Hande Fırat

ABD Büyükelçisi’nden yüzyıllık itiraf... 'Ortadoğu’yu emperyal kâr için böldük'

27 Mayıs 2025
ABD’nin Ankara’daki yeni büyükelçisi Tom Barrack, “Sykes-Picot, Suriye’yi ve daha geniş bir bölgeyi barış için değil, emperyal kazanç için böldü. Bu hata nesillere mal oldu. Bunu bir daha yapmayacağız” dedi. Bu sözleri bir diplomatın ağzından tarihsel bir özeleştiri olarak yorumlayabiliriz.

ABD’nin Ankara’daki yeni büyükelçisi Tom Barrack, sadece bir diplomatik görevle gelmedi. O, aynı zamanda Başkan Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi ve yakın arkadaşı. Göreve başlar başlamaz yaptığı konuşmalarla yalnızca Trump hükümetinin özelde Suriye sahasında ortaya koyduğu yeni bir Ortadoğu stratejisinin ve aynı zamanda da tarihsel bir özeleştirinin de sözcüsü oldu.

‘SYKES- PICOT HATAYDI BİR DAHA YAPMAYACAĞIZ’

Bahsettiğimiz cümle, sıradan bir diplomatik demeç değil, bir dönüm noktası sayılabilir. Gerçekten hayata geçirilip geçirilmeyeceği tartışılabilir. O yüzden önce o cümleyi hatırlayalım. Tom Barrack “Sykes-Picot, Suriye’yi ve daha geniş bir bölgeyi barış için değil, emperyal kazanç için böldü. Bu hata nesillere mal oldu. Bunu bir daha yapmayacağız” dedi. Peki bu ne anlama geliyor?



* Bir diplomatın ağzından tarihsel bir özeleştiri olarak yorumlayabiliriz.

Yazının Devamını Oku

ABD-Türkiye görüşmelerinde Suriye başlığının perde arkası

22 Mayıs 2025
ABD Başkanı Trump’ın Suriye Devlet Başkanı Şara ile görüşmesini, ABD Dışişleri Bakanı Rubio’nun Türkiye’deki temaslarını, Trump’ın yaptırımları kaldırma niyetini ortaya koyan açıklamasını Türk-ABD heyetlerinin Amerika’da kapsamlı toplantılarda bir araya gelmesi izledi.

Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi duruşmasında Dışişleri Bakanlığı’nın bütçe talebi hakkında ifade verdi. Buradaki konuşmasında Suriye ile ilgili bölümleri bazı mecralarda tam okunmadığı ya da perde arkasında yaşananlar bilinmediği için farklı tartışmalara neden oldu. Öncelikle Rubio’nun iki önemli bölümünü sizlerle paylaşmak isterim:

RUBIO: HÜKÜMETİN BAŞARILI OLMASINA YARDIMCI OLMAK İSTİYORUZ ÇÜNKÜ...

Bu hükümetin başarılı olmasına yardımcı olmak istiyoruz çünkü alternatif tam ölçekli bir iç savaş ve kaos ve bu da elbette tüm bölgeyi istikrarsızlaştıracaktır.

◊ Aslında, açıkçası, geçiş otoritesinin karşı karşıya olduğu zorluklar göz önüne alındığında, potansiyel bir çöküşe ve feci boyutlarda tam ölçekli bir iç savaşa, temelde ülkenin bölünmesine belki birkaç ay değil, haftalar uzaklıkta olduğunu değerlendiriyoruz.

BU SÖZLERİN ARDINDAKİ NEDEN...

İç savaş olasılığına vurgu yapan Rubio’nun baştaki “Bu hükümetin başarılı olmasına yardımcı olmak istiyoruz” sözlerine yeteri kadar dikkat çekilmiyor. Hem bu sözlerin hem de bu konuşmanın son yapılan görüşmeler ışığında nasıl okunduğuna şöyle bakabiliriz:

◊ ABD Başkanı Trump, Suriye’nin bir sorun alanı olmasından çıkmasını istiyor.

◊ Yeni hükümete yapıcı yaklaşan, bunu da açıklamalarında net bir şekilde ortaya koyan ABD Başkanı’nın amacı, Suriye’nin yeniden bir kaos ortamına yani aslında kendileri açısından da bir sorun alanına dönmemesi.

Yazının Devamını Oku

Takas da Türkiye’den

17 Mayıs 2025
Ukrayna ve Rusya heyetleri merakla beklenen İstanbul görüşmesinde esir takası konusunda anlaştı. Takas Türkiye üzerinden yapılacak. Sonraki adım ise iki ülkenin mektuplaşması.

Ukrayna ve Rusya heyetleri, üç yıl aradan sonra ilk kez İstanbul’da masaya oturdular. Ancak o ana kadar Amerikalıların da dahil olduğu farklı formatlarda bir dizi görüşme yapıldı. Kiev, Moskava, İstanbul üçgeninde yaşananların perde arkasında bilgileri sizlerle paylaşacağım.

BELİRSİZLİĞİN HÂKİM OLDUĞU 16 SAAT

- ABD Başkanı Trump Ortadoğu’dayken, NATO Dışişleri Bakanları Antalya yolundayken Rusya ve Ukrayna heyetleri konusunda kesinleşmiş, planlanmış bir toplantı sözkonusu değildi.

- Rusya Devlet Başkanı Putin’in “İstanbul’da görüşülebilir” açıklaması, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin Ankara’ya gelişi Amerikalılar tarafından bir fırsat penceresi olarak görüldü. Trump’ın kamuoyuna gezi boyunca yaptığı açıklamalardaki amaç, iki ülkenin liderlerini biraraya getirmekti. Ancak liderler düzeyinde toplantının olmayacağı anlaşılınca, teknik heyetlerin toplantısı için harekete geçildi.

- Antalya’daki toplantıya ev sahipliği yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı’na Rubio’ya; “Siz İstanbul’dayken Ukrayna heyetiyle üçlü toplantı yapalım, belki dörtlü formata çevirme imkanı da olur” dedi. Rus heyetinin gündeminde ABD ile farklı konu başlıkları da bulunduğu için 4’lü format gerçekleşmedi.

MASADA NELER YAŞANDI?

- Rusya- Ukrayna masasında önce iki taraf ayrı yarı tarihsel açıdan soruna bakışlarını anlattı.

Yazının Devamını Oku

Terörsüz Türkiye sürecinde 5 evre

16 Mayıs 2025
Terörsüz Türkiye süreci 5 evre olarak planlandı, uygulamaya konuldu. Şu an 3’üncü evreye geçildi. İşte o evreler ve detayları...

“Elbette asıl olan uygulamadır. Sözlerin tutulup tutulmadığının takibini Milli İstihbarat Teşkilatımız titizlikle yapacaktır.” Bu sözleri PKK’nın fesih kongresi ve silah bırakma kararının ardından, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çarşamba günü AK Parti grup toplantısında söyledi. Sürecin takibinin bizzat Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve ekibi tarafından yapılacağını duyurdu. Yaklaşık 8 aydır çalışan teşkilat bir yandan sürecin alt yapısını hazırlarken, bir yandan da bundan sonraki adımları dikkatle takip ve kontrol edecek.

SÜRECİN 3. EVRESİ BAŞLADI

Terörsüz Türkiye süreci 5 evre olarak planlandı, uygulamaya konuldu. Şu an 3’üncü evreye geçildi. Sizlerle önce bu evreleri paylaşacağım.

1- AHLAT’TAN BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISINA...

Birinci evre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ahlat’taki iç cepheyi güçlendirme çağrısıyla başladı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hem buradan hem de Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgedeki gelişmelerden yola çıkarak TBMM’de 1 Ekim günü DEM Partililerle tokalaşmasıyla devam etti. Bahçeli’nin ardından o gün hem MHP’li vekiller hem de AK Partili vekiller el sıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, “Şunun artık idrak edilmesi ihtiyaçtan öte bir zarurettir; bugün, İsrail saldırganlığı karşısında, içeride ve dışarıda çatışma alanlarının değil, uzlaşma alanlarının öne çıkması gerekiyor” diyerek, yine birliktelik vurgusu yaptı. Birinci evre tarihler 22 Ekim 2024’ü gösterdiğinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısı ile son buldu. Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tecridinin kaldırılması önerisinde bulunarak, “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın” dedi.

Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk’ten oluşan DEM Parti heyeti, “PKK kendini lağvetsin” çağrısı yapan MHP Lideri Bahçeli’yi ziyaret etmişti.

2- ÖCALAN’IN ÇAĞRISININ HAZIRLANMASI

Süreçte ikinci evre ağırlıklı olarak Abdullah Öcalan’ın çağrısının hazırlanması üzerinde yoğunlaştı. 27 Şubat-12 Mayıs tarihleri arasındaki bu evrede DEM Partililerin siyasi partiler, liderler, aktörlerle yaptıkları temaslar ön plandaydı. Ancak tüm alt yapı çalışmalarını MİT Başkanı İbrahim Kalın başta olmak üzere İstihbarat Teşkilatı yürüttü. İstihbarat Teşkilatı ve İmralı görüşmelerini de kapsayan süreç Öcalan’ın açıklaması, açıklama sonrası kongrenin toplanması ve nihayetinde 12 Mayıs tarihindeki fesih kararı ile tamamlandı. Burada altının çizilmesi gereken husus, devlet bu evrenin sonuna kadar terörle mücadele ile silah bırakma arasındaki dengeyi korumayı sürdürdü. Nedeni ise hem sürecin hem örgütün içeriden ya da dış aktörlerden provokasyona açık olmasıydı.

Yazının Devamını Oku

Baş döndüren diplomasi trafiğinin perde arkası

15 Mayıs 2025
ABD Başkanı Donald Trump Ortadoğu Turu’na çıkmadan tüm dünyayı ve bölgeyi yakından ilgilendiren iki önemli başlıkta hem açıktan hem perde arkasında Türkiye’nin de dahil olduğu yoğun bir diplomasi trafiği yürüdü.

Biri Rusya- Ukrayna arasında ateşkes sağlanması, diğeri ise Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılarak ABD-Suriye hükümeti arasında temas kurulmasıydı.

Önce Suriye ile ilgili gelişmelerle başlayacağız. ABD Başkanı Trump, Suriye konusundaki tavrını Beyaz Saray’da yanında Netenyahu otururken “Makul ol” diyerek ve Türkiye ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili görüşlerini ise şu cümlelerle net bir şekilde ortaya koymuştu:

-“Erdoğan’ı seviyorum, o da beni seviyor.

- Türkiye’yi tebrik ederim. Erdoğan’a dedim ki, ‘2 bin yıldır kimsenin yapamadığını yaptın, Suriye’nin kontrolünü ele aldın’.

- Erdoğan gerçekten sağlam ve çok zeki biri. Başkasının başaramadığı şeyi başardı.

- Netanyahu’ya da İsraillilerin, Türkiye ile yaşanabilecek sorunları çözmek için aklıselimle hareket etmeleri gerektiğini söyledim.”

Bu sözleri hatırlattıktan sonra süreçte neler olduğunu anlatalım;

- ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telefon görüşmesinde; Trump önyargılara karşı yeni Suriye hükümetini tanımak ve anlamak istediği mesajını verdi.

Yazının Devamını Oku

12 Mayıs PKK’nın tarihi feshi

13 Mayıs 2025
“Bu mesele Türkiye’nin büyük devlet olma imtihanıdır. Bu meseleye çözüm bulamazsak büyük, hatta ortada devlet olma şansımızı kaybetme ihtimali mevcut olduğu gibi, zayıf ve perişan hale gelmemiz ihtimali de mevcuttur.”

Tarih 12 Kasım 1993... Hürriyet Gazetesi’nin manşetindeki haberde yer alan bu sözler dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a ait. PKK’nın fesih açıklamasında Turgut Özal’a atıfta bulunması ve ani ölümüne değinmesi nedeniyle rahmetli Özal’ın bu sözleriyle başlamak istedim.

12 MAYIS SON YÜZYILA BIRAKILAN ‘SON DAKİKA’

Abdullah Öcalan’ın 27 Kasım 1978’de PKK’yı kurmasının ardından binlerce askerimiz şehit düştü, analar ağladı, ayaklanmalar yaşandı, bu topraklarda büyük acılar yaşandı. 50 yıllık süreçte ne zaman bir ateşkes ve çözüm arayışı olsa sonucu hep hüsran oldu; bugüne kadar... Ateşkes, çekilme demeden örgüt kendini feshetti. PKK artık yok. Süreçte;

- Devlette FETÖ paralel yapılanmasının ortadan kaldırılmış olması.

- Dünyadaki gelişmeler ama özellikle bölgedeki konjonktürel değişiklik.

- Türkiye’nin terörü kaynağında kurutma başarısı, kuzeyde koridorun engellenmiş olması.

- 22 Ekim 2024 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı.

Yazının Devamını Oku

Bu tansiyon düşmeli

6 Mayıs 2025
ÖNCELİKLE CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e uğradığı saldırı nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Türkiye’nin bulunduğu coğrafya, o coğrafyadan kaynaklı tehditler bir yanda, diğer yanda ise iç siyasetteki yüksek tansiyon ülkemizi iki olasılıkla karşı karşıya bırakabilir:

1- Provokasyonlara açık hale gelir. Bu durum Türkiye’yi karıştırmak isteyenler tarafından kullanılabilir.

2- Siyasetteki yüksek tansiyon, toplumu kutuplaştırır, bir küçük kıvılcım istenmeyen sonuçlara neden olabilir.

Bu iki konuya dikkati çektikten sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP Genel Başkanı Özel’i aramasını, Özel’in “Birlikte çalışmalıyız” açıklamasını önemsediğimi de eklemek isterim. Siyasette rekabet olsa da, Türkiye’nin özel koşulları nedeniyle siyaset kurumu kendi arasındaki gerilimin dozajını ayarlamak, topluma yansıtmamak zorundadır.

Şimdi gelelim Terörsüz Türkiye süreci devam ederken, o sürecin önemli aktörlerinden birinin cenaze törenindeki saldırıya...

BİR SUÇ MAKİNESİNİN SOKAKTA NE İŞİ VAR?

Bu soruyu gören yetkililerin bana 2004 yılı kanunlarını hatırlatacağını biliyorum. Ama lütfen acele etmeyin. Nedenlerini aşağıda sıralayacağım:

- CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e, yumruklu saldırıda bulunan 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu’nun suç dosyasının kabarık olduğu biliniyor.

Yazının Devamını Oku

Süreç hızlanırken el yükseltmeye çalışanlar ve zemini kayganlaştıranlar kim

29 Nisan 2025
Terörsüz Türkiye, örgütün kendini feshetmesi, Suriye ve Irak’ta silah bırakma süreçleri, Suriye Hükümeti ile Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşma, peş peşe yapılan açıklamalar ve toplantılarla sürecin ihtiyatlı bir iyimserlikle devam ettiği havası hâkimdi.

ABD Başkanı Trump’ın İsrail Başbakanı’na karşı kameraların önündeki net tutumu ve ABD’nin Suriye sahasında asker sayısını da azaltmaya başlaması kritik gelişmelerdi. Ancak son günlerde yaşanan bazı gelişmeler, özellikle de Barzani’ye yakın ENKS ile PYD/YPG’nin düzenlediği konferansta ‘federatif Suriye’ ifadesinin kullanılması sahadaki dengeleri bir kez daha hareketlendirdi. Suriye Hükümeti de Türkiye de tepkisini ve beklentisini net bir şekilde ortaya koydu. Rahatsızlık yaratan ifadeleri şöyle özetlemek mümkün:

- Kürt bölgelerinin federal bir Suriye çatısı altında bütünleşik bir siyasi ve idari birim olarak birleştirilmesi.

- Suriye yönetim sistemi, iki meclisli bir parlamenter sistem olmalıdır. Ayrıca Adem-i Merkeziyetçi bir sistem çerçevesinde bölgesel konseylere dayanmalıdır.

SURİYE’NİN DURUŞU: AÇIKLAMA VE EYLEMLER YAPILAN ANLAŞMAYA TERS

Şam yönetimi de Kürtlerin federasyon taleplerine soğuk. Ahmed Şara yönetimi, ülkenin bölünmesini istemiyor. Yapılan açıklamada;

“- Federal yapı ya da özerk yönetimleri reddettikleri,

- SDG kontrolündeki bölgelerde devlet kurumlarının çalışmalarının aksatılmaması gerektiği,

- SDG’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda tek başına karar alamayacağı,

Yazının Devamını Oku