Paylaş
Böyle bir maçı geride bıraktı Bursaspor.
Daha fazla isteyen, amiyane tabirle rakibi daha fazla ısıran, daha çok koşan bir takım gördük.
Memnun eden de skordan ziyade bu durum oldu.
Son anlarda gelen gol; hem bu çabaların göstergesi, hem de pastanın üzerindeki çilek.
Elbette bu durum, umutların yeniden yeşertilmesine katkı sağladı.
Özellikle de devre arası sürecine girerken, akıllarda hep son maçların kaldığını düşünürsek ikinci yarıda daha iştahlı bir Bursaspor göreceğiz.
Bunun yanı sıra, mücadelenin bir diğer önemi de verdiği mesajdı...
Akıllara hemen Rudy Tomjanoviç’in, Houston Rockets ile üst üste ikinci şampiyonluğunu kazandığı maçın ardından söylediği söz geldi;
“Bir şampiyonun yüreğini asla hafife almayın.”
Gerçekten de Bursaspor, hangi süreçten geçerse geçsin, her ne kadar son yıllarında eleştirdiğimiz ‘şampiyon’ kimliğinden uzaklaşsa da, her daim bir şekilde kendi mücadelesini sahneliyor.
Bu açıdan maçın değerlendirmesini sonuca değil, mücadeleye yapmak daha doğru olacaktır.
Zira bu mücadeleyi ortaya koyduğunda yeşil beyazlılar, neleri başarabileceğini göstermişti; hatta bu yıl da bunu sergiledi.
Adanaspor maçı, Ümraniyespor maçı buna örnekler.
*
Bu maçlarda gördüğümüz şey, şansı Bursaspor’un kendisinin yaratmasıydı.
Tıpkı Hatayspor karşısında olduğu üzere...
Çağlar Şahin Akbaba’nın formda çizgisi ve son anlarda kalesinde geçit vermeyerek takımını ayakta tutması, ilk yarım saatlik dilimde oyunun sürklase edilmesi, kanatların bu kez verimli kullanılarak pozisyonlar yaratılması gibi pek çok etken, Bursaspor’a maçı kendisine getirecek şansı ortaya çıkarmasını sağladı.
*
Elbette eksiklikler var, şayet ikinci yarıda verilen tehlikeli pozisyonlar golle sonuçlansaydı skor farklı bir yöne doğru gidecekti.
Ancak, bugün gelinen noktada bu maçın, bir mesaj maçı olduğu ve o mesajın da çok iyi bir şekilde aşikar.
Baktığımızda Bursaspor’dan bu sezon beklenen de bu...
Tecrübeli oyuncuların formsuzluğunda, genç oyuncular takıma dinamizm katarken, oyunu bütününe yayma noktasında sıkıntılar yaşayan bir ekip Bursaspor, tabii bir de yetenek faktörü var.
Adam eksilten çok az sayıda futbolcunun olması, halen baskının 90 dakikaya yayılacağı fiziksel gücün bulunmaması, her ne kadar lig ortalamasının üzerinde gol atmasına karşın, gol beklentisinin oldukça düşük seviyelerde oluşu gibi pek çok olumsuzluğa da sahip takım.
Ancak mücadele öyle bir şey ki; tüm bunlara karşın taraftarın stadyumdan iyi şekilde ayrılmasını sağlıyor.
O halde Bursaspor’un yapması gereken bu mücadeleyi, ikinci yarıda da ortaya koymak.
Zira, mücadele ettikçe formanın ağırlığı da kendisini gösteriyor ve güzel sonuçlar geliyor.
Paylaş