Ebadi: İran’ın yasaları toplumuna aykırı orada örtünüyorum, dışarıda başım açık

2003 Nobel Barış ödülü'nü kazanan İranlı avukat ve insan hakları savunucusu Şirin Ebadi, "Şeref doktorası" almak üzere İstanbul'a geldi.

2003 Nobel Barış Ödülünü kazandıktan sonra bir anda dünyanın ilgi odağı haline gelen İranlı feminist avukat ve insan hakları savunucusu Şirin Ebadi, Koç Üniversitesi’nden ‘şeref doktorası’ almak üzere İstanbul’da. 10 yıllık bir aradan sonra ikinci kez İstanbul’a gelen Ebadi ve eşi Cevat Tavassolian ile dün öğle yemeğinde biraraya geldik.

Kadın ve çocuk haklarından, İran’daki reform sürecine kadar geniş bir yelpazede sohbet ettiğimiz Ebadi İstanbul’dan önce ABD’nin Harvard, Columbia gibi önemli üniversitelerinde konferanslar vermiş. Konferansların birinde Irak’taki insan hakları ihlallerinden söz edince salonun alkıştan inlediğini ve kendisine ‘Bush’tan başka herkes’ diye bir rozet verildiğini anlatıyor.

Ülkesindeki reform süreciyle ilgili ise söyledikleri ilginç: ‘Gelenek ve modernite daima çatışmıştır. Ancak tarih daima modernitenin üstün geldiğini ortaya koymuştur’.

Ebadi’ye sorular ve yanıtlar şöyle:

Benmayor: Nobel Barış ödülünü kazanan ilk müslüman kadınsınız. Bu sizin için anlamı nedir?

Ebadi: Birkaç anlamı var. Dünya İslam’ın terör dini olmadığını kabul etti. Müslüman kadınların özgürlükçü mücadelesine saygı gösterdi. Ödül yıllarca sürdürdüğüm insan hakları mücadelesine verildi. Doğrusunu söylemem gerekirse, ödülü bekliyordum ama o kadar erken değil.

İran’da üzerinde çalıştığınız kadın ve çocuk hakları ihlallerini anlatabilir misiniz?

- İran’da çocuk haklarını çiğneyen bazı yasalar var. Meselá evlilik yaşı çok düşük. Kızlar 13 yaşında, erkekler 15 yaşında evlendirilebiliyorlar. Anne ve baba terbiye gerekçesiyle çocuklarını yasanın izniyle dövebiliyor. Kız ve erkek çocuğu arasında fark var. Bu yasaların ıslahıyla ilgili çalışmalar sürüyor.

İran toplumunda değişimin tabandan gelmesi gerektiğini savunuyorsunuz. Sizin gibi düşününler çoğunlukta mı?

- Çoğunlukta olduklarını sanıyorum. Reform ancak aşağıdan geldiği zaman doğru netice verebilir.

Êİran’da en öncelikle reform ne olmalı sizce?

- İnsan haklarını çiğneyen yasaların değiştirilmesi. Örneğin, üniversitede okuyan kızların yüzde 63’ü kız. Eğitim görün kızların oranı erkeklerden fazla olduğu halde 2 kadının tanıklığı 1 erkeğin tanıklığına denk geliyor. Bir erkek dört kadınla evlenebiliyor. Bu yasalar İran toplumuna uygun değil.

Madem söz kadınlardan açıldı Türk kadını hakkında ne söyleyebilirsiniz?

- Ülkenizi iki kez ziyaret ettim. Sanıyorum Türk kadını önemli kazanımlar elde etti. Kadın hakları mücadele edilerek elde edilir. Batı toplumlarında hep böyle oldu. Yeri gelmişken Leyla Zana’nın özgürlüğünü kazanmasından son derece mutlu oldum.

Türban etrafında kopan fırtınalara ne diyorsunuz?

- Ben özgürlüğe inanıyorum. Kadınları özgür bırakın. İster başlarını örtsünler, ister örtmesinler. Erkekler de öyle. İster kravat taksınlar, ister takmasınlar.

Tekrar İran’a dönersek Hatemi’den sonra reform sürecinin hızlanacağı beklentisi vardı. Öyle olmadığını gördük. Neden?

- Toplumsal değişime gelenekçiler karşı durdu. Gelenek ve modernite (Ebadi özellikle bu sözcüğü kullandı. Farsca da böyle kullanıldığını söyledi)arasında sürekli bir çakışma vardır. Ama tarih şunu ortaya koymuştur ki kazanan daima modernitedir.

Êİran’da örtündüğünüzü biliyoruz. İran dışında ise başınız açık. Bu çelişkiyi nasıl izah ediyorsunuz?

- İran’da yasalara göre, ister müslüman olun, ister gayri müslim örtünmek zorundasınız. İran’da olduğum zaman yasalara uyuyorum. Ama İran dışında bu yasalar geçerli olmadığı için başım açık.

Beni, ‘Mr. Ebadi’ diye çağırıyorlar

İRAN
’da Şah döneminden kalmış olan, evli bir kadının genç kızlık soyadını taşımasına olanak tanıyan yasa değişmemiş. Bu yüzden Şirin Ebadi genç kızlık soyadını korumuş. Eşi Cevat Tavassolian, açık görüşlü biri ve hiç gocunmadan ‘Beni Mr. Ebadi diye çağırıyorlar’ diyor. Ebadi ‘Böylesine açık fikirli birinin eşiniz olması mücadelenizi kolaylaştırmıştır’ tespitine gülürük ‘evet’ diyor.

29 yıllık evli olan çiftin biri Kanada’da, diğeri Tahran’da okuyan iki yetişkin kızı var.

Çoğu insan haklarında 11 kitabı yayınlanmış olan Şirin Ebadi, İran’ın ilk kadın yargıçlarından. İslam Devrimi’nden sonra ‘yargıçlık kadının doğasına aykırı’ diye görevinden alınmıştı. 56 yaşındaki Ebadi halen Tahran Üniversitesi’nde ders veriyor.
Yazarın Tüm Yazıları