KARA HAREKÂTI YOLDA
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Katar dönüşü uçakta yaptığı açıklamada bu operasyonun kara dahil birçok boyutu olacağını açık açık söyledi. Erdoğan, “Bunun sadece bir hava harekâtıyla sınırlı kalması da söz konusu değil. Burada ne kadarlık bir güç kara kuvvetlerinden de buna katılması gerekir, bunu da zaten ilgili birimlerimiz, Savunma Bakanlığımız, Genelkurmayımız birlikte kararını verirler, istişaremizi yaparız, ondan sonra da adımlarımızı atarız” dedi. Erdoğan’ın da sözlerinden hareketle “Tam netice alınana kadar bitmeyecek operasyonun” şifrelerine bakacağız:
Türkiye uzun zamandır ilgili ülkelere “Ya bu mücadeleyi birlikte yapalım ya da biz tek başımıza yaparız” mesajını veriyordu.
Türkiye’nin sabrını Mersin ve Taksim saldırıları tüketti.
Ancak bu saldırıların dışında kamuoyuna yansımamış, güvenlik güçlerince engellenmiş başka saldırı hazırlıkları bulunuyor.
Özellikle Taksim saldırısının ardından Suriye hava sahasını kontrol eden iki ülke yani ABD ve Rusya, hava sahasını açmak zorunda kaldı.
Üstelik Türk uçakları iki ülkede de ciddi bir derinlik mesafesine girdiler.
Zamanın ruhuna en uygun tanım bence şu: “Beyin sağlığı, beynin değişen bir ortamda hayatta kalmak için organizmanın neyi bilmeye ihtiyaç duyduğunu öğrenme kabiliyetidir.”
Fütürist, sosyolog ve ekonomist Prof Dr. Alvin Toffler “21. yüzyılın cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil; yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır” demiş. Günümüzde “Beyin sağlığı, ömür boyu öğrenme” gibi önemli kavramlar var. Üstelik yaş alan herkesin korkusu bir gün Alzheimer’a yakalanma olasılığı... Beyin sağlığı, ömür boyu öğrenme, hızlı okuma, beynin farklı alanlarını çalıştırabilmek hatta zihinsel yaşlanmayı azaltabilmek için beynimizin de fit tutulması gerekiyor. Nasıl spor salonlarına gidip ağırlıklar kaldırıp, vücudumuzu fit tutmaya çalışıyorsak, beynimizi de gazetelerin verdiği bulmaca sayfalarını çözerek ya da hazırlanan özel programlara katılarak fit tutmak için antrenman yapmamız gerekiyor. İster sudoku, bulmaca çözün, ister özel programlara katılın ama mutlaka beyninizi çalıştırın! Bu pazar sizi beyin antrenmanları yani “Bilişsel Fitleşme” yolculuğuna çıkacağım...
BİLİŞSEL FİTLEŞME NEDİR?
Beynin esnek yapısından yola çıkarak mevcut durumundan daha iyi bir hale gelebileceğini temel bilimsel veri olarak ele alan bir program. Bu programı Türkiye’de başarıyla uygulayan iki isimle buluştum. Eğitmen, danışman, yazar Aykut Açkalmaz ve psikolojik danışman/ eğitim ve kariyer danışmanı Yasin İkizoğlu. 7’den 70’e herkesi ilgilendiren programların detaylarını öğrendim. Bilişsel Fitleşme Programı’nı Yasin İkizoğlu anlattı. Buna göre, bilişsel sağlığı değerlendirmeye ve iyileştirmeye odaklanmış nörobilim altyapılı, oyun tabanlı dijital bir platform... Beyni, beyin jimnastiği ile geliştirmek de diyebiliriz:
YAPAY ZEKÂ İLE BEYİN ANTRENMANI
Rusya-Ukrayna ya da Rusya ile Batı arasındaki savaş nedeniyle; dünya ayakta, halklar bıkkın, ekonomiler krizde. Üstelik tüm taraflar açısından “evdeki hesaplar çarşıya uymadı”. İki tarafla görüşen tek ülke konumu, esir takası, tahıl koridoru gibi önemli adımların yanına Türkiye çok önemli ve belki de hepsinden daha kritik bir adımı ekledi. ABD ile Rusya arasında arka kapı diplomasisini ve bunun en somut göstergesi olan CIA Direktörü William Burns ile Rusya İstihbarat Başkanı Sergey Narışkin MİT’in ev sahipliğinde buluşmasını. Sekiz aydır süren savaşta bir anlamda “gerçek” taraflar arasında yapılan ilk üst düzey görüşmeydi. Şimdi bunun hem perde arkasını hem de hikâyesini sizlerle paylaşacağım.
ANKARA’DAN WASHINGTON’A DİYALOG TEKLİFİNİ İLK HÜRRİYET DUYURDU
Tarih 7 Ekim 2022 idi. Hürriyet gazetesi için kaleme aldığım haberde Ankara’nın Washington’a Rusya ile diyalog teklifini duyurmuştum. Kısa bir hatırlatma yapmak gerekirse:
* Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Sullivan’a Türkiye ziyaretinde “Rusya ile müzakere” önerisi götürdü.
* Rusya’nın Batı özellikle ABD ile masaya oturma isteği şöyle anlatıldı:
- Putin artık ‘Geçmişteki Rusya yok’ diyor.
-
Bu bölümde hem dünyadan hem de Türkiye’den bilgiler vermeye devam edeceğim. Ayrıca anne babalara uyarılarım olacak.
TÜM DÜNYA ALARMDA
Bu yeni bela ile sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın başı dertte. Aslında en büyük üretim Doğu ve Güney Doğu Asya’da. En büyük pazarlar ise Kuzey Amerika ile yine Doğu ve Güney Doğu Asya. Türkiye tüm ülkelerle işbirliği halinde. Uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığı uluslararası boyutta ele alınması ve mücadele edilmesi gereken bir sorun. Kısaca metamfetamin belasının dünya açısından durumuna bakalım:
- Son yıllarda Kuzey Amerika’dan Avustralya’ya benzeri görülmemiş bir kaçakçılık hareketi dikkati çekmekte.
- En fazla metamfetamin yakalanması Kuzey Amerika, Doğu ve Güneydoğu Asya’da.
- 2006-2010 yılları arası metamfetamin yakalaması bildirilen ülke sayısı 84 iken, 2016-2020 arası metamfetamin yakalaması bildirilen ülke sayısı 117’ye çıktı. Dünya çapında son iki yıla ilişkin rakamlar henüz açıklanmadı.
- Ele geçirilen metamfetamin miktarları 2010 ila 2020 arası beş kat arttı.
TÜRKİYE’DEKİ OPERASYONLAR
SATRANCIN KALBİ ANTALYA’DA ATIYOR
Şu an Avrupa satrancının kalbi Antalya’da atıyor. 46 ülkeden 1000’in üzerinde başarılı sporcunun mücadele ettiği Avrupa Yaş Grupları Satranç Şampiyonası’nda 8-18 yaş aralığında 6 farklı yaş grubundan Avrupa’nın en iyi sporcuları mücadele veriyor. Türkiye Antalya’da tam 196 sporcusuyla temsil ediliyor. Turnuva 14 Kasım’a kadar sürecek. Eminim sporcularımız büyük başarı göstereceklerdir. Unutmayalım, 16 Yaş Altı Satranç Milli Takımı’mız Olimpiyat Şampiyonu oldu, hepimize büyük bir sevinç yaşattılar ve bugün lisanslı sporcu sayımız 1 milyon 200 bine yakın. Kısacası Türkiye’de bir satranç rüzgârı esiyor! Rüzgârın başında bir kadın var. Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tulay... Hem onunla hem de küçük sporcularımızla foto muhabirimiz Selahattin Sönmez ile birlikte bir araya geldim. Tabii dünyam değişti.
ÇOCUKLAR SPORCU ANNELER ANTRENÖR YA DA HAKEM OLDU!
Bu yazı dizisiyle amacım öncelikle aileleri bilinçlendirebilmek. Diğer taraftan bu meselenin önemine dikkati çekerek, siyasi tartışmaları bir kenara bırakarak alınması gereken önlemlere odaklanmak. Ayrıca yürütülen mücadeleyi anlatmak.
PARANOYADAN BİPOLAR BOZUKLUĞA, HALÜSİNASYONLARA GİDEN KARANLIK YOL
Uyuşturucu üretimi, ticareti ve kaçakçılık çok uluslu bir ticaret ağıdır ve çok uluslu bir mücadeleyi gerektirir. Günümüzde ise teknolojik gelişmeler, iletişim ve ulaşımın geldiği boyutu da göz önünde bulundurursak ortak mücadele zaruridir. Son siyasi tartışma ile gündeme gelen “Metamfetamin” dünyada eroinden sonra en tehlikeli narkotik madde olarak kabul ediliyor. Ancak ne yazık ki dünya genelinde eroinden daha hızlı yayılıyor.
Metamfetamin ilk olarak Japonya’da 1919 yılında sentezlendi.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Doğu Asya’da askerlerin diri tutulması için kullanıldı.
Yıllar içinde suiistimale daha açık hale geldi, çeşitlendirildi, yaygınlaştı, 1960’larda gençler arasında kullanımı başladı ve son yıllarda küresel tehdide döndü.
Dünyanın birçok ülkesinde eroinden sonra en tehlikeli narkotik madde olarak kabul ediliyor. Küresel boyutta üretimi ve kaçakçılığı var.
Son 10 yılda metamfetamin yakalaması bildiren ülkelerde yüzde 50 oranında artış var.
* HDP’ye bir kapatma davası açılmışken, HDP’yi ziyaret edenler arasında üst düzey bir ismin, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın bulunması...
* AK Parti içinden yapılan farklı açıklamalarla ortaya çıkan “HDP’ye bakışın değişip değişmeyeceği ya da bu konuda bir karar verilmesi” meselesi...
* Bu ziyaretin MHP’yi rahatsız edip etmediği, konudan ne kadar ve hangi seviyede bilgilendirildiği... Ya da kısaca MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu ziyarete bakış açısı...
* Bundan sonraki süreçte AK Parti’den HDP’ye yöneltilecek açıklamalarda muhalefetten özellikle 6’lı masadan nasıl bir tepki geleceği.
AK PARTİ AÇISINDAN: İÇERİDEN YAPILAN BAZI AÇIKLAMALAR SORUNLU
AK Parti camiasından yaptığım görüşmelerden çıkan izlenimlerimi şöyle paylaşabilirim:
“* AK Parti, HDP ile ilk kez görüşmüyor. TBMM’de her salı bir araya geliniyor.
Bu cümleleri ya söylüyorsunuzdur ya da söyleyenleri duyuyorsunuzdur. Daha da önemlisi çocuklarınızda gözlemliyor olabiliyorsunuz. “Bu kadar sorunumuz varken ne İngilizcesi?” demeyin; iş başvurularında artık İngilizce bilmek bir adım öne geçirmiyor, bilmemek geride bırakıyor. Bunun da ötesinde hoşumuza gitsin ya da gitmesin; bilgisayarın, teknolojinin, dünyanın dili İngilizce. Peki gerçekten konuşamıyor muyuz, konuşmuyor muyuz ya da sorun ne? Eğitim danışmanı ve aynı zamanda Hürriyet Ankara’nın eğitim yazarı Ebru Doğdu ve ekibi ile bu sorunu enine boyuna konuştum. Sadece konuşma meselesi ile sınırlı kalmadık, aynı zamanda yurtdışında okumak isteyen gençleri bekleyen sınav süreci ile uzaktan eğitim de gündemimizdeydi.
‘DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR’
Önce Ebru Doğdu ile başlayalım zaten 26 yıllık öğretmenliği boyunca onun da en çok duyduğu cümle “İngilizce biliyorum ama konuşamıyorum hocam” olmuş. Ebru Hoca önce “Doğru bilinen yanlışlar var” dedi ve şöyle başladı:
“