Nihayet bir belediye başkan adayı ’karbon salımı’ dedi
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
SANIRIM geçtiğimiz temmuz ayındaydı. "Hangi belediye başkanı karbon salımını düşünecek" diye sormuştum.
Baktım, CHP’nin Ankara adayı Murat Karayalçın "Ankara için hazırladığımız bir dizi projenin ortak amacı karbon emisyonunu azaltmak, Ankara’yı ’karbonsuz kent’ olmaya yaklaştırmak" diye bir açıklama yapmış.
Bunca sorun varken Karayalçın’ın bunuda gündemine almış olması müthiş bir haber.
Karbon emisyonuna karşı mücadeleyi bu kadar açıkla telaffuz eden başka bir belediye başkan adayı duymadım.
Belki de yanılıyorum.
AB’nin 2020 yılına kadar karbon salımını yüzde 20 azaltmak hedefinde belediyeler çok iş düşüyor.
Geçenlerde dağıtım sektörünün önde gelen şirketlerinden TNT Ekspres Genel Müdürü Turgut Yıldız ile konuşuyorduk.
TNT’nin Türkiye’yi "pilot bölge" seçerek uyguladığı projeden söz etti.
TNT kullandığı araçların kilometre başına ne kadar karbon saldıklarını ölçebiliyormuş.
Hesaplara göre bir aracın kilometre başı saldığı karbon 690 gram.
TNT çeşitli çalışmalarla bunu yüzde 4 düşürmeyi başarmış.
Turgut Yıldız, "Çalışmalarımız sonucunda 1 yılda Türkiye’de 145 ton karbondioksit azaldı" diyor.
100 bin Euro’luk da yakıt tasarrufu sağlamış.
BELEDİYELER BÖYLE ÇALIŞIRSA
"10 bine yakın aracı olan belediyelerin böyle bir çalışma başlattığını düşünün. Hem karbondioksit salımı önemli oranda azalır, hem büyük bir tasarruf sağlanır" diye de ilave ediyor.
Peki TNT bu işi nasıl başarmış?
Bazı araçlarının motorlarının hem hacmini düşürmüş, hem kalitesini arttırmış.
Belki aklınıza gelmez ama vitesi yanlış geçirmenin bile karbon salımıyla ilgisi var.
Aynı zamanda "Sürdürülebilir Kalkınma Derneği"nin Başkanı olan Yıldız’ın hayali "hibrit" araçlar.
Yani hem elektrik, hem yakıt kullanabilen temiz çevre dostu arabalar.
TNT’nin Türkiye filosunda bu araçlardan iki adet varmış.
TNT bu ekonomik krizde diğer araçla oranla daha pahalı olan "hibrit" araçların sayısını artırabilir mi kuşkuluyum.
Ancak Karayalçın bir ihtimal Ankara belediye başkanlığına seçilirse "karbon salımını" azaltmak konusunda yol gösterebileceğinden eminim.
Böylelikle "sürdürülebilir kalkınma" adına Turgut Yıldız’a önemli bir misyon yüklemiş oldum.
Ortadoğu’ya taşımacılık krizde yüzde 20 artmış
TNT Genel Müdürü Turgut Yıldız ile ekonomik krizin taşımacılığa etkisini de konuşuyoruz elbet.
Krizde Avrupa Birliği ülkelerine ihracatın düşmesiyle birlikte bu yönde taşımacılık da düşüşe geçmiş.
"En büyük müşterilerimiz olan tekstil şirketleri AB yerine başka pazarlar arayışına girdiler" diyen Yıldız’a göre, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Kuveyt, Katar gibi ülkeler tekstilcilerin imdadına yetişmiş.
Dolayısıyla Ortadoğu ülkelerine taşımacılık yüzde 20 artmış.
Yıldız’a göre önümüzdeki dönemde Afrika’ya da artması olası.
Krizde Hindistan, Çin gibi ülkelerle rekabette taşımacılığın daha da ön plana çıktığını anlatan Turgut Yıldız’ın "hızlı mal teslimiyle" ilgili anlattığı anekdot ilginç.
Tekstil sektöründeki müşterilerini görmek için geçenlerde Paris’teki fuarın yolunu tutmuş.
"Niye İstanbul ya da Gaziantep değil de Paris" derseniz Yıldız şöyle izah ediyor:
"Türkiye’de 150’den fazla tekstil firmasını ziyaret etmem aylar sürebilir. Oysa hepsinin bir arada olduğu Paris’te iki günde tümüyle görüşebiliyorum."
Pratik bir çözüm.
Her neyse anekdota gelirsek, Paris tekstil fuarında, İskandinavyalı bir alıcı bir Türk teksil şirketinde gördüğü örnekleri beğenmiş ancak sipariş için aynı gün zarfında eline ulaşmak üzere bazı değişiklikler talep etmiş.
Hangisinin olduğunu bilmiyorum ama Türk tekstil şirketi, değişikliği İstanbul’a bildirmiş ve yeni örnek aynı gün TNT ile İskandinavyalı alıcıya teslim edilmiş.
Bu hikayede benim için çarpıcı olan taşımacılığın hızı kadar Türk işadamının esnekliği.
Sanmıyorum ki, bir Çinli ya da bir Hintli tekstilci aynı gün zarfında yeni kumaş örneğini alıcısına teslim edebilsin.