YAKLAŞIK üç hafta önce 28 Mart seçimlerinin nabzını tutmak üzere gittiğim Gaziantep'te söylenen şuydu: ‘‘Seçimlerde iki belediye başkan adayı değil, Celal Doğan ile AKP yarışacak.’’
Neticede 10 yıllık belediye başkanı CHP'li Celal Doğan kaybetti, AKP kazandı.
Yine üç hafta öncesine dönersek Celal Doğan'ın siyasi hayatında belki ilk kez seçimi kaybetmekten korktuğu da konuşuluyordu.
Peki CHP önemli bir kalesini nasıl kaybetti?
Celal Doğan'ın seçilme şansı üç hafta öncesine kadar yüzde 50'lerde görünürken, nasıl oldu da rakibi AKP'li Asım Güzelbey oyların yüzde 56.4'ünü aldı?
Dün sabah Gaziantep'teki çeşitli çevrelerden aldığım bilgilere göre, Celal Doğan'ın seçimleri kaybetmesinde aşağıda sayacağım üç faktör önemli rol oynamış:
CHP il ve ilçe teşkilatları.
Su.
Gaziantep'in en büyük sanayicisi Konukoğlu.
Celal Doğan'ın CHP'ye dönmesini istemeyen Gaziantep CHP il ve ilçe teşkilatlarının destek vermek bir yana Doğan'ın aleyhine çalıştıkları iddia ediliyor.
Asım Güzelbey, seçimlerden dört gün önce Gaziantep'i ziyaret eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın de desteğiyle oy oranını önemli bir oranda yükseltirken Celal Doğan yalnız kaldı.
Celal Doğan'ın kaybetmesinde ikinci faktör su demiştim.
Eskiden Gaziantep'te dört günde bir su akarmış.
Uzak bir mesafeden gelen ve alt yapısı için büyük paralar harcanan hem içme ve temizlik suyu için Gaziantepliler önemli para harcıyorlar.
Gecekonduda oturanların dahi bir ayda ödedikleri su parası kimi zaman 30 milyonu buluyor.
İki yıldan beri suya ödedikleri yüksek meblağlar Gazianteplileri bezdirmiş.
Celal Doğan'ın bu yılın başında su parasını yarı yarıya indirmesi ise tersine etki göstermiş.
AKP'lilerin eline ‘‘demek ki boşu boşuna büyük paralar ödeniyormuş’’ kozunu vermekten başka işe yaramamış.
Konukoğlu faktörüne gelince...
Gaziantep'te Sanko Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu'nun önemli bir ağırlığı olduğu öteden beri bilinir.
Celal Doğan'ın belediye başkanlığının son döneminde, çeşitli nedenlerden ötürü Konukoğlu ailesiyle ilişkilerinin gerginleştiği de biliniyor.
Arkasına Gaziantep sermayesinin önemli iki ismini daha Gülsan Şirketi'nin sahibi Naci Topcuoğlu ve Organize Sanayi Bölgesi Başkanıve Naksan Şirketi'nin Başkanı Cahit Nakıpoğlu'nu alan Konukoğlu, seçimlerde Asım Güzelbey'e büyük destek sağlamış.
Doktor Asım Güzelbey'in,bir süre öncesine kadar Sani Konukoğlu Tıp Merkezi Genel Müdürü olduğu gözönüne alındığında bu desteğin boyutu daha anlaşılabiliyor.
Gaziantep'te, sandıktan AKP'nin çıkmasıyla birlikte Konukoğlu damgasının daha fazla hissedileceği bir dönem başlıyor sanırım.
Putin'in hedefi yüzde 7'lik büyüme
DÖRT yıl aradan sonra Moskova'ya ikinci gidişim.
Rusya'nın başkenti dört yılda hızlı bir dönüşümden geçmiş.
Arbat Sokağı ve çevresinde dünyanın önde gelen markalarını satan dükkanlardan, şık lokantalardan geçilmiyor.
Küçük bir parantez.
Oteldeki kitapcıklarda, The Moscow Times Gazetesi'ndeki ilanlarda Fransız, İtalyan, Bulgar, Japon, Çin, Gürcü lokantalarına bol miktarda rastladığınız halde Türk lokantası yok.
Bu ülkeden 2005 yılında 2 milyon turist bekliyoruz, Rusya ile iş yapan yabançı işadamları arasında Türkler önemli bir potensiyele sahip ama Moskova'da Türk mutfağını tanıtan lokanta ne yazık ki yok.
Moskova'da bulunduğumuz günlerde, gözüm Ekonomik Gelişme ve Ticaret Bakanı German Gref'in bir açıklamasına ilişiyor.
Gref, Rusya'nin 2004 yılında yüzde 6.4 oranda büyüyeceğini söylüyor.
2005 ile 2007 yılları için hedeflenen büyüme yüzde 6.2.
Rusya geçen yıl 7.3 oranda büyümüş.
Gref'in bu yıl için hedeflediği yüzde 6.4'lük büyüme oranına karşı geçen hafta başkanlık seçimlerinden güçlenerek çıkan Putin'in gözü yüzde 7'lik bir büyümede.
Ekonomide elde ettiği başarı Putin'in gücüne güç katmış ancak uzmanlar büyüme konusunda onunla pek de hemfikir değiller.
Yoksulluğun azaltılması ve sosyal reformların sağlıklı bir atmosferde gerçekleştirilmesi için fazla hızlı büyümenin riskli olacağı görüşündeler.
Söz yoksulluktan açılmışken, dört günde görebildiğim kadarıyla Rusların büyük bir bölümü müthiş bir geçim sıkıntısı içersinde.
Rehberimiz Tatiana'nın aldığı emekli maaşı sadece 65 dolar yani 2 bin ruble civarında. Bunun yarısı apartmanının kirasıymış zaten.
Zenginler ile yoksullar arasındaki uçurum hálá çok büyük.
Bolşoy'da yanyana oturduğumuz 28 yaşındaki ekonomist ve tercüman Anna, doğma büyüme Moskovalı olmasına rağmen ilk defa baleye geldiğini itiraf ediyor.