Anneannem sıkı bir sigara tiryakisiydi. Ceplerinden asla "Gelincik" paketi eksik olmazdı.
Sigara paketi hep elinin altında olsun diye özellikle cepli giysiler seçtiğinden kuşkulandığım olmuştur. Gazete ve kitaplarını saçtığı yatağında dahi sigara içme sevdası yüzünden birkaç kez ölümün eşiğinden dönmüştü.
Sigarayı bırakmak zorunda kaldığı zaman, sigara tüttüren birinin yanına usulca yaklaşarak, gözlerini kapatıp dumanı ciğerlerine çektiğini hatırlıyorum. Anneannemin tiryakiliği ne anneme geçti, ne bana. Kızım ise tanıdığım çoğu genç insan gibi gerçek bir sigara düşmanı.
Peki sigaranın tamamıyla hayatımızdan çıkma ihtimali var mı?
Türkiye’de sigara yasağının genişletilmesi nihayet onaylandı. Sanırım dört ay sonra yürürlüğe konacak. Yasak sevmeyen bir millet olarak neler yaşayacağımızı doğrusu merak ediyorum.
Fransa’da ve Almanya’da ise 1 Ocak’tan itibaren barlarda, lokantalarda, diskoteklerde sigara içmek artık yasak.
LOKANTACIYA 1000 EURO CEZA
Yasağa uymayanlara para cezası var. Fransa’da sigara yasağını delenlere para cezası 68 ile 135 Euro arasında değişiyor. Almanya’da para cezasını eyaletler belirliyor. Berlin’de yasağa uymayan bir lokanta sahibi 1000 Euro cezaya çarptırılabilecek.
Sigarada nereden nereye geldik derseniz...
Bir kere para cezası...
Yüzyıllar öncesi tütünün yasak olduğu dönemlerde, Çin’de mesela içenler idam cezasına çarptırılırmış. Sonra tütün tacirlerinin, sigara imalatçılarının üstün geldiği bir dönem de gelmiş. Şimdi ise yasaklarla, para cezalarıyla sigara şirketlerinin parlak günleri geride kaldı gibi...
Önümde duran bir Fransız dergisi "Sigara öyküsünün sonu" diye bir başlık atmış. İlginç bir şey yapmış. Sigara ya da puroyla poz veren ünlülerin sigaralarını birer sarı çiçeğe dönüştürmüş. Kimler yok ki ünlülerin arasında: General De Gaulle, Jacques Brel, Albert Camus, Serge Gainsbourg, Che Guevara, Brigitte Bardot, Robert Mitchum, Uma Thurman.