Güzin Abla

Onlar size değer vermiyorsa kendinize sarılın

10 Mayıs 2025
Bu dünyaya bir çocuk getirmiş olsalar da bazı kadınlar, gerçek manada annelik görevini hissedemiyor. Bir annenin zalimliğinin özrü olamaz, evladını canını yakan anneleri kutsal saymak doğru olabilir mi...

Anneler Günü nedeniyle, bütün medya bu özel günü kutlama telaşı içindeyken, ben de belki birçoklarını rahatsız edecek bir yazı gönderiyorum size... Önce ben gerçek annelerin tek bir günde kutlanmalarını hiç doğru bulmuyorum.
Maalesef bu dünyaya bir çocuk getirmiş olsalar da bazı kadınlar, gerçek manada annelik görevini hissedemiyor. Ben de başta olmak üzere, anne sevgisini şefkatini yaşayamamış, hatta daha vahimi annesinden çok eziyet görmüş, sonuçta annesinin üvey olduğu düşüncesine kapılmış birçok insan var bu dünyada...
Annelerin sevgisizliğinin açmış olduğu yürek yarasını, özellikle anne sevgisinden mahrum olmamış bazı insanlar idrak etmekte zorlanıyor. Bir annenin zalimliğinin özrü olamaz Feyza Hanım, özellikle bu evlat büyüyüp, evlenip kendi dünyasını kurduktan sonra hâlâ o anne zalimlikte ısrar ediyorsa, hâlâ bu evladın canını yakmaktan vazgeç-miyorsa, bu tür anneleri kutsal saymak ne kadar doğru olabilir?
Bu özel günlerde mesajımı yayınlar mısınız bilmiyorum ama bu konuda mağdur olmuş benim gibi insanların duyguları olduğunu bilin.
Çünkü genel olarak anne, şefkat, sevgi, emek ve fedakârlık timsali olarak görülse de benim gibi anne sevgisizliği ve zulmü yaşamış insanların da sesine kulak verirsiniz diye düşünüyorum. İnanın bizim yaşadıklarımızı yaşayanların sayısı sandığınızdan çok fazla.
Özellikle kendi ayaklarınız üzerinde durmayı başardıktan sonra hâlâ sizin canınızı yakan anneler, bu zulmü sürdürüyorsa onlara izin vermeyin. Onlar size değer vermiyorsa, siz kendinize değer verin ve size iyi gelmeyen bu insanları uzak tutun kendinizden. Madem sizi sevmiyor ya da sevemiyor, sizi ağlatıyor o zaman siz de kendinizi çok sevin, gözyaşlarınızı silin, kendinize sımsıkı sarılın.
◊ Rumuz: Herkes anne olabilir mi

YANIT

Yazının Devamını Oku

Dizilerdeki gibi aşk istedim ama olmadı

3 Mayıs 2025
Yıllardır hayatıma kimseyi almadım, dizilerdeki gibi aşk hayal ettim. Karşıma beni seven dürüst bir adam çıktı. Ama hayallerimdeki gibi değildi...

Merhaba Güzin Abla, benim sorunum mutlu olmayı becerememek ya da mutlu olsam bile fark edememek...
Ben 25 yaşında bir kızım. Bugüne kadar 1-2 arkadaşlık dışında ciddi manada sevgilim olmamıştı. Sevmeyi de sevilmeyi de tam beceremedim. Gerçeği söylemek gerekirse hiç sevgilim olsun istemedim zaten. Lise yıllarında bana çocuksu ve saçma geliyordu. Hayalim 20’li yaşlara gelip ciddi bir ilişkiyle evlenmek mutlu bir yuva kurmaktı. O yüzden öyle kısa sürecek ilişkilere yaklaşmadım.
Bu süreçte sevdim de tabii ama platonik oldu hepsi. Sevildim ama onları da ben sevemedim. Yani hiç ciddi bir ilişkim olmadı. Fakat ilgiye sevgiye hep muhtaç kaldım.
Ben çok fazla dizi izlerdim. Dizilerdeki erkeklere hayranlık duyar, oradaki aşklara ise aşırı özenirdim. En basit aşk sahnesi bile gözlerimi doldururdu. Resmen dizilerle mutlu olan asosyal biri haline gelmiştim. Başta bana etki edeceğini düşünmedim ama artık büyüyüp mezun olup hayatıma biri girene kadar o toz pembe film sahnelerinde yaşadım durdum.
Ben de öyle yakışıklı, delikanlı, karakterli erkekler bekliyordum artık. Derken biri karşıma çıktı. Kendisi efendi, işi iyi, olgun, ailesine değer veren, beni seven, saygı duyan, sorumluluk sahibi, romantik bir erkek.
Hayallerimdeki gibi değildi. Ben kaçtım, o kovaladı ama hiç pes etmedi ve gerçekten sevdiğini hep hissettirdi.
Ailem de onu çok sevdi, bana baskı yaptılar. Ben yaklaşık 2 yıl kabul etmedim. En büyük sebebi tip olarak tam beklediğim gibi olmaması. O ise sakin bir şekilde pes etmeden devam etti. Aileler de herkes benim ağzımdan çıkacak evet kelimesini bekliyordu.

Yazının Devamını Oku

Evliyim ama ilk aşkımı unutamadım

26 Nisan 2025
İlk aşkımla ailelerimiz yüzünden ayrıldık, başkalarıyla evlendik. Ama yıllar sonra yeniden görüşmeye başladık, ikimiz de birbirimizi unutamadık.

Merhaba Güzin Abla, o benim ilk aşkımdı. 6 yıl boyunca görüştük, anlaştık sonra nişanlandık. Düğünümüze 1 ay kala ailelerimiz çeyiz, düğün, eşya sorunları nedeniyle kavga edince, bu baskıya dayanamayıp ayrıldık.
İkimiz de çok gençtik, tekrar bir araya gelmeye cesaret edemedik.
Zaten yeterli paramız da yoktu, gücümüz de... Ve hep kendi kendime ‘iyi ki sevdiğimle olmuşum’ dedim.
Bir süre sonra ailemin bulduğu benden yaşça çok büyük bir adamla, görücü usulü evlendim.
Kısacası mantık evliliği yaptım.
Eşim çok efendi, namazında, kişiliği çok düzgün, tam bir beyefendi. Üstelik beni deliler gibi seven, bir dediğimi iki etmeyen, üzerime titreyen biri.
Onun için dünyada bir ben olayım yeter.

Yazının Devamını Oku

Eşim huzursuz ve huysuz bir kadın

19 Nisan 2025
Eşim 28 yaşında huzursuz ve huysuz bir kadın. İkinci çocuğumuz olduğundan beri benden uzak duruyor, sürekli olarak kavga ediyor. Ayrıca ailemi istemiyor.

Sevgili Güzin Abla ben 33 yaşında, 2 çocuk babası bir adamım. Eşim de 28 yaşında huzursuz ve huysuz bir kadın.
Bizim iki önemli problemimiz var. Bunun için size yazıyorum. İlki ikinci çocuğumuz olduğundan beri eşimin lohusalık dönemini atamaması, sürekli benden uzak durması, sürekli olarak benimle kavga etmesi.
İkincisi benim ailemi bir türlü benimseyememesi ve onları istememesi.
Haftada en az 3-4 gün kavgalıyız. Kavgalarımızın konusu her ne olursa olsun benden her defasında özür bekliyor, kendini hep haklı görüyor. “Ben böyle dobra ve mert bir kadınım, çekebilene” gibi sözlerle sürekli beni tahrik ediyor.
Ben yine de her defasında iki çocuğumun hatırı için alttan alıp özür diliyorum, aramızı düzeltiyorum ama artık evliliğimiz çekilmez bir vaziyet aldı.
Eşim, evlendikten sonra ailemi bir türlü istemedi, bunun aksine ailemin ona karşı kötü hiçbir davranışı yok. Hele kız kardeşimle kendine göre kanlı bıçaklı.
Ama kardeşimin onunla hiçbir problemi yok, bırakın problemi neden böyle davrandığını bile bilmiyoruz. Ona ne kadar yakın davranmak aradaki soğukluğu gidermek istesem de eşimde hiçbir düzelme yok. Sorduğumda “onlar beni çok mu arıyor” gibi tahrik edici konuşmalar yapıyor.

Yazının Devamını Oku

Hayvan yasası yeniden gözden geçirilmeli

12 Nisan 2025
Bir süredir duyarlı yürekler, vicdan sahibi insanlar endişe, acı içinde. TBMM genel kurulunda kabul edilen bir yasal düzenleme nedeniyle tüm sahipsiz sokak köpeklerinin toplanacağı, sonrasında sahiplendirme ilanlarının açılacağı, 30 gün gibi kısa bir sürede yuva bulamayanların uyutulacağı korkusuyla yaşıyor.

2004 yılında yürürlüğe giren “Hayvan Hakları Yasası” kapsamında sahipsiz hayvanlarla ilgili görevli belediyeler, bugüne kadar “aşıla, kısırlaştır, aldığın yere bırak” hükmünü bihakkın yerine getirmişti
O günden bugüne sokak canları sürekli yok sayıldı, sorunları sürekli ötelendi, yasa gereğini yerine getirmeyen belediyelere etkin cezalar uygulanmadı.
Şimdi de sanki bu canların popülasyonundaki artışın sorumluları onlarmış gibi, çareyi bu masumları öldürmede bulmuşlar, öldürmenin adını da yumuşatma amaçlı “uyutma” koymuşlar.
Ortada bir sorun varsa bu sorunun çaresi insani ve vicdani olmalıdır ve bu asla mazlumların canını alarak olmamalıdır!
Kısırlaştırma diyoruz yıllardır...
Etkin ve hızlı hatta seferberlik gibi. Maliyeti yüksekmiş! Ama öğrendik ki uyutma dediğiniz yok etme yönteminin de maliyeti hiç de az değilmiş.
Ama ölüm şeklini maliyeti düşürme adına, canlı canlı toprağa gömme, başlarını kürekle ezme veya çok ucuz yoldan zehirlerle yapmayı düşünenler olabilir.

Yazının Devamını Oku

7 senedir evli bir adamla birlikteyim

5 Nisan 2025
Eşinden boşanmış, iki çocuklu genç bir kadınım. 7 yıl önce bir adamla tanıştım. Başta her şey çok güzeldi. Kendini bekâr diye tanıttı ve beni iki çocuğumla kabul etti. Ancak bir süre sonra evli olduğunu öğrendim.

Merhaba Güzin Abla sizinle biraz dertleşmek istedim, lütfen bana akıl fikir verin.
32 yaşındayım. İlk eşimden boşandım, iki çocuğum var. 7 yıl önce bir adamla tanıştım. Başta her şey çok güzeldi.
Bana kendini bekâr diye tanıttı ve beni iki çocuğumla kabul etti. Ancak bir süre sonra onun aslında evli olduğunu öğrendim.
Bunu duyunca ilişkimizi bitirmek istedim ama o beni bırakmak istemedi.
Evli olduğunu inkâr etmedi, “Ayrıyız. Aynı apartmanda yaşıyoruz. O üst katta kalıyor, ben alt katta” dedi. Üç tane de çocuğu varmış.
Ona inandım, aşkım gözümü mü kör etti, bilmiyorum.
3 sene ilişkimiz böyle devam etti. Beni çok sevdiğini biliyordum. Üstüme titriyordu, sürekli benimleydi.

Yazının Devamını Oku

25 yıllık eşimden kuşkulanıyorum

29 Mart 2025
Ben 57 yaşındayım, 25 yıllık da evliyim. 6 aydan beri eşimin bazı hareketleri değişti. Artık eskisi gibi bir muhabbetimiz yok. Bana hiç yaklaşmıyor, sırtını dönüp yatıyor. Beni aldattığını düşünüyorum.

Merhaba Güzin Abla ben 57 yaşındayım, 25 yıllık da evliyim. 4’ü kız 2’si erkek, 6 çocuk babasıyım. Biz eşimle yıllar önce aslında severek evlenmedik, görücü usulüyle evlendik. Sonra zamanla birbirimize alıştık, aşk olmasa da birbirimize uyum sağladık.

Birlikte geçinip gidiyorduk ki bundan bir yıl önce başka eve taşındık. İşte her şey bu taşınmadan sonra başladı. 6 aydan beri eşimin bazı hareketleri değişti. Artık eskisi gibi bir muhabbetimiz yok. Eşim bana hiç yaklaşmıyor, sırtını dönüp yatıyor. Bu durumda eşimi beni aldattığını düşünüyorum.

Belki de de ben hastayım, endişe içindeyim bu yüzden normal düşünemiyorum. Bu arada eşim de 50 yaşında. Yani bu yaşta bir kadın başka bir erkeğe âşık olabilir, kocasını aldatabilir mi?

Ama bir saniye aklımdan çıkmıyor bu endişe. Evliliğim kopma noktasına geldi, bu yüzden hep kavga ediyoruz, bu olumsuzluklar da çocuklarıma yansıyor ve çok rahatsız bir durum. Ben işe giderken eşim kalkıp kanepede oturuyor, beni yolcu bile etmiyor. Çocuklar da her biri kendi odalarında. Bu durum beni daha da düşündürüyor, bana karşı cinsel isteksizliği beni çok kuşkulandırıyor. Acaba evime gizli kamera mı yerleştirmeliyim, bana bir akıl verin. Lütfen çok mutsuzum. Bana Kur’an’a el bastırarak “bu tür meseleleri açmayacaksın” diye yemin ettirdi. “Böyle bir şey yok” diye o da yemin etti. Ama beynimi ruhumu bu kuşku sarmış durumda.  Hayatım altüst oldu, siz söyleyin bana ne yapmalıyım?

Eşimin bu durumu nedir, neden böyle birden değişti? Neden bana sırtını dönüyor, beni istemiyor?  ◊ Rumuz: Gül meleği 

YANIT

Ah sevgili okurum, ben olayı hemen çözdüm ama siz çok başka yerlerde arıyorsunuz sorunu. Ve eşinize büyük bir haksızlık yapıyorsunuz.

Yazının Devamını Oku

Yaren, dostluk ve insan

22 Mart 2025
Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölü’nün kıyısındaki kırsal Eskikaraağaç Mahallesi’nde balıkçı Adem Yılmaz, dostu “Yaren” leyleğin yolunu gözlüyor. Balıkçı Adem ile Yaren leyleğin 13 yıldır süren dostluğu, La Fontaine masallarını aratmıyor...

Çok hoş değil mi? Bir hayvanla insanın bu denli dostluğu. İnsanın bazen aklı almıyor. 6 ay güney sıcak ülkelerde yaşıyor ve zamanı gelince göç ederek aynı yerde, aynı kayığa, aynı amcaya misafir oluyor...
İlginç geliyor ve çok hoşa gidiyor.
Tamam leyleği anladık, hani hayvan dediklerimizden... İçgüdüleri, hisleri gelişmiş, elbette yuvasını bulur hoş tutulduğu yere konar. Acaba Adem Amca nasıl biri? Karakteri, gördükleri, geçirdiği eski hayatı, yaşadıkları veya yaşayamadıkları ile...
Hepimizin bu hayatta bir misyonu var, herkes konusunda seçilmiş birer parça, aynı zamanda uzmanı. Ama bu seçilmişlik yaşamımızla paralel gidiyor. Allah’ın bazen hatalarımıza bile güzellik vererek bizleri onardığını düşünürüm. 
Belki de bir hayvana çocukluğunda, ufacık da olsa zarar verdi ama sonunda içindeki saklı sevgiyi buldu. Şimdi diyeceksiniz ki böyle aşama olur mu? Hiç böyle demeyelim, nasıl da güzel olur yaptığı, yanlışı anlamak.
Beklenen dost belki bir baharın birinde gelemeyecek, ömrü yetmeyecek. Veya gelecek o kayıkta başka biri olacak, anlayacak ki Adem Amcası yok, hayat bu kim bilir?

Yazının Devamını Oku