Paylaş
Önümüzdeki 16-17 Eylül tarihlerinde İstanbul Volkswagen Arena’da uluslararası “Gastro Eğlence Şovu” (Gastro Entertainment Show) düzenleniyor. Yasemin Pirinçcioğlu “ Bu ülkede topraktan tabağa üretenlerle tüketenleri buluşturmayı ve bunu dünyaya duyurmayı amaçladık. Tohumculuktan, organik çiftçiliğe, şaraptan, peynire, zeytinyağına, Anadolu lezzetlerinden ünlü şeflerin lezzetlerine, her şey bu platformda buluşacak” diyor.
Yurt içinden ve yurt dışından ünlü şeflerin, tadımcıların yanı sıra İtalya’dan ve İspanya’dan gastronomi yazarları da davet edilmiş. Örneğin Madrid Gastronomi Akademisi Başkanı Luis Suarez de Lezo da katılımcılar arasında.
İstanbul’u bir gastronomi destinasyonu olarak öne çıkartan 2 günlük etkinlik sanatçıların canlı performanslarıyla şenlenecek. Peru Mutfağı’nın yurt dışındaki yükselişini yazdığım günlerde Pirinçcioğlu’nun verdiği bu haber Türk Mutfağı adına güzel bir gelişme. Ancak öyle olsa da “istikrar” konusunda kaygılılarım yok değil. Çünkü daha önce İstanbul’da Türk Mutfağı adına pek çok kez, çeşitli isimler altında etkinlikler düzenlendi. Hangisi bugün devam ediyor gerçekten bilmiyorum.
BAŞARININ ANAHTARI İSTİKRAR
Oysa Peru Mutfağı’nın başarısına değinirken Mistura Festivali’ne sürekliliğine özellikle vurgu yapmıştım.
Bu festival yaklaşık 10 yıldır kesintisiz ve her yıl büyüyerek devam ediyor.
Peru Hükümeti tarafından da desteklenen Mistura, ülkenin biyo çeşitliliğini de ön plana çıkartmak amacıyla tüm bölgelerinden 350 kadar üreticiyi, 50 kadar lokantayı buluşturuyor.
Ayrıca “en iyi genç şef”, “en iyi genç pastacı” gibi yarışmalara da ev sahipliği yapıyor. Kısaca VİP’in organizasyonunu üstlendiği “Gastro Eğlence Şovu” ancak bir süreklilik kazandığı takdirde Türk Mutfağı’nın tanıtımına etkili olabilir. Pirinçcioğlu, bu etkinliği düzenlemeye karar vermesinde Atılım Üniversitesi’nden Gonca Güzel Şahin ve Gülçin Ünver’in kaleme aldıkları “Gastronomi Turizmi” (2015) temalı bilimsel raporun etkili olduğunu söylüyor. Şahin ve Ünver, Dünya Turizm Örgütü’nün “Küresel Gastronomi Turizmi Raporu” için yaptığı benzer bir çalışmayı İstanbul için gerçekleştirmiş.
İstanbul’da 93 tane A Grubu seyahat acentasının katıldığı anket ilginç veriler ortaya koymuş.
GASTRONOMİ POTANSİYELİ
Ankete katılanlar arasında Türkiye’nin turizm pazarlamasında gastronominin kilit rol oynadığını düşünenlerin oranı yüzde 76.6. İstanbul’un gastronomi potansiyeli düşünüldüğünde güçlü bir imajı sahip olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 64.
İstanbul’un yerli ve yabancı turistler tarafından gastronomi turizmi için tercih edildiğini düşünen acenta yöneticilerinin oranı sadece yüzde 53. Oldukça düşük.
Demek ki, önce kendimizin İstanbul’un bir gastronomi destinasyonu olacağına ilişkin inancımız tam değil.
İstanbul’da lokantaların hizmet kalitesi açısından tatmin edici olup olmadığıyla ilgili soruya verilen yanıtlar da çuvaldızı kendimize batırmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Hizmetin “kısmen” tatmin edici olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 59,4. Tatmin edici olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 25, olmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 16,6.
Söz konusu raporda, bununla ilgili “Hizmet konusunda kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ile bir araya gelerek dünya standartlarını değerlendirip gerekli düzenlemeleri yapmalıdır” deniyor.
VİP’in organizasyonuna yol gösteren rapor, Türk Mutfağı’nın tanıtımı dediğimizde bilimsel verilere de ihtiyaç olduğunu hatırlatıyor.
Paylaş