Beşiktaş çok daha organize, kararlı ve fiziksel olarak çok daha iyi durumdaydı. Galatasaray’a pozisyon vermeden 5 gol atıp tarihi bir zafer elde etti. İlk dakikada gelen golün ardından çok akılcı oynayan siyah beyazlılar son şampiyona pozisyon dahi vermedi. Beşiktaş çok mu iyiydi? Hayır. Galatasaray çok kötüydü. Son yıllarda bu kadar kötü bir Galatasaray görmedik. Bu kadar oturmuş bir takım 90 dakika boyunca hiçbir varlık gösteremedi. Okan Buruk’un neden Davinson Sanchez ve Kerem Demirbay’ı yedek bıraktığını anlayamadık. Ama son şampiyon büyük bir rehavetle hiç hazır görünmedi ve ezeli rakibi karşısında büyük bir darbe yedi.
G.SARAY TATiLDEN GELMiŞ GiBiYDi
Okan Hoca çift santrfora döndü, ardından da Torreira’yı çıkartıp farklı mağlubiyete davetiye çıkarttı. Galatasaray’a tarihi hezimet yaşatan Beşiktaş saha içinde çok organize ve ne yaptığını bilen taraf idi. Van Bronckhorst’un takımı çok iyi alan daraltıp ön alan baskısı yapıyor. Colley yanında Paulista gibi lider bir stoper ile harika bir performans ortaya koydu. Rafa Silva ve İmmobile büyük kalite. Al Musrati oyun lideri. Beşiktaş çok daha kararlı ve enerjik görünürken Galatasaray tatilden gelmiş gibiydi. Beşiktaş akılcı ve tarihi bir zafer elde etti.
BURUK’UN HAMLELERi SKORA ETKi ETTi
Taraftarıyla, takımıyla Süper Kupa’da her alanda Galatasaray’dan daha üstün olan Beşiktaş kupayı fazlasıyla hak etti. Bu 5-0’lık galibiyette Okan Buruk’un önce çift santrfora dönmesi ve ardından da Torreira’yı da çıkartıp orta alanı boşaltmasının etkisi de göz ardı edilemez. Rafa Silva, Jonas Svensson, Ciro İmmobile ve Giovanni Van Bronckhorst bu görkemli galibiyetin mimarları oldu.
Ciro İmmobile, Serie A’da modern zamanların en çok gol kralı olan futbolcusu. 1950’li yıllarda Milan forması giyen İsveçli Nordahl 5 kez gol kralı olmuş. İmmobile ise 1 kez Torino’da, 3 kez de Lazio’da bu unvanı kazandı. İtalyan futbolunda İmmobile tarzı, dripling üstü şut atabilen, savunma arkasına kısa koşular yapabilen ve yüzü kaleye dönükken boşlukları bulabilen tek vuruş golcüleri başarılı olur. Cavani, Lautaro Martinez, Di Natale, İcardi, Signori, Shevchenko tarzındaki golcülerin parladığı bir ligdir Serie A. 1 kez gol kralı olan Dzeko ve bu unvana 2 kez ulaşmış İbrahimovic’i belki bunun dışında tutabiliriz.
KONTRATAKLARDA ÇOK ETKİLİDİR
İmmobile, kafasında sadece rakip kale olan bir oyuncu tipi. Sağ ayağını çok iyi kullanır ve özellikle ceza sahası içinde topla buluştuğu an yüzü kaleye dönükken son derece öldürücü bir golcüdür. Fırsatçıdır ve golü koklar. Her ne kadar sol ayağı ve kafa vuruşları da zayıf olmasa da gollerinin büyük bölümünü sağ ayağıyla atmıştır. İyi bir penaltıcıdır. Açık alanda, geçiş oyununda ve kontrataklarda son derece etkilidir. Kapanan savunmalara karşı tek vuruşlarıyla golü bulur. Topla oynamayı fazla sevmez ama sırtı dönükken doğru arkadaşını bulma yetisine sahiptir. Son 2 sezon yaşadığı sakatlıklar devamlılık sağlamasını engellediği için gol sayısı geçmişe oranla düştü.
ÖZEL HAYATINDA HERHANGİ BİR ÇALKANTI OLMADI
Çalışkan ve üst düzey bir profesyoneldir. Lazio taraftarı onu çok sevdi. Önemli maçlarda, finallerde attığı gollerle ‘Curva Nord’un sevgilisi oldu. Özel hayatında herhangi bir çalkantı yaşamadı. Sadece geçirdiği bir trafik kazası ve yıllar önce gündeme gelen Play-Station sevdası dışında magazin medyasına pek malzeme olmadı. Zaman zaman uyluk kasındaki problemler onu sıkıntıya soksa da, hem yaş olarak hem fizik olarak hazır olduğunu söyleyebiliriz.
İTALYA MİLLİ TAKIMI EURO 2024’TE ONU ARADI
Türkiye ligi farklı dinamiklere sahip. Özellikle de golcüler için. Ancak İmmobile, İtalya gibi savunma oyununun güçlü olduğu, stoperlerin göz açtırmadığı bir ligde 4 kez gol kralı olduysa Türkiye’de de başarılı olamayacağını kimse iddia edemez. Önemli olan, oyuncunun adaptasyonu ve doğru oyun sistemiyle saha içinde beslenebilmesi. Şunu da gördük ki; EURO 2024’te İtalya Milli Takımı, Ciro İmmobile ve Andrea Belotti gibi usta santrforları fazlasıyla aradı.
RAFA SİLVA İLE UYUM SAĞLAMASI ÖNEMLİ
Rafa Silva problem çözen bir oyuncu. Santrfor arkasında her bölgede oynayabilen bir futbolcu. Gole yakın ve sağ ayağını çok iyi kullanıyor. Geçtiğimiz sezon gol bulma konusunda sorun yaşayan Beşiktaş’ın birçok problemini çözebilecek oyuncu olduğunu düşünüyorum.”
Turnuvaya 3 puanla başlamak her şeyden önemliydi. İlk yarıda gole kadar olan 25 dakikada çok iyi futbol oynadık. İkinci yarıda da Arda’nın golüne kadar 20 dakikalık bölümde sahanın hakimiydik. Ancak şunu da kabul etmek gerekir ki rakibimiz Gürcistan iki üst düzey oyuncusu dışında bizim seviyemizin altında bir takım.
ADETA SANTRFORSUZ OYNADIK
Montella, Barış Alper’i santrfor pozisyonunda başlattı. Bu tip kapalı savunma oynayan bir ekibe karşı bu tercih yanlış idi. Barış Alper’in sağ kanattaki oyun gücünden de mahrum olduk. Santrforsuz gibi oynamak zorunda kaldık. Dün ne zaman öne geçtik hep bir panik hep bir telaş vardı oyuncularımızda. Skoru ele geçirdikten sonra topu neden rakibe bu kadar çok rakibe verdik? Montella bu durumu irdelemeli. Gürcistan’a verdiğimiz net pozisyonlar ciddi bir uyarı olmalı. Rakibimizin 2 topu da direkten döndü. Bu takım savunmasıyla Portekiz ve Çekya maçlarında işimiz daha zor olur.
iLK iKi GOLÜMÜZ EKSTRAYDI
3-1 kazandık. Skor ve 3 puan harika ama gerek Mert Müldür gerekse de Arda’nın fantastik golleri ekstraydı. Akan oyunda daha fazla pozisyon üretebilmek için santrfor sorununu da çözmemiz gerekiyor. Dün Ferdi, Mert ve Kaan Ayhan çok çalıştılar. Harika çocuk Arda daha da fazlasını ortaya koyacak bir kaliteye sahip. Barış Alper de kendi pozisyonunda oynadığı zaman çok faydalı oldu. Samet kritik hamlelerde ayakta kaldı. Kaptan Hakan ise Inter’de olduğu gibi daha geride top almalı ve kesinlikle yüzü dönük oynamalı. 3-1 harika bir skor ama Gürcistan’ı 70 bin taraftarımızın önünde yenmeyi çok da abartmamalıyız.
Gerek Trabzonspor, gerekse de Beşiktaş beklerini ileri çıkartmadan dengeli bir başlangıç yaptı. Siyah beyazlılar tam rakip yarı sahaya yerleşmişken Necip’in pozisyon hatasıyla Trabzonspor, Onuachu ile golü buldu.
Gole iyi reaksiyon verdi
Gole iyi reaksiyon veren Beşiktaş, oyunun kontrolünü ele geçirdi. Buna karşın Trabzonspor ise gömülü bir şekilde savunmaya çekilirken hiç hücuma çıkamadı ve baskı yedi. İlk yarının son anlarında kazanılan penaltıyla soyunma odasına moralli giden taraf oldu. 2’nci yarıya da iyi başlayan siyah beyazlılar 2’nci gol için kararlı göründü.
Dün akşamki finalde Beşiktaş orta sahası Trabzonspor’a oranla daha kaliteliydi. Al-Musrati, Gedson ve Salih’ten oluşan orta saha üstünlük kurarken; Masuaku ve Svenson da 2’nci yarıda daha fazla hücuma çıkınca Beşiktaş daha etkiliydi. Gedson’un 2 oyuncuyu geçip yaptığı serviste Muleka’nın harika asistini Salih kafayla çok iyi bitirdi.
Abdullah Avcı risk aldı
2-1’den sonra Abdullah Avcı tüm riskleri göze alarak elindeki tüm ofansif oyuncuları sahaya sürdü. Duran toplarla uzun oyuncularıyla gol arayan bordo mavili ekip 89’da beraberlik sayısına ulaşırken kalan duraklama anlarında orta sahayı tamamen boşaltan Trabzonspor karşısında Beşiktaş kalan sürede tekrar gol için rakibinin üzerine gitti.
MUSRATI KAHRAMAN OLDU
Dün orta alanda takımı bir orkestra şefi gibi yöneten Al-Musrati, mükemmel oyununu harika bir golle taçlandırdı ve kupayı getiren füzeyi Trabzonspor ağlarına göndererek finalin kahramanı oldu. Beşiktaş’ta tüm oyuncular çok çalıştı ancak Gedson, Colley, Masuaku, Svenson ve Al Musrati maçın en iyileriydi. Trabzonspor ise 90 dakika boyunca arzu edilen futbolun çok uzağındaydı. Hiç tartışmasız bir şekilde kupayı sahada daha iyi olan taraf kazandı.
Fenerbahçe, gerek taktiksel gerekse de mental açıdan bu maça çok iyi hazırlanmış. Sarı lacivertli ekip önemli eksiklerle gittiği Galatasaray deplasmanında, üstelik 70 dakikadan fazla bir süre bir kişi eksik oynamasına rağmen rakibine Barış Alper Yılmaz’ın kafa vuruşu dışında pozisyon vermedi.
Maça ön alan baskısıyla başlayan İsmail Kartal’ın oyuncuları Galatasaray’ın pas yaparak rakip yarı sahaya geçmesine izin vermedi. Lucas Torreira ile Kerem Demirbay sürekli baskı altında kaldı ve Fenerbahçe’nin üzerine gidemedi. 10 kişi kaldıktan sonra da 2’nci bölge alan savunmasını çok iyi yaparak Galatasaray’a hiç alan vermedi.
G.SARAY’DA MAURO iCARDi EN KÖTÜ MAÇINI OYNADI
Evinde tüm rakiplerine üstünlük kuran Okan Buruk’un takımı akan oyunda hiç pozisyon üretemedi. Fenerbahçe, tüm oyuncularıyla sahaya büyük bir karakter koyarken, Galatasaray’da dün iyi oynayan tek futbolcu dahi yoktu. İstikrar abidesi olarak tanıdığımız Lucas Torreira ve Fernando Muslera dahil hiçbir Galatasaraylı bekleneni veremedi.
Galatasaray’ın gol ümidi Mauro İcardi hiç pozisyona giremezken; rakip ceza sahasında sadece 2 kez topla buluştu ve isabetli şut atmadan maçı tamamladı. Arjantinliyi hiç bu kadar kötü görmemiştik. Keza Dries Mertens de hiç etkili olamadı.
SAHANIN EN iYiSi FRED’Di
Sahanın en iyisi ise orta alanı adeta tek başına kontrol eden Fred idi. Brezilyalı gerçekten de çok farklı bir seviyede. Neticede derbiyi daha çok isteyen, bu maçı bir onur mücadelesi olarak gören taraf kazandı. Hakem Arda Kardeşler kontrolü kaybedip bir çok pozisyonda kartlık faulleri kaçırmasına rağmen oyuncular iyi niyetliydi. Sadece Mert Hakan Yandaş’ın tahrikleri ile Lucas Torreira ve Dries Mertens’in kendilerini kolay yere atmaları ise izleyenlerin hoşuna gitmedi.
Beşiktaş, Hatayspor maçına koşullar ne olursa olsun eldeki en güçlü kadroyla çıkmalıydı. Çünkü mevcut durumda eğer kupayı kazanamayıp ligin son maçında Kasımpaşa’ya da kaybederse, altıncı olup önümüzdeki sezon Avrupa kupalarına gidemeyecek. Sanıyorum Serdar Topraktepe bunun farkında değildi. Ligin kaderini etkileyecek böylesine önemli bir maçta kümede kalma savaşı veren diğer takımlar da Beşiktaş’tan bu saygıyı beklediler.
EN iYi YERLi KALECi MERT YEDEKTi
Ülkenin en iyi yerli kalecisi Mert yedek, nedense Ersin oynuyor. Aylardır süre almayan Demir Ege ilk 11’de. Gedson Fernandes, Salih gibi isimler de kulübede. Nitekim ikinci yarıda yapılan değişikliklerle Beşiktaş oyunu tamamen domine etti. Kupa maçına yeterli süre var ve oyuncuların son performansını ve enerjisini görmek açısından Serdar Topraktepe Trabzonspor finali öncesinde doğru 11’i de bulma fırsatını tepti.
ABOUBAKAR NEDEN KADRO DIŞIYDI?
Beşiktaş'ta Aboubakar gibi bir oyuncuyu neden kadronun dışında kaldığını herkes merak ediyor. Geçen kış gelen Aboubakar bu sezon çok az oynadığı halde, son iki sezonda ilk 11’de başladığı maçları hesaba katarsak 34 karşılaşmada 25 gol atmış. Böyle bir oyuncu neden kenarda oturur? Neden kimse bu oyuncuyu kazanmak için mücadele vermez? Beşiktaş’ın mevcut kadrosunda yıldız futbolcu yok iken Aboubakar gibi bir golcüden faydalanmaması anlaşılır gibi değil.
Hatay son dakika penaltısıyla, olağanüstü mücadele verdiği bir maçta belki de kendisini ligde tutacak galibiyeti son anda kaçırdı. Ayrıca Beşiktaş’ın farklı kazanabileceği bir maçta yaptığı süper kurtarışlarla takımını ayakta tutan kaleci Bekaj daha önce neredeydi, diye sormadan da edemeyeceğim.
Galatasaraylı futbolcular oynarken, tribündekiler ve ekran başındakiler de izlerken keyif aldılar. 90 dakikanın her anında oyunu kontrol eden rakip ceza alanında çoğalan sarı kırmızılarda Mauro İcardi, o kadar zekice koşular ile arkadaşlarına alanlar yaratıyor ki Hakim Ziyech ve Dries Mertens’in attığı ilk 2 gol böyle geldi.
iCARDi TOPA DAHi TEMAS ETMEDEN iLK 2 GOLÜN HAZIRLAYICASI OLDU
Mauro İcardi topa dahi temas etmeden 2 golün hazırlayısı oldu Barış Alper Yılmaz’ın taşıdığı toplarda... 1-0’ı buldu, 2’yi aradı. 2-1’e yakalandı hemen cevap verdi. 3-1’den sonra daha da vites yükseltip iştahla Sivasspor’un üzerine gitmeye devam etti. 4, 5, 6 ve kaçan 7’inci gol fırsatları. Harika bir Mauro İcardi, kalitesi ve tecrübesiyle son haftalar yaklaştıkça ritm yükselten bir Dries Mertens; her geçen gün fizik gücüne ve temposuna kalite de katan Barış Alper Yılmaz. Orta alanda kusursuz oynayan Lucas Torreira ve Kerem Demirbay.
ZiYECH’iN DEVREYE GiRMESiYLE DAHA KOLAY SONUCA GiDiYOR
16 maç üstüste kazanan, rekorlar kıran bu takım nasıl maç kaybedecek ki? Bu kadar kaliteli bir oyuncu grubunun bu kazanma arzusu ile puan kaybetmesi çok zor. Kalitenin ötesinde sahayı çok iyi parselleyen, alan daraltıp güçlü pres yapan Okan Buruk’un Galatasaray’ının saha içi organizasyonu da en üst seviyede.
Son haftalarda ayrıca altı çizilmesi gereken bir husus daha var... Hakim Ziyech’in de devreye girmesi ve çok top kaybı yapan Kerem Aktürkoğlu’nun yedek kalmasıyla Galatasaray daha kolay sonuca gidiyor.