Paylaş
Demokrasi ve Şehitler Mitingi, 7 Ağustos Pazar günü saat 5’te Yenikapı’da...
Saat 2’de buluşuyoruz. 3’te teknemiz hareket ediyor...
DMC Yönetim Kurulu Başkanı Samsun Demir’den telefonuma gelen mesaj...
Büyük heyecan!
Hayatımda hiç mitinge katılmadım, hep televizyondan izledim o coşkulu kalabalıkları...
Toplumun her kesiminden insanın destan yazacağı günde ben de varım.
İçim içime sığmıyor!
15 Temmuz! Hain teröristlerin şerefli Türk askerinin üniformasının altına gizlenip ülkemizi kana buladığı gecenin ertesinden bugüne yaşadıklarımız, kayıplarımız, şehitlerimiz, akla sığmayacak kadar kalleşliğin içimize sızdığını öğrendiğiniz günler, geceler...
Sokaklarda nöbeti bırakmayan kahraman Türk milleti!
Ve bugün 7 Ağustos...
Gelmeyenlerin şarkısı: “Ah o gemide ben de olsaydım”...
Gelenlerin tek bayrak altında tek mesajı: “Ne mutlu Türküm diyene!”
Teknemizle yol alıyoruz...
Meslektaşlarımla adlarımızın başına eklenen “ünlü” sıfatını geride bırakıp; ayrıştıran, dışlayan, kutuplaştıran hiçbir davranış ve sözde bulunmadan elimizde bayraklarımızla hedefe gidiyoruz...
Hepimiz bu kadar kardeş miydik?
Birbirimize bu kadar sıkı sarılmış mıydık daha önce?
Miting alanına yaklaştıkça artıyor heyecanımız...
Bu kadar çok Türk bayrağını daha önce bir arada görmedim! Sessiz bir bekleyiş var...
Yürürken adımlarımız büyüyor sanki! Boğazımda bir düğüm!
Ertuğrul Özkök diyor ki; “Tarihin en büyük mitingine yürüyoruz!”
“Şehitler ölmez vatan bölünmez” diye haykıran gençlerin arasına karışan “Yaşasın demokrasi” çığlıkları...
Güvenlik kontrolünden geçiyoruz...
Sahne, televizyon, sinema, spor ve müzik alanından tüm “ünlüler” bize ayrılan yere sıra sıra oturuyoruz...
Tepemizden kırmızı beyaz bayraklar savruluyor gökyüzüne...
Bizim meslekten herkesin saat 3’te güneşin altına oturup akşamın 9’una kadar beklemesi ne şahane bir sadece “vatandaş” olabilme vasfı... Benim senden farkım yok! Cumhuriyetim için, bayrağım için, demokrasi için dünyaya tarih yazacağımız bu günde biriz biz!
Tüm siyasi liderlerin ve Cumhurbaşkanının da miting alanına girmesiyle coşku daha da tavan yapıyor!
Hiçbir mitingde konuşmayan Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar sahnede! Başbakan sahnede! TBMM Başkanı, CHP ve MHP genel başkanları sahnede!
Bir destana tanıklık ediyoruz!
5 milyon yürek Yenikapı Meydanı’nda gözlerimizden yaşlar akıyor, sırtımızdan ter!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın barış, birlik mesajlarıyla dolu konuşmasına başladığı an gün daha da zirveye ulaşıyor...
Bir tek ayrışmanın, insan, düşünce, fikir ve sınıf ayrımının olmadığı bugünde günlerdir bana yapılan tüm haksız ve hayasız hakaretler yerde sürünüyor zihnimde...
Memleketime 34 anaokulu açıp anahtar teslim ettiğim için... Cumhuriyetime bağlılığım için onurluyum!
Dilimde marşımla dönüyorum ailemin yanına...
Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan
Türk’üz, Cumhuriyet’in göğsümüz tunç siperi
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde, Türk ileri!
BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ’NDE DARBECİLERE KARŞI DİRENEN ALİ NURİ TÜRKOĞLU
Kurşunlara doğru koştum
* 15 Temmuz gecesi neler yaşadın?
- Ben haberi alır almaz, hatta Cumhurbaşkanımız daha “Meydanlara çıkın” demeden sokağa çıktım. Üsküdar’da tanklarla karşılaştık. Motosikletimle giderken “Vatanını, milletini seven gelsin” diye bağırdığımı hatırlıyorum. Beylerbeyi’nde darbecilere karşı direndik. Çengelköy’de yardıma ihtiyaç olduğu söylendi, fakat oraya gidebilmek mümkün değildi. Saat 04.00’ten sonra Boğaziçi Köprüsü’ne gitmeye karar verdik. Çünkü oradan iyi haberler gelmiyordu. Benim motosikletimden daha hızlı koşarak köprüye çıkan insanlar oldu. Köprüye yaklaşırken yaralıları gördüm. Köprüye vardığımızda hazin bir manzarayla karşılaştık. Tepemizden ateş ediliyordu. Yanımdaki üç kişi ateş sırasında yere yığıldı. Tankın ateş açtığı bir motosiklet de havaya uçtu.
* İnanamıyorum gerçekten... İnsan o anda ne hissediyor?
- O gün ben dahil kimsede korku yoktu. Ben ölmeye gittim. Hatta “Neden ölmedim” diyenlerdenim. Keşke ben ölseydim de başkaları ölmeseydi. İnsana o anda inanılmaz bir cesaret geliyor. Ben kurşunlara doğru koştum. Hatta bana “Yat” diyenler vardı. Elimde kameramla çekim yapmaya çalışıyordum. Sonra sabah 07.00’ye doğru askerler teslim olmaya karar verdi.
* Askerleri linç ettiğini düşündüren, sonra da aslında yaralı bir askere yardım ettiğin anlaşılan fotoğrafın sosyal medyada çok konuşuldu...
- Askerler teslim olduğu sırada birinin birileri tarafından korumaya alındığını gördüm. Hemen o tarafa gittim. Birileri askerleri darp etmeye çalışıyordu. Onların provokatör olduğunu düşünüyorum. Geri kalanlar askeri kurtarmaya çalışıyordu. Biri o sırada fotoğraf çekiyordu. O karede ben sanki askere bir şey yapıyormuşum gibi görünüyorum. Halbuki o sırada askeri bir arabaya bindirmeye çalışıyorduk. O kargaşada kalp spazmı geçirdim. Yere yığılacaktım. Sesim kısıldı, göğsüm sıkıştı. “Koridor açın” diye bağırdım. Askeri arabaya bindirdik. Sonra da mutlu bir şekilde eve geldim. Sosyal medyada bana “IŞİD’li” yazanlar oldu. 2 binin üzerinde ölüm tehdidi ve hakaret aldım. Ben kendimden eminim de üzüldüğüm şey bizden böyle insanlar çıkabileceğine inanmaları... Neyse ki sonra askere yardım ederken aracın içinden çekilmiş fotoğrafım ortaya çıktı da öyle bir şeyin olmadığını insanlar gördü. Sonrasında da özür ve teşekkür mesajları aldım.
Fotoğraflar: Selçuk ŞAMİLOĞLU
ALİ NURİ TÜRKOĞLU’NUN KARDEŞİ NADİDE SULTAN
Bütün ailem sokaktaydı
* Abinin başına gelenleri öğrendiğinde ne hissettin?
- Sürekli ailemle irtibat halindeydik. Annemler ve kardeşlerim de sokaktaydı. Abim, eve geldiğinde yaşadıklarını ağlayarak anlattı. O fotoğrafı gördüğümde çok şaşırdım. Çünkü durum tam tersi bir şekilde medyaya yansımıştı. Tabii yaşanan olayların yanında bizim başımıza gelen çok küçük bir şey. İnsanlar orada canlarını feda ettiler, şehit oldular, gazi oldular...
ERTUĞRUL ÖZKÖK
Türkiye’nin bu ruhu kaybetmemesi lazım
Burada tüm sanatçılarla toplu bir fotoğraf çektirdik. Bu fotoğrafı bir daha başka bir güç çektirebilir mi? Türkiye’nin bu ruhu kaybetmemesi lazım. Bu kadar insanı buraya toplayan ruh neyse, kimse, bu ruhu sadece kendisine yontmamalı, bireysel algılamamalı. Bu Türkiye ruhunu kaçırırsak, hem kendimize hem de vatanımıza, geleceğimize, çocuklarımıza büyük haksızlık etmiş oluruz.
NİHAT ODABAŞI
Ben darbe görmüş biriyim. Bu olaydan gerçekten bir hayır çıktı. Şu anda hepimiz birlik beraberlik duygusu içinde, yan yanayız. Yarına umutla bakabiliyoruz artık. Umarım bir daha asla böyle bir şey yaşanmaz. Bütün bu süreç içerisinde bambaşka şeyler gördük. Devletin içindeki yapılanmayı öğrendik.
Ve o kötü gün, bütün bunların temizlenmesine vesile oldu.
Eminim yarınlar daha aydınlık olacak.
Fotoğraflar: Selçuk ŞAMİLOĞLU
İBRAHİM BÜYÜKAK, OĞUZHAN KOÇ, ESER YENENLER
Her şerde bir hayır var
* Eser: Şahane duygularla buradayız. Şu anki tablo, birlik ve beraberliğimizin büyük finali gibi duruyor. Tarihi bir ana tanık olacağız ve bu bizim için çok anlamlı.
Çok mutluyuz. Her şerde bir hayır vardır. Ben hayatımda hem siyasi hem de sosyal anlamda bu kadar birleştiğimiz bir başka zamanı görmedim.
* Oğuzhan: Bugün burada sadece Türk bayrakları olacak.
Siyasi parti liderlerinin bir araya gelmesi ve alanda sadece bayrağımızın olması da bu mitingin amacını çok güzel anlatıyor.
Herkesin siyasi görüşünü bir kenara bırakıp ülke için nasıl bir araya geldiğini görmek için buradayız...
* İbrahim: Tarihi bir an. Herkes demokrasiye ve cumhuriyete sahip çıktı.
Bunun coşkusunu yaşamak, farklılıkları bir arada görmek bizi çok mutlu ediyor.
Bugün hem Türkiye’ye hem de bütün dünyaya çok güzel mesajlar vereceğiz.
MURAT BOZ
O gece sahnedeydim kapıya çevik kuvvet geldi
Ben darbeler döneminin geride kaldığını düşünüyordum. 15 Temmuz gecesi sahnedeydim.
Akşam 21.00’de konserim başladı. 22.00’ye doğru haberi aldım ve inanamadım. Konseri yarıda kestik. Seyirci telaşlandı, yavaş yavaş konseri terk etmeye başladılar.
Kapıya çevik kuvvet gelmiş ve bir kalkışmanın olduğunu söylemişler.
Otelime doğru geçerken sokakta insanların bankamatik ve market kuyruklarında olduğunu gördüm. O anda “Darbe gerçekleşti herhalde” duygusuna kapıldım ve çok korktum. Ama şu an geleceğimiz için çok umutluyum.
Bu ülkede yaşayan her sanatçı darbeye karşıdır. Bunun altını çizmek istiyorum.
Biz, barıştan ve sevgiden beslenen insanlarız. Bunun aksi düşünülemez.
Şu anki bu birlikteliğimiz de bizi daha güzel yarınlara taşıyacak.
HALİT ERGENÇ
Ötekileştirmenin yerini barış alsın
İnsanlar bütün üst kimliklerini bir tarafa bırakıp Türkiye’nin her yerinde meydanlara gitti. Biz de Yenikapı’daydık. Müthiş bir kalabalık vardı. Bu, siyasi liderlerin bir araya geldiği, belki de tarihte ilk kez olan bir mitingdi. Bence bu gelecek için çok umut verici... Hazır bu şekilde bir araya gelmişken, zaman zaman kendini çok yüksek bir şekilde gösteren “sen-ben”cilik, ötekileştirmenin yerini de bir arada, barış içinde yaşamak alır umarım. Çünkü ülkemizin en büyük zenginliği farklı köklerden, kültürlerden, inançlardan gelen pek çok insanın bir arada olması ve bir arada barış içinde yaşayabilmesi. Demokrasi de bunu sağlayabilen en büyük güç.
GÜLŞEN
Liderleri bir arada görmek iyi hissettiriyor
15 Temmuz hepimiz için çok kötü bir geceydi.
Çok endişelendim.
Hamile olmamın getirdiği ekstra bir kaygı da vardı ve yaşanan acı olaylar beni çok duygusallaştırdı.
Dün gece konserim vardı, yine de bugün buraya koşarak geldim. Burada olmayı Ozan da ben de çok istedik.
Ayvalık’tan gece arabayla döndük.
Hiç uyumadan buraya geldim.
Ama hiç önemli değil. Türk halkı tankların önünde o kadar büyük bir güç gösterisinde bulundu ki, benim buraya uyumadan gelmiş olduğumu söylemem bile çok komik bunların yanında.
Mutlu ve gururluyum. Siyasi liderleri bir arada görmek de bize kendimizi iyi hissettiriyor.
BENGÜ
Birlikte çok güçlüyüz
O gece ben de herkesin yaşadığı korkuları yaşadım. O gecenin sabahından bugüne kadar gerçekten Türk milleti olarak birbirimize ne kadar bağlı olduğumuzu, birlikteyken ne
kadar güçlü olduğumuzu, hiçbir darbenin bizim gücümüzü yenemeyeceğini, bayrağımızı indiremeyeceğini gördük. Mitinge çok büyük bir gururla, sanatçı kimliğim dışında, ülkesiyle gurur duyan, bu birliktelikle her zaman gurur duyacak bir Türk kadını olarak
gidiyorum.
MUSTAFA SANDAL
Nasıl birlik olduğumuzu bütün dünya görecek
Çok uzun süredir planlanmış bir olayın son noktasını yaşadık 15 Temmuz’da. O akşam düşüncesini, fikrini bir kenara bırakıp vatanını, milletini her şeyin önünde tutan kahraman bir halk bu olayın üstesinden geldi.
Bugün de burada zirvesini yazıyoruz. Bugün bütün dünyaya Türk milletinin bıçak kemiğe dayandığında nasıl birlik ve beraberlik içinde olduğunu göstereceğiz.
ZİYNET SALİ
Biz bize yeteriz
Ben o gece yaşananları evden canlı izledim. Gökyüzünden açılan ateşleri, uçakların yaptıklarını evden gördüm. Çok korktum. Tarifi olmayan, üzüntüyle karışık bir korkuydu. Bir şeyle de kıyaslayamadım, çünkü ilk defa yaşadığım bir olay. Ne olduğunu anlayamamanın verdiği bir şaşkınlık da vardı. Vatanımıza ve demokrasimize sahip çıkmak için, egolarımızı bir kenara bırakarak bugün buraya geldik. Sevgi, barış ve birlik içindeyiz. Bu arada yabancı ülkelerin bir mesaj bile göndermemesi çok acı. Biz tekiz ve biz bize yetiyoruz.
FUNDA ARAR
Bu yüzyılda nasıl darbe olur
Ben de İstanbul’daydım. Köprünün kapatıldığı andan itibaren yaşananları televizyondan izledim. İlk önce başka bir terör saldırısıyla ilgili bir durum var zannettim. Sonra bunun bir kalkışma olduğu altyazı olarak geçmeye başladı. Bunun darbe girişimi olduğunu öğrenince evladımı, memleketimizi düşündüm. “Eyvah ne yapacağız?” dedim. Bu yüzyılda benim ülkemde nasıl darbe oluyor diye düşündüm. Bugün mucizevi bir gün. Bu kadar farklı görüşün bir araya toplanıyor olması olağanüstü. Ülke olarak her zaman bir araya gelmeyi başarmışızdır. Dört siyasi liderin bir arada olması da bunu gösteriyor. Bu birlik ve beraberliğin her zaman sürmesinden yanayım.
HAYKO CEPKİN
Bu ruhu geleceğe taşımalıyız
Sanatın her çeşidinden isim şu anda bu teknede. Bu partiler üstü bir miting olduğu için buradaki tema da bunu yansıtıyor. Normalde de birlik ve sağduyu çağrıları yapılıyor ama her siyasi liderin bu çağrıyı yaptığı yer kendi grubuna seslendiği noktalar oluyor. İlk defa farklı gruplar birbirini dinleyecek.
Geleceğe umutla bakabileceğimiz bir buluşma olacağını düşünüyorum. Bu birlik ve beraberlik ruhunu ilerleyen zamanlara da taşımamız gerekiyor. Bunun en demokratik şekilde devamlılığını sağlamalıyız.
Paylaş