Putin’in dış politika başdanışmanı geliyor

KAFKASYA krizi, Türk mallarına dolaylı ambargo nedeniyle komşumuz Rusya hem bizim, hem AB’nin gündeminde ilk sırada.

Moskova’nın "yaptırımlar gözümüzü korkutamaz" çıkışı kimilerine Soğuk Savaş günlerini hatırlatmadı değil.

Rusya’nın odak noktasında olduğu hareketli günler yaşıyoruz.

Tüm bu sıcak dönemde, Rusya Başbakanı Putin’ın dış politikada "beyni" önümüzdeki günlerde İstanbul’a geliyor.

Putin’in dış politikasına yön veren Sergey Aleksandroviç Markov, İstanbul’da 11-12 Eylül tarihleri arasında, Arı Hareketi ve Alman Marshall Fonu tarafından ortaklaşa yapılan uluslar arası güvenlik konferansına katılıyor.

Konferansın bu yılki teması "Türk dış politikasının önümüzdeki 10 yılını yönetmek".

Markov’
un konuşmacı olduğu oturum "Enerjinin Jeopolitiği".

Rusya’nın, petrol ve doğal gazı giderek daha fazla bir baskı aracına dönüştürdüğü bir dönemde Markov’un İstanbul’da söyleyecekleri önemli.

Bakalım doğal gazına bağımlı komşusunu yani bizi rahatlatacak mı Markov?

İstanbul’da vereceği mesajını merakla bekliyorum.

MUHALEFET YAPAN STK

Geçenlerde konferansla ilgili bilgi vermek için gazetede ziyaretime gelen Arı Hareketi Yönetim Kurulu Başkanı Ural Aküzüm ve Uluslar arası İlişkilerden sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Nazlı Çakıroğlu ile konuşuyoruz.

Arı Hareketi 1999 yılından beri her yıl uluslar arası güvenlik konferansları düzenliyor.

Bu yıl 10. konferansın ayrı bir önemi var.

Zira bir yanda Türkiye’nin bölgedeki rolü giderek ağırlık kazanıyor.

Diğer yanda enerji politikalarında arayış içersinde.

Ayrıca önümüzdeki kasım ayında BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyeliğine de aday.

Bu arada, Aküzüm, İstanbul’da düzenlenecek söz konusu konferanstan yola çıkarak Arı Hareketi’nin misyonunu özetliyor.

"Türkiye’de demokrasinin yerleşmesi için çaba gösteren ve iktidara muhalefet yapan bir STK’yız" diyor.

Muhalefeti hem burada yapıyor, hem yurt dışında.

OBAMA’YA MEKTUP

Arı Hareketi’nin ABD’deki kardeş kurumu Arı Vakfı.

Vakıf
Başkanı Yurter Özcan ile Ural Aküzüm birlikte geçen temmuz ayında, Amerikan seçimlerinin Demokrat başkan adayı Obama’ya bir mektup göndermişler.

Mektupta özetle "Türkiye’nin sorunlarını bir de bizim ağzımızdan dinleyin" mesajını vermişler.

Arı Hareketi’nin gerçekleştirmiş olduğu "Türkiye ABD ilişkileri" araştırmasıyla ilgili bilgi de var mektupta.

Aynı mektubun birer kopyası da Obama’nın dış politika uzmanları Phil Gordon ile Anthony Lake’e de gitmiş.

Kasım seçimlerini izlemek üzere ABD’ye davet edilen Aküzüm bir ihtimal Obama ile de görüşecek.

Türkiye’de partilere giden paralarla 600 bin öğrenciye burs verilebilirdi

ARI Hareketi, dünyada büyük ses getiren iki önemli kampanya’nın Türkiye ayağı.

Bunlardan biri "Darfur’u Kurtarma Koalisyonu".

Diğeri "Her çocuğa 100 dolara dizüstü bilgisayar" kampanyası.

MIT Üniversitesi’nden Profesör Negroponte’nin bu projesi, güneş enerjisiyle de çalışabilen ucuz bilgisayarların tedarikinde çıkan sorun nedeniyle Türkiye’de şimdilik askıya alınmış.

Aküzüm’ün sohbette gündeme getirdiği Arı Hareketi’nin bir araştırması özellikle dikkatimi çekiyor.

Türkiye’de siyasi partilerin finansmanıyla ilgili araştırma bu.

Buna göre, 2007-2012 yasama döneminde 3 siyasi partiye yapılacak hazine yardımının 800 milyon ile 1 milyar dolar seviyesinde olacağı öngörülüyor.

Örnek vermek gerekirse, Amerikan başkanlık seçimleri için adayların topladığı para 500 milyon doları aşmıyor.

Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede partilere bu yardım mantık dışı.

Aküzüm, hazineden siyasi partilere giden paralarla neler yapılabileceğini sayıyor:

Her biri 100 bin YTL’den 8 bin ilköğretim okulu.

200 yataklı, tam donanımlı 35 devlet hastanesi.

600 bin öğrenciye 100 YTL’den karşılıksız burs.

70 bin konut.

Eğitim kurumlarına bir milyondan fazla bilgisayar.

Listeyi daha fazla uzatmıyorum.

Sinir bozucu zira.

Sokak çocuklarının velisi olmak ister misiniz

SİYASİ partilere giden paraların büyüklüğüne bakmayın siz.

Türkiye’nin sorunları, eğitim başta olmak üzere olduğu gibi yerlerinde duruyor.

Okulların açıldığı dönemde yine herkes eğitim için seferber olmuş durumda.

GAP İdaresi’nin bu seferberliğe katkısı oldukça anlamlı.

GAP bölgesindeki dokuz ilin valilikleriyle birlikte "Velim Olur musun" kampanyası başlatmış.

Kampanyanın diğerlerinden farkı şu:

Geçimini sokaklardan sağlayan çocukların yani sokak çocuklarının eğitimlerine katkıda bulunmak.

Sokaklarda mendil, sakız satan çocukların geleceklerini kurtarmak.

Kampanya sokaklarda çalışan 1630 çocuğa ulaşmayı hedefliyor.

Hesaplara göre, Türkiye genelinde sokaklarda geçimini sağlamak zorunda kalan 25 bin çocuk var.

Ancak hepsi Sosyal Hizmetlere, gençlik merkezlerine kayıtlı değil.

GAP kayıtlı olanlar arasında yukarıdaki sayıya ulaşmak çabasında.

Kampanyaya katılmak için www.velimolurmusun.org sitesine girmek yeterli.

Bu sitede her türlü bilgisine ulaşacağınız bir çocuğa para yardımı ya da kırtasiye, giyecek yardımı yapabilirsiniz.

Kırtasiye, giyecek, kitap için Ekspres Kargo’nun hizmetinden de yararlanmak mümkün.

GAP İdaresi’nin hedeflemiş olduğu 1630 çocuğa ulaşmak hiç zor değil.
Yazarın Tüm Yazıları