Paylaş
Bu Cuma akşamı aynı anda iki maç birden izledik. Gaziantep-Mersin ve Antalya-Beşiktaş. İki maçı birbiriye topladık, çarptık, böldük, çıkardık... Gaziantep’e kendi takımımızdır diye olmadık torpili yaptık. Yine de bi numara anlamadık.
Al birini vur ötekine ama birinin tutulacak, öbürünün vurulacak tarafı yok.
KÖRKEM!
Gaziantep maçında atılan golü, Beşiktaş maçında da Körkem’in (Hakemin görmeyeni) görmediği golü geç, heyecan bile yok.
Her iki maçta da belki güzel bir hareket yakalarız diye saniyede 5 kez kanal değiştirmekten TV kumandası kafayı yedi. Antalya-Beşiktaş maçından Antep maçına döneceğine National Geographic’e atlıyor, Antep’ten Beşiktaş maçına döneceğine History Channel’e geçiyor. ‘Acaba kumanda bize bi şey mi demek istiyor’ diye tartıştık maçlar boyunca. Çünkü maçlarda konuşacak bir şey bulamadık.
Antalya’nın verilmeyen golünü bile fazla sallamadık. Nasılsa kimse sallamayacak! Kurban edilen Anadolu takımı ne de olsa. Yandaki Körkem’i bir-iki maç dinlendirirler. Ortadaki Körkem’e elleşmezler. (Ne de olsa onun görevi değil bu pozisyonu yakalamak).
Gaziantep ligin en kötü futbol oynayan takımı. Kazara bir gol buldu mu arkaya yaslanıyor. Yiyene kadar da rahat etmiyor. Mersin maçında yemediyse biraz şansından, daha çok da Mersin’in çok daha kötü olmasından. Gaziantep’in bu kadro yapısı ile bu kadar kötü oynaması üniversitelere tez konusu olacak bir vakadır. Her maç rastgele bir 10 dakika coşup, sahaya futbol oynamak için çıktıklarını hatırlıyorlar. Gerisi hikaye. Ve biz bu hikayeyi Gaziantep’te yaza yaza bitiremedik.
Beşiktaş desen ayrı bir dert. Ama onların futbolu hatırlama süreleri 15 dakika. Bu kadar kötü oynayarak bu kadar puan toplamak bence şampiyon olmaktan bile değerlidir.
Salı günü bu çok kötülerin karşılaşmasında 10 dakika Gaziantep futbol oynasa, 15 dakika da Beşiktaş... 25 eder. Demek ki biz 65 dakika haybeden beyaz cama bakıp duracağız. Ya da belki History Channel izleriz.
Ama her iki takımın teknik kadrosu da çıksın ve hangi dakikalar arasında futbol oynayacaklarını açıklasınlar. Biz de ona göre pozisyon alalım.
“Umutsuzluk yasak” demiş şair ama biz de biliyoruz ki görünen köyün kılavuzu karga olmaz.
Çok kötü maç olacak, çok...
Paylaş