Paylaş
Hasta yatağında Göz Göz’ünü düşünecek, kaptan Gosso’nun ziyaretiyle moral bulacak kadar. Henüz 20’sinde Mirza. Çok büyük bir savaşın içinde şu an... Hayata tutunmak için, vücudunu saran lanet hastalığa inat yaşamak için, Göztepe’sini Süper Lig’de görmek, o tribünlerde yeniden Göz Göz çekmek için mücadele veriyor. Durmadan, yorulmadan...
O savaş veriyor, Ege Üniversitesi’nin kapısında Göztepe aşığı diğer arkadaşları nöbet tutuyor. Dinleyin Göztepeli futbolcu kardeşlerim... Kulak ver, insanlığıyla, güzel yüreğiyle, doğallığıyla Türkiye’nin kalbini kazanmış Yılmaz Hocam... Bilin ki... Bugünden sonra omuzlarınızdaki sorumluluk daha fazla. Her ne şartta olursa olsun, bir an bile güçten düştüğünüzü, mücadeleden vazgeçtiğinizi, bir adım eksik koştuğunuzu göstermeyin ona. Asla ve asla... Lütfen aklınızdan çıkarmayın, sizin sahada atacağınız her gol artık biraz daha anlamlı...
Çünkü, Mirza’nın hayat mücadelesine verilen bir katkı o gol... Alacağınız her galibiyet 3 puandan daha değerli... Öyle ki, onun da hain hastalığına karşı alacağı bir zafer o galibiyet. Şampiyonluk sadece bir üst lige terfi etmek değil artık. Mirza’nın en büyük silahı olan moralini en üst düzeye çıkaran, ona güç veren, hayat veren bir doping... Ve sen Mirza kardeşim... Diren...
Yeniden gülümseyebilmek için, aşkın sıcaklığını bir kez daha hissedebilmek için, güneşin doğuşunu Kordon’dan tekrar tekrar izleyebilmek, o tribünlerde bir kez daha en yüksek sesle “Göztepe” diye haykırabilmek için diren o hain hastalığa... Unutma... O tek başına, sen on binlerle omuz omuza... Kalk kardeşim ayağa... Güzel günler seni bekler... Haydi, hemen, şimdi...
Paylaş