Gülçin yazıyor

Gülçin TELCİ
Haberin Devamı

Enişteme geçmiş olsun

Yapanın yanında kâr kalanlar cumhuriyetinde kimileri için işler tıkır tıkır yürür. İşlerin tıkır tıkır yürümesi için önce kilit noktalara gelmeniz lazım. Yeterli güç elinize geçince hemen kilit noktalardaki adamlarla iyi ilişkiler kurmanız gerekli. Bunları da yapmak çok kolay. Zaten güç elinizdeyken sizin kapınızı aşındıran binlerce insandan birkaçına yaptığınız yardımların meyvesını, birgün güç elinizden gitse de yersiniz. Çünkü onları veya onların eşini dostunu oralara siz getirmişsinizdir. Onlar da size bir karşılık vermiş olurlar. Cebinizin dolu olması size önemli günlerde önemli ayrıcalıklar sağlar.

Gelelim hukuk işlerine... Türkiye zaten uzun zamandır hukuk devleti olmaktan çıktı. Bu nedenle hakimleri korkutmak, sindirmek, davadan kaçırmak kolay. Yani hakimlik teminatı yok gibi. Karşı tarafın avukatını satın almak da zaman zaman çok kolay. Cebinizin dolu olması size her yerde önemli bir ayrıcalık sağlar.

Gelelim doktorlara... Örneğin turp gibi sağlamken bir davaya çıkmak canınız istemiyorsa sizin için ‘‘hasta’’ raporu verecek yığınla doktor bulabilirsiniz.

Bilmem anımsıyacak mısınız? Ünlü şişman ve estetikli bir hanımın başı iyice derde girince mahkemeye çıkmamak için hasta raporu alarak yurdışına tedavi olmak için gitmişti. Maşşallah turp gibi dönmüştü. Hatta Yılbaşı gecesi ayağı kayıp düşmese estetik olduğunu bile anlayamıyacaktık. Gene ünlü biri geçenlerde mahkemeye ‘‘hasta’’ raporunu yollamış. Ona hasta raporu veren doktoru bu vatanperver girişiminden dolayı huzurunuzda kutluyorum. Adamcağızı elegüne karşı rezil olmaktan kurtardı. Kendileri öz be öz ‘‘eniştem’’ olur. Enişteme acil şifalar diliyorum. Bu arada eniştemi savunmak için yataklara düşen avukatına da geçmiş olsun diyorum. Çünkü o da hasta raporu olduğu için mahkemeye katılamamış. Dostumun dostu benim de dostum olur, eniştemin avukatı benim de avukatım olur...

Afyon Odak Gazetesi’nde bir haber

Metin Göktepe davası için Afyon'a giden bir arkadaşım dönüşte bana Afyon'da yayınlanan Odak adlı günlük gazeteyi getirdi. Yerel gazeteler zaman zaman bazı haberlerde bizi atlatırlar. Geçen pazar günkü MHP Kongresi'ni izleyen Odak'ın muhabirleri bizleri atlatmışlar. 'Kongreden Notlar'da ilgimi çeken küçük bir bilgiyi sizlere aktarıyorum. Nasıl olsa sizler işlerinizin güçlerinizin arasında Metin Göktepe davasını izlemek için Afyonlar'a gidip, oradaki gazeteleri de okumazsınız. İç sayfadaki 'Kongreden notlar'ı birlikte okuyalım:

‘‘Ankara'ya giden Afyon ekibinin çoğunluğu Sürmeli Oteli'nde konakladı. Otel'de Afyon ekibini ziyaret edenlerin arasında Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Bekir Aksoy, Cihan Paçacı da yer aldı ve kongrenin hayırlara vesile olması temenisinde bulundular.’’

Yazıdan anlaşıldığına göre, Tuğrul Türkeş listesine Afyon'dan tam üç kişi almış.

Benim bu haberden anladığım ise, DYP Elazığ Milletvekilleri Mehmet Ağar ve Cihan Paçacı, Çorum Milletvekili Bekir Aksoy ve İbrahim Şahin'le birlikte Tuğrul Türkeş'e destek olmuşlar. Kader utansın Türkeş kaybetti ama Paçacı kazandı. İnşallah gelecek kongrede destek verdikleri başkan adayı kazanır.

Factoring’e gün doğdu

Bankalar birden bire kolay kolay kredi vermemeye başladı. Hatta bazı bankalar göğüslerini gere gere müşterilerine ‘‘kredileri dondurduk‘‘ demeyi tercih ediyorlar. Bazıları ise müşteriden vazgeçmeyi göze alamadıkları için utana sıkıla inanılmaz faizlerle kredi veriyorlar. Yani onlarda kibarca ‘‘siz bu krediyle başınız derde girer vazgeçin’’ demeye getiriyorlar. Sonunda müşteriler factoring şirketlerinin kapısına yığılmaya başladı. Yani factoringciler de ani bir müşteri patlaması olmuş. Bakalım bu iş sonunda factoringcilere avantaj mı sağlayacak yoksa onların sonu mu olacak?

Yazarın Tüm Yazıları