Paylaş
Hep bu hikayeler bizlerin, hayat üzerine sorgulayıcılığımızı artırır, düşüncelerimizi pekiştirir.
Futbolu da hayatın, ana eksenlerinden birini oluşturan bir öğe olarak görürsek, benzer direnişlerle pek çok kez karşılaşmışızdır.
Başarıyı ve başarının büyüklüğünü de belirleyen etken budur; küllerinden yeniden doğmak.
İşte böyle bir süreç kapsamında Bursaspor, yeni bir sezona ‘merhaba’ dedi.
KASVETLİ ORTAMDAN UMUT VERİCİ İKLİME
Bakıldığında ilk başlarda kasvetli görünen, kara bulutların hüküm sürdüğü hava yönetimin göreve ilk geldiği günden itibaren gerçekleştirdiği icraatlar ile nispeten daha umut verici bir iklime bıraktı kendini.
En azından, yapılması gerekenler için ortaya somut adımlar konuldu.
Forma kampanyasından, transfer engeli için yapılan görüşmelere, şeffaflıktan daha kucaklayıcı bir anlayışa dek birçok noktada, yönetim hamlelerini gerçekleştiriyor.
Elbette eleştirilerin yükseleceği anlar da olacaktır, fakat doğru zamanda, doğru anda...
O sebeple biraz daha umutların ışığında bir bakalım bugünümüze...
BU SEZONKİ BAŞARIYA HERKES SAYGI DUYACAKTIR
Takım bu sezon –ki öncekilerden çok daha zorlu geçeceğini vurgulamak gerek- dilediği başarıya ulaşırsa, belki de önceki başarılarından çok daha farklı, çok daha anlamlı bir hikaye olacak.
Kırılma noktasına gelip de, yeniden ayağa kalkabilmek her kesimden insanın saygı duyacağı, aynı zamanda da Bursaspor’un 10 yıl önceki büyüklüğüne yakışır bir direniş niteliği taşıyacak.
Hali hazırda altyapısıyla birlikte ün salan, kamuoyunun da takdirini bu yanıyla kazanan bir kulübün, kendi öz değerleriyle bu başarıya ulaşabilme ihtimali de insanı heyecanlandırıyor.
Maneviyatın bu denli önem taşıdığı bir durumda, işin ekonomik yönlerine değinemiyoruz dahi...
Doğru planlama ve organizasyon ile, kırılgan ekonomik yapısından kurtulacak bir Bursaspor, istikrara dönüşebilecek hamleleriyle, Süper Lig’e çıktığında da devamını getirebilecek güçte bir kentin temsilcisi.
Elbette şu an için tüm bunlar güzel bir temenni olarak görülebilir; fakat daha yakın süreçlerde pek çok ekibin bu başarıyı gerçekleştirdiğini, bu direniş ile birlikte hangi noktalara gelebildiğini gördük.
Kentin artılarını saydığımızda; doğal güzelliklerinden lokasyonuna, nufüs potansiyelinden sanayisine, yaşam alanlarından coğrafyasına dek pek çok noktada güzelliklerden bahsedebiliyoruz.
Bu kente de Bursaspor’un zirvede olması yakışacaktır.
HER ŞEYİN BAŞI KENETLENMEK
Ayrıca; takımın zirvelerde oluşu, kentin dokusu ve ekonomisine de direkt katkı yapacağı gibi; aynı zamanda sınırlarını da aşmasını sağlayacaktır...
Tıpkı şampiyonluk sonrası dönemde olduğu gibi.
Özellikle de bunun, bu sezon gerçekleşme ihtimali, bu denli kendi öz isimleriyle mücadele veren, kendi yetiştirdiği isimleriyle başkaldıran bir yapı ile çok daha anlam kazanacak.
Dolayısıyla;
Hangi noktadan tutarsak tutalım, hangi pencereden bakarsak bakalım iş, tüm hesaplaşmaların geride bırakılmasına ve tamamen kenetlenmekten geçiyor.
DESTEK OLMAZSA TÜNELİN IŞIĞI GÖRÜNMEZ
Seçeneklerin olmadığı bir dönemdeyiz ne yazıktır ki...
Hani, taraftarın çok güzel dile getirdiği ‘Başka bir Bursaspor yok’ düşüncesi var ya? O düşüncenin, en etkili olması, şehri de etrafında birleştirmesi gereken belki de en gerekli dönemi yaşıyoruz.
Kazanımlarının zirveye sürükleyeceği, kaybedişlerin ise daha da aşağıya çekeceği bir döneme giriyoruz.
Geçtiğimiz günlerde de dile getirmiştik; sadece 1 yılda 100 milyon TL artan borç var...
İyiliklerden güzelliklerden bahsediyoruz ama; şayet, bu dönem bu birliktelik sağlanamaz ve kent de, gerekli ve yeterli desteği gösteremezse tünelin ışığı da görünmeyecek.
ANKA KUŞU MİSALİ YENİDEN DOĞMAK GEREKİR
Bu noktada, taraftarın da yeni sezonda tribünlerde yer alabilecek olması çok güzel bir detay.
Zira; Bursaspor taraftarı, desteğiyle birlikte birçok mücadelede oyuncuları kamçılayan, maç aldıran ve özgüvenleri yükselten bir görünüm çizdi.
Desteğiyle bu yüzden, pek çok farklı takımın hayranlıkla izlediği bir kitle haline geldi.
Saha ve taraftar uyumu gerçekleştiğinde de, umuyoruz ki sonuçlar çok daha güzel olacak.
Sonuç olarak; bu sezon çok kıymetli.
Bursaspor, ‘Anka Kuşu’ misali yeniden doğacaksa bugün verilecekler destekler, bu doğumun ilk anlarını oluşturacak.
Diliyoruz ki, özlenen ve yıllardır arzulanan zaferler de gelecektir.
Paylaş