Hande Fırat

Beklenen oldu

4 Mart 2023
Altılı Masa'daki depremin ardından partilerde değerlendirmeler sürerken bu aşamaya nasıl gelindiğini ve bundan sonraki olasılıkları sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Meral Akşener başından beri bazı hassasiyetleri dile getiriyordu:

- Eşit oya sahip olmayan 6’lı Masa’nın eşit ağırlığa sahip olarak kurulmasının yanlış olduğu...

- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına “kazanabilecek aday” çıkarılması gerektiği...

- Geçiş sürecinde hükümet ve bürokrasi dağılımının seçimlerden çıkacak oy oranına göre yapılması (Özellikle tek başkan yardımcılığı)...

Akşener, HDP’nin çok tartışıldığı bir dönemde, “Tamam ben kalkayım onlar otursun” dedi. Sözünü sakınmamakla bilinen Akşener’in CHP’li bir büyükşehir belediye başkanına ise “Sizinkiler can sıkıcı işler yapıyor, masayı dağıtırım, CHP’yi de ikiye bölerim” dediği de iddia ediliyor. 

Aslında masada köprüler çoktan atılmıştı. Buna rağmen İYİ Parti’ye göre Akşener masanın son toplantısına “son bir kez şansını kullanmak, milletin isteğini dile getirmek, doğru adayı belirlemek” için gitti. Ancak yine İYİ Parti’ye göre Akşener’i bir anlamda çileden çıkaran şu gelişmeler yaşandı:

AKŞENER NİYE KIZDI?

- Toplantıya aday açıklaması başlığıyla başlandı. Genel başkanlardan biri “Adayımızın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu açıklayalım” dedi. Diğer isimler de kabul etti.

Yazının Devamını Oku

14 Mayıs seçimine hazırlıklar ve depremzede seçmen için yapılan çalışmalar

3 Mart 2023
14 Mayıs’ta Türkiye seçime gidiyor. Cumhurbaşkanı’nın seçim kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından süreç başlayacak.

Oya Armutçu ve Ebru Karatosun bugün muhtemel seçim takvimini kaleme aldılar. Ben de sizlerle Hürriyet’in geleneksel kahvaltısında buluştuğumuz AK Parti’nin YSK’da temsilcisi Recep Özel ile yaptığımız sohbeti paylaşacağım. Depremzede seçmen şu üç gruba ayrılmış durumda:

1- O seçim çevresinde yani deprem bölgesinde kalan seçmen.

2- Deprem bölgesinde aynı seçim çevresinde köye ya da başka ilçeye taşınmış seçmen. (Örnek Hatay merkezden Antakya’ya)

3- Deprem bölgesinin dışındaki şehirlere giden seçmen.

a- Kendisine ait ev tutanlar.

b- Misafir olarak başka bir evde, akrabalarının yanında kalanlar.

c- AFAD’ın belirlediği yurt vb gibi yerlerde kalan seçmen.

Yazının Devamını Oku

İşte Ulusal Risk Kalkanı Modeli

2 Mart 2023
Aralarında Naci Görür, Şükrü Ersoy, Okan Tüysüz, Cenk Yaltırak ve Japon deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki’nin de yer alması beklenen 50’nin üzerinde bilim insanı Cumhurbaşkanlığı’nın himayesinde bir araya gelecek.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan grup toplantısında “Devletimizin bekasıyla birlikte vatandaşımızın bekasını da gözeten ve önceleyen yeni bir stratejik ortak akıl oluşturmak istiyoruz. Kendi alanındaki yetkin bilim insanlarımızı, teknik kadrolarımızı yabancı uzmanlarla destekleyecek bu çalışmaya cuma günü devam edeceğiz. Böylece Türkiye için bir Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı, şehirlerimizi depreme dirençli yerler haline getirmeyi planlıyoruz” dedi. Erdoğan’ın konuşmasında Ulusal Risk Kalkanı Modeli ifadesi dikkati çekti.

50’NİN ÜZERİNDE BİLİM İNSANI

* Model her afete karşı A’dan Z’ye hazırlıklı olmayı içeriyor.

* Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinatörlüğünde Cumhurbaşkanlığı himayesinde bilim insanlarından heyet oluşturuluyor.

* Deprem uzmanlarının yanı sıra kuraklık uzmanları, sosyologlar, tarihçiler, iklim bilimcileri, jeologlar, afet ekonomistleri, afet hukukçuları, lojistik ve tedarik konularında uzmanlar da kurulda yer alacak.

* İsimler üzerinde görüşmeler sürüyor. Ancak Naci Görür, Şükrü Ersoy, Okan Tüysüz, Cenk Yaltırak, Yoshinori Moriwaki (Japon deprem uzmanı) gibi isimlerin yer alması bekleniyor. Birçok isme teklif götürülüyor.

* Belirlenen eksiklikler çerçevesinde bilim insanlarının önerileriyle tüm afetlere karşı model geliştirilecek.

* Amaç bir anlamda karşılaşılabilecek doğa olaylarına karşı alınabilecek tüm önlemleri almak.

Yazının Devamını Oku

Kızılay ve çadır tartışması

28 Şubat 2023
Kuruluş tarihi 1868, adı Mecruhin ve Mardayı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti...

Yıllar içinde adı değişerek en son 1947’de Türkiye Kızılay Derneği oldu. 26 Nisan 2022 tarihli Türkiye Kızılay Derneği Tüzüğü’ne göre:

- Kızılay şeffaflık ve kamuyouna açıklık ilkesini benimser.

- Kuruluş amacı her koşulda, yerde, zamanda, ayrım yapmaksızın insanlara yardım etmektir (özetle).

- Sürdürülebilir finansman sağlamak üzere sosyal işletmeler, amaca yönelik fonlar, sandıklar, kooperatifler ve vakıflar kurar.

- İnsani faaliyetlerine maddi destek sağlamak üzere, ilkeleriyle bağdaşacak şekilde gelir getirici her türlü şirket, holding, iktisadi işletme ve tesisler kurar, işletir ve işlettirir.

İşte tartışmalara neden olan Kızılay Çadır ve Tekstil, 1954 yılında çadır dikim atölyesi olarak kuruluyor. 2005 yılında çadır üretim merkezi işletmesi, 2019’da Kızılay Çadır ve Teksil adıyla yeniden yapılandırılıyor.

TARTIŞMA YARATAN SORULAR

Kısacası Kızılay’ın tüzüğü ortada... Ortada ama tartışmayı körükleyen iki soru var:

Yazının Devamını Oku

Ah be Yunus senden sonra 7 bin çocuğumuz gitti...

26 Şubat 2023
Yıl 2011... Van’ı deprem 7.2 ile vurdu...

Yüzlerce ölüm yaşandı, yine sonsuz acı saplandı kalplerimize. O depremin hepimizi derinden sarsan, o kocaman güzel gözlerini unutamadığımız ve ne yazık ki hayatını kaybeden bir çocuğu vardı; Yunus... Fotomuhabir Ümit Bektaş, Yunus’un enkaz altında kurtarılmayı bekleyen fotoğrafını çekmişti. Her baktığımızda ağladığımız fotoğrafını... Kahramanmaraş depreminin ardından gördüğüm her çocuk fotoğrafı bana Yunus’u ve o zaman yazdığım bir yazıyı hatırlatıyor. Şöyleydi o yazı:



“Kocaman kahverengi gözlerim, omzumdaki ölü el, yüzümdeki dehşetle ‘O’yum ben. Hepinizin rüyalarına giren, her gazetede fotoğrafı olan ve son nefesini o son fotoğrafa veren çocuk... Siz beni görebiliyor musunuz? Gerçekten görebiliyor musunuz? Unutmayın beni olur mu? Yüzümdeki dehşeti unutmayın. Son fotoğrafımı unutmayın. Benim son fotoğrafım bu ölümlerin de son fotoğrafı olsun. Biliyor musunuz, ben 1 yaşındayken gazeteleriniz başka ölü çocukların fotoğrafları ile doluydu. Daha çok kadın, daha çok erkek, daha çok çocuk üzerlerine yıkılan duvarlarla ölmüştü. Siz büyüklerin yaptıkları duvarlarla... Hayalet kentler varken ekranlarda, ben 1 yaşındaydım. Sizin tam 12 yılınız vardı. Ben evinize ve rüyalarınıza top oynarken girmedim. Çocuklar rüyalarınıza oyun oynarken girsin. Başka çocuklar rüyalarınıza, evlerinize son fotoğraflarıyla girmesinler. Ben son fotoğrafın son çocuğu olayım. Bugün bir yaşındaki bebekler benim gibi 13 yaşıma geldiklerinde karanlıktan korkmasınlar. Onlara kimse “Sesimi duyuyor musun? Işığı görüyor musun?” sorularını sormasın. Beni, son fotoğrafımı üç ay, üç yıl, on üç yıl geçse de unutmayın. O soruları da kendinize sorun; asıl siz sesimi duyuyor musunuz? Siz ışığı görüyor musunuz?”

Yazının Devamını Oku

Hatay için hemen şimdi, Maraş için hemen şimdi, Türkiye için hemen şimdi

24 Şubat 2023
"Asrın felaketini Türkiye Yüzyılı dayanışması ile yeneceğiz...”

Bir aksilik daha yaşanmazsa AK Parti’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler öncesinde her kademede yapılan toplantılarda, bu bakış açısı ön plana çıkmış durumda. Slogan ise hazır, hatta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir kere deprem bölgesinde kullandı: “Hatay için hemen şimdi, deprem bölgesi için hemen şimdi, İstanbul için hemen şimdi.” Hedef yeniden yapılanma ve güvenli şehirleri “Hemen şimdi” sloganıyla tüm Türkiye’ye yaymak.



İSTANBUL İÇİN MASADAKİ SEÇENEKLER

Toplantılarda olası İstanbul depremine hazırlık için birçok başlık ele alınıyor. Öncelikle şunun altını çizeyim, edindiğim bilgilere göre sadece İstanbul değil, başta deprem bölgesi ve tüm Türkiye için pandemi dönemindekine benzer bir bilim kurulu oluşturulacak. Sürpriz isimlerin yer alacağı bilim kurulunda deprem uzmanlarının yanı sıra aynı zamanda tedarik zinciri uzmanları gibi isimlerin de yer alması planlanıyor. AK Partili üst düzey isimler, “Erdoğan radikal adımlar atacak, bunların hepsinde de bilim ve teknoloji ne diyorsa o ön planda olacak” ifadesini paylaştılar. Gelelim İstanbul üzerine konuşulan planlardaki başlıklara:

İSTANBUL’A MİKRO KENTLER, KRİTİK SEKTÖRLERİN BAŞKA ALANLARA KAYDIRILMASI

- Olası İstanbul depremi için hızlı bir çalışma başlatılması gündemde.

Yazının Devamını Oku

İki resim arasındaki fark

21 Şubat 2023
İki büyük deprem ve kaybettiğimiz on binlerce canla, tüm ülke olarak iki haftadır büyük bir travma yaşıyoruz.

Neredeyse tüm dünya Türkiye’nin yardımına koştu. Arama kurtarma ekipleriyle yüzlerce insanımızı enkazlardan çıkardılar. Hem nakdi hem ayni destek veriyorlar. Türkiye’ye ziyarette bulunup deprem bölgesini geziyorlar. Deprem öncesi adeta savaşın eşiğine geldiğimiz Yunanistan’ın Dışişleri Bakanı’nın hemen gelip bölgeyi ziyaret etmesi ve verdiği mesajlar çok önemliydi. Umarım bundan sonra iki ülke arasındaki ilişkiler daha sakin seyreder. Türkiye’ye yardım eden ülkeler arasında, ilişkilerin gergin olduğu ABD de bulunuyor. Dışişleri Bakanı Blinken önceki gün Türkiye’ye geldi. Başkan Biden’ın doğrudan mesajını, “Amerika halkı sizi desteklemek üzere yanınızdadır ve her zaman ne yapmak gerekiyorsa; toparlanma ve yeniden inşaat çalışmalarında yanınızdayız” sözüyle paylaştı.

BEBEK Mİ? SOBA MI?

Blinken’ın fotoğraflarına bakarken aklıma 17 Ağustos depremi ve sonrasında dönemin ABD Başkanı Clinton’ın bölgeye yaptığı ziyaret geldi. Clinton’ın deprem bölgesindeki ziyaretini izleyen muhabirler arasında ben de vardım. Şimdi ister istemez insanın aklına bazı konular takılıyor.

- Deprem bölgesine gelen, ABD Başkanı’ydı... Clinton İzmit ziyaretinde 7 aylık Erkan bebeği kucağına almıştı. Bu fotoğraf o dönem epey konuşulmuştu.

-Clinton, 17 Ağustos’ta vuran depremin ardından ABD’liler tarafından Yenimahalle’de kurulan Doğu Kışla Çadırkenti’ni ziyaret edip eşi ve kızı ile birlikte depremde zarar gören ailelerle görüşmüştü.

- Bir nevi kamu diplomasisi yapmış, o dönemde ABD büyük bir sempati toplamıştı.

Gelelim bugüne ve ABD Dışişleri Bakanı’nın ziyaretine, doğal olarak da ikinci fotoğrafa...

Yazının Devamını Oku

Politik bir taraf olmadığını söyleyen Haluk Levent: AFAD olmazsa AHBAP anlamsız

19 Şubat 2023
Çifte deprem felaketi sonrası yaptığı çalışmalarla öne çıkan Ahbap Başkanı sanatçı Haluk Levent’e merak edilenleri sordum. “Ben politik bir taraf değilim. Hiçbir partiyle organik bağım yok” diyen Levent ekledi: “Bizler ayrı değiliz. AFAD olmazsa Ahbap anlamsız kalır. Muhakkak bir devlet kurumuyla işbirliği yapmamız lazım.”

“AĞLAMAK nedir? Ağlamak fiziki olarak gözün dışına doğru giden sıvı madde midir? Ben ikinci kez zona oldum şu anda. Bu kadar üzüldüm. Bu kadar stres yaşamadım son yıllarda. Bu depremi, bu felaketleri görüp de ağlamak gerçekten çok basit kalır.”

Bir kesiminin sevgisinin, bir kesiminin ise eleştirilerinin odağında Haluk Levent... O ise tüm bu karmaşanın ortasında ilk günden beri deprem bölgesinde. Tüm Türkiye’nin ağladığı felaketle ilgili sohbetimize bu sözlerle başladı ve şöyle devam etti:



BU NASIL ACI KAHROLDUM!* İlk gün gittiğimde, sokaklarda çaresizliği gördüğümde kahroldum.

Yazının Devamını Oku