Efora karşı teknik kalite

 En büyük özelliği genç kadrosu ve fizik kalitesi olan bir rakibe karşı, hücum pres ve yüksek efora dayalı bir oyun başlangıcı...

Haberin Devamı

 

Tam bir meydan okumaydı Altay’ın yaptığı. Belki de skoru takım henüz yorulmamışken bulma hedefindeydi Altay kulübesi. Top Altay’daydı, oyun kontrolü Altay’daydı ancak bu üstünlük salt efor odaklı kalıp teknik kalite ile birleşmeyince pozisyon zenginliğine dönüşmedi.

 

Altınordu gibi bir rakibe karşı yüksek eforlu oyun, bir büyük kumar aynı zamanda. Altay hedeflediği golü bulamayıp yorulmaya başlayınca, ilk yarının son 10 dakikasından itibaren kontrol el değiştirdi. Topla savaşan meslektaşlarının aksine topla sevişme becerisine sahip Muhammed Mert ve Murat Uçar, Altay kalesini tehdit etmeye başlamıştı. Muhammed, ayağından çok beyninden çıkan frikiğinde direği dövse de ilk yarının sonunda kaleci Egemen’in de ikramıyla Altınordu’yu üstünlüğe taşıdı.

 

Haberin Devamı

İkinci yarının başı kritikti. Takımın fizik kalitesini iki değişiklik ile yükselten Altay kulübesi, penaltıdan golü de bulunca oyun bir kez daha ortaya geldi. Kontrol yine Altay’a geçti ancak Murat Uçar imzalı ataklarda net fırsatları kaçıran Altınordu’yu. Buna karşın Altınordu ceza sahasındaki karambollerin ağlarla buluşmamasında, günün ‘yutan elemanı’ Kappel’in payı büyüktü.

 

‘Maç beraberliğe doğru gidiyor’ derken bu kez ‘yıkan eleman’ sahne aldı Altay’da! İlk golü aratmayan bir şekilde kalesine buyur ettiği ikinci gol, 3 puanı Altınordu’ya götürdü. Bir başka ifadeyle Altınordu’nun teknik becerisi, Altay’ın eforuna galip geldi.

 

Bu arada, bir noktaya değinelim... 1981 biletli seyircinin izlediği İzmir derbisinin şeref tribününde tek bir siyasetçi göremedik dün. Herhalde herkesin çok daha önemli işleri vardı! Ama sabredin, 2 ay sonra orada tek bir boş koltuk kalmayacak!

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları