AVRUPA Birliği (AB) üyeliğimiz için çaba harcayan Açık Toplum desteğindeki Bağımsız Türkiye Komisyonu üyelerinden, Avrupa Parlamentosu mensubu Emma Bonino kimbilir kaçıncı kez İstanbul’a geliyor.
Emma Bonino ve komisyonun başka bir üyesi Albert Rohan (eski Avusturya Dışişleri Müsteşarı) pazar sabahı Brüksel’de işlerin nasıl gittiğini anlattılar.
Brüksel’de esen hava genelde olumlu.
Ancak 17 Aralık tarihine kadar daha çok çalışmak gerek.
Yani önümüzdeki iki haftalık sürede, 2005 yılı için net bir tarih. Türkiye’den ek koşul istenmemesi ve görüşmelerin tam üyelikle sonuçlanması için pazarlıklar devam edecek.
Amaç Türkiye’nin kabul edebileceği bir karar metninin ortaya çıkması.
Bonino’ya göre, geçtiğimiz günlerde, Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard D’Estaing, Alman eski Şansölyesi Helmut Kohl, Alman sosyal demokrat Helmut Schmidt’in aleyhte ses çıkarmaları pek de hoş gelişmeler değil.
‘Benim canımı sıkan Türkiye’nin üyeliğini destekleyen resmi sesleri duymamak. O sesler nerede’ diyor Bonino.
Ne yazık ki, Bonino lehte bir ses beklerken en son çıkan ses de aleyhte.
Fransa’da iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) liderliğine getirilen Nicholas Sarkozy ne diyor?
‘Türkiye’nin Avrupa ile ortak olmasını ama AB’ye üye olmamasını diliyorum’.
Bu açıklaması her ne kadar iç politikaya yönelik olsa da tatsız bir çıkış.
Zira dünkü Le Monde’daki yazıya göre, Fransızların yüzde 90’ı politikasını destekliyor.
Emma Bonino’nun Fransa’nın Türkiye aleyhtarlığı ile ilgili analizi şöyle:
‘Fransa Avrupa’nın genişlemesiyle birlikte rolünün azaldığının farkında. Türkiye gibi büyük bir ülkenin üyeliği geleneksel rolüne daha da büyük bir darbe vuracak. Bunu hazmedemiyor.’
Yukarıda değindiğim gibi bağımsız Türkiye Komisyonu’nun iki üyesi iki haftalık süreyi çok iyi değerlendirmek gerektiği görüşünde.
Bu yüzden Bonino’nun girişimiyle önümüzdeki hafta yani 6-7 Aralık tarihinde Avrupa Parlamentosu’nda uluslararası bir konferans düzenlenmiş.
Türkiye’den Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Başbakan Başdanışmanı Ahmet Davutoğlu’nun yanısıra, tarihçi İlber Ortaylı,TİM Başkanı Oğuz Satıcı, İKV Başkanı Davut Ökütçü konferansa katılacak isimler arasında.
Bonino ‘Avrupa Türkiye’den gelen seslere kulak verecek’ diyor.
İspanya, AB deneyimini paylaşmak için dışişleri bakanını gönderiyor
FRANSA’nın aksine İspanya Türkiye’nin AB yolculuğunu yürekten destekleyen bir ülke.
Belki, Fransa’nın 1980’li yıllarda kendi üyeliğine şiddetle direnmesinden olacak AB deneyimlerini Türkiye ile paylaşmaya hazır.
Bunun için önümüzdeki hafta İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moritanos Ankara’ya geliyor.
Bilgiyi veren dün İstanbul’da tanışma fırsatını bulduğum İspanya’nın yeni Ankara Büyükelçisi Luis Felipe Fernandez de la Pena.
Daha önce Slovenya ve Hırvatistan’da elçilik yapmış olan Luis Felipe Fernandez de la Pena İspanyol Türk Yatırım Forumu için İstanbul’daydı.
Dünkü konuşmamızda, İspanya’nın AB müzakerelerinin 8 yıl sürdüğünü söylüyor.
‘Oldukça zor ve sancılı bir süreç oldu’ diye anlatıyor.
İspanya özellikle tarım politikalarında oldukça zorlanmış. AB uyum reformları görüşmelerden önce, görüşmeler esnasında ve sonrasında da da devam etmiş.
‘Çok sabırlı ve kararlı olmak gerekiyor’ diye konuşuyor.
Luis Felipe Fernandez’ın verdiği iyi haber, son kamuoyu yoklamalarına göre İspanyol halkının yüzde 55’inin Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakıyor olması.
Peki İspanyol yatırımcı ne düşünüyor?
‘Avrupa Birliği ile her şey iyi gittiği takdirde Türkiye’deki İspanyol yatırımı 5 yılda beş katına yani 150 milyon dolara ulaşabilir.’
10-11 Aralık’ta Ankara’da beklenen İspanya Dışişleri Bakanına dönersek, Moritanos dışişleri bakanlığına getirilmeden önce uzun yıllar Avrupa Birliği’nin özel Ortadoğu temsilcisiydi.
Moritanos, abartısız, Ortadoğu dinamiklerini en iyi bilen Avrupalılardan bir tanesi. Bu nedenle, Ankara’ya yapacağı ziyaretin, İspanya’nın AB için yol gösterici rolünün yanısıra Ortadoğu’daki gelişmeleri de kapsayacağını sanıyorum.
Şimdiden Avrupalı Türkler
YUKARIDAKİ başlık dünkü Fransız Liberation Gazetesi’nden.
Kaderin cilvesi, Sarkozy’nin Türkiye Avrupa üyesi olmamalı dediği gün gazetenin başlıklarından bir tanesi böyle.
Liberation’un İstanbul’a gönderdiği muhabiri Luc Peillon genç Türk CEO’larla görüşmüş.
Görüştüğü isimler arasında, Avrupa genç işadamlarının başkanlığına getiren TÜGİAD Başkanı Murat Saraylı, Zeynep Meriç, Ferda Ketrmelioğlu, Kıvanç Işık var. Hepsi, Avrupa Birliği’nden yeşil ışık yandığı anda Türk ekonomisinin büyük bir patlama yapacağı görüşünde.
Liberation’daki haberin bizim için başka bir ilginç yönü şu:
Avrupa Bilgi Merkezi’nin başındaki Seda Domaniç, genç üniversite mezunlarının her gün kapısını çalıp AB ülkelerinde iş olanaklarını soruşturduklarını söylemiş.
Çoğu Türkiye’deki iş koşullarından mutsuzmuş.
Yani AB işi olursa büyük bir beyin göçüne hazırlıklı olalım.