyen yönetim, başkan topu üzerinden atıyor!
Bana göre elindeki malzemeye göre gayet iyi puan toplayan İlhan Palut, suskunluğuyla kendi sonunun hazırlandığını görmüyor!
Asıl konuşması gerekenler, bu vasat kadronun kurulmasına imza atanlar, onay verenler ise sessiz sedasız fırtınanın geçmesini bekliyor!
*
Şunu altını çizelim. Göztepe takımı eksik koşmuyor. Eksik olan ka-li-te.
Şöyle bir düşünün... Ersun Yanal’a, “Göztepe 11’inden kaç oyuncuyu transfer etmek istersin” diye sorsanız, ne cevap verir?
Peki ya siz, dünkü maça yedek başlayan kaç Antalyasporlu oyuncuyu Göztepe’de görmek istersiniz?
Beyler...

Bu takım, Süper Lig’i 6. sırada bitirdiğinde santrforları ilk yarıda Jahovic, ikinci yarıda Demba Ba’ydı!
Şimdi siz Ideye Brown’ı sabahtan akşama kadar koşturabilirsiniz!
Ne işe yarayacaksa!