Paylaş
Maçta ilk yarı geride kalmış, boş gözlerle tabelaya bakıyorum... İçimde hazmı kolay olmayan skorun öfkesi, aklımda “Sen olsan devre arasında kimi çıkarırsın?” sorusu... Cevap çok zor aslında. İkinci 45’e çıkmayı hak eden tek bir oyuncu yok ki sahada! Sivasspor oynamış, Göztepe izlemiş...
Gradel sahada dalga geçercesine çalımlar atarken Göztepeli oyuncu mücadele etmemiş... Rakip 45 dakikada 4 gol bulurken isyan etmemiş... Utanmamış, sıkılmamış...
Ayıptır beyler!
Futbol bu... Yenmek de var yenilmek de... Ama bu takım sahada böyle ruhsuz, böyle umursamaz o-la-maz!
Lucien Arkas’ın bakış açısıyla sahadaki o 11 kişi, sırtlarındaki Göztepe ismini, İzmir ismini yerlerde süründüremez.
İkinci yarıdaki kıpırdanış, atılan 3 gol böyle bir rezilliğin özrü kabul edilemez.
Göztepeli oyunculara dün için söylenecek tek bir şey var.
Şanslısınız! Eğer o boş tribünlerde taraftar olsaydı, emin olun dün sizler için unutulmaz bir gün haline gelebilirdi!
***
Gelelim yönetim bölümüne... Sivasspor geçen yıl Süper Lig’i sallayan iki ismini yitirdi sezon başı... Mert Hakan da, Emre Kılınç da serbest oyuncu olarak gitti! Yani tek kuruş girmedi Sivas’ın kasasına... Bakıyorsun o Sivasspor böyle iki yıldızının yerini Gradel-Fajr ikilisiyle hemen doldurmuş. Yetmemiş, Boyd’u kiralamış.
Göztepe’de ise kulübe yabancı cenneti!
Biz iki yıldan bu yana “Göztepe’nin futbol aklı olmalı, transferde isabet oranı artmalı” diye çırpınırken Burekovic, Mihojevic, Megyeri, Ideye gibi süper yıldızları bulanlar (!) Sivasspor’dan ders alır mı acaba?
Hiç sanmam!
Paylaş