Biraz ilerideki daha büyük ağacın cinsi "lamberg".
Daha açık renkli, daha sulu ve tadı daha mayhoş gibi.
Öngül’ün bahçesinde, 60’a yakın kiraz cinsinden 6 tanesi mevcut.
Bu "0900 İtalyan ırkı" kirazın hikáyesi biraz karışık.
Havza’dan yola çıkar çıkmaz Karadeniz’i anlatmaya başlayan rehberimiz Uğur Ayyıldız’a göre, Pontuslular’la savaşmaya gelen Romalı komutan Lukullus, memleketine, yani İtalya’ya dönerken bizim kiraz fidanlarını da beraberinde götürmüş.
Biz de yüzyıllar sonra İtalya’dan kiraz fidanlarını ithal ediyoruz.
Buradan Hollanda’ya giden lale hikáyesinin bir benzeri bu da.
Mustafa Öngül’e dönersek geçen yıl kirazdan zarar etmiş.
Bu yıl 20 ton ürününün hepsini satmış.
Yarısını Fransa, Almanya’ya ihraç etmiş.
Amasya’nın ürettiği kirazın sadece yüzde 10’unu ihraç edebildiğini söylemiştim.
MERZİFONKARASI NASIL CANLANDI
Avrupa’nın hemen hemen her şehrinde Güney Amerika’dan gelen kirazlarla (özellikle Şili) karşılaşırken, neden ürettiğimiz güzelim kiraz kendine bu kadar yakın bir pazarda yerini bulamıyor?
Mustafa Öngül’ün dediğine göre, bir kere pazarlama konusunda yetersiz kalıyoruz.
Anladığım kadarıyla üreticinin alıcıya ulaşmasında güçlükler var.
İkincisi, üretici Avrupa’nın talep ettiği standartların gerisinde kalıyor.
Ya kalibre meselesi var, ya da kontrolsüz tarım ilaçları.
Amasya’ya varmadan kirazın ardından Merzifonkarası üzümünün şarabını tattık.
Üç yıl kadar önce Hürriyet’te yayınlanan "Üzüm Kaşifleri" yazısına konu olan TayyarÖztürk, vaktiyle pek ünlü Merzifonkarası üzümünü yeniden canlandırma peşinde.
Merzifon’da, 1940, 1950’li yıllarda 10 bin dönümlük bağlarla zirvesinde olan Merzifonkarası üzümünden günümüze kala kala 1.5 dönüm kalmış.
Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nde Profesör Dr. HasanÇelik’in bağları karış karış gezerek üzümü tespit etmesinin ardından Merzifonkarası tescil edilmiş.
Tayyar Öztürk’ün girişimiyle kurulan "Üzüm Üreticileri Derneği"nin 40 üyesi bugün Merzifonkarası’nı üretiyor ve şarapcılık yapıyor.
BİZİ YALNIZ BIRAKMAYIN
Öztürk, bu değerli üzümün İtalya’daki Marzemino üzümüyle aynı olup olmadığını da merak etmiş.
Milano Üniversitesi’yle temas kurup akrabalığın araştırılmasını talep etmiş.
Genetik araştırmada iki üzüm arasında akrabalığın olmadığı ortaya çıkmış ama İtalyanlar’ın Merfizonkarası’na ilgisi giderek artmış.
Şimdi Merzifon ile Milano arasında önemli bir bilgi alış verişi var.
Tayyar Öztürk diyor ki:
"Bizi yalnız bırakmayın. Merzifonkarası üzümünü iyi değerlendirmeliyiz. Türkiye için çok önemli bir ürün olma potensiyeline sahip."
Şimdi Hatay Valiliğine atanmış olan Amasya Valisi Celalettin Lekesiz’in de desteğiyle, Merzifonkarası için ilk başlarda 85 bin liralık bir ödenek ayrılmış.
Ancak işin içine şarapçılık girince ödenek ve ilgi giderek azalmış.
Öztürk "Yerel yöneticilerin desteği olmadan yol alamayız" diyor.
Bakalım Amasya’nın yeni valisi Halil İbrahim Daşöz, Merzifonkarası üzümünün önünü açacak mı?