Çocuklara hem bisküvi hem Fikret Mualla’yı sevdirmek
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
İSTANBUL Modern’de devam eden Fikret Mualla Sergisi’nin sponsoru Eti Bisküvileri.
Eti’nin ürünleri piyasada, reklamları her gün televizyonlarda ama sahipleri pek ortalıkta görünmez.
Gülden Kanatlı-Derbil, Eti’yi 1961 yılında kurmuş olan Firuz Kanatlı’nın kızı.
Eti Gıda Sanayi Yönetim Kurulu Üyesi.
Fikret Mualla sponsorluğunu konuşurken laf ister istemez Eti Bisküvileri’ne geliyor.
Öncelikle şunu belirtmekte yarar var: Eti ile Ülker bisküvi pazarının neredeyse yüzde 70’ini ellerinde tutuyorlar.
Yani Eti pazarın iki önemli oyuncusundan biri.
Daha açık ifade etmek gerekirse, kek kategorisinde pazarın yüzde 60’ı, lifli bisküviler gibi sağlı ürünleri kategorisinde pazarın yüzde 90’ı elinde.
Bir de glutene alerjisi olanlar için ‘pronot’ diye sadece kendilerinin ürettiği bir cins kurabiyeleri var.
Gülden Kanatlı-Derbil, Eskişehir’de Gümülcine göçmeni bir aileden dünyaya gelen babasının tam bir ‘bisküvi uzmanı’ olduğunu söylüyor.
‘Şarap tadımcısı gibi bir şey’ diyor.
Cenevre’de ekonomi okuyan Firuz Kanatlı, konusuyla ilgili sürekli kitap okuyan, araştıran bir girişimci.
Zaman zaman kendi evinde bile mutfağa girip, farklı unlarla, farklı formüllerle deneyler yapıp fırında pişiren biri.
Gülden Kanatlı-Derbil babasının bu yönünü anlatırken geçenlerde televizyonda tekrar gösterilen ‘Çikolata’ filmi aklıma geliyor.
Çikolata zaten Eti’nin son 1.5 yıldan beri girdiği yeni bir alan.
Televizyonlarda son dönemlerde yoğunlaşan Eti reklamlarının bir nedeni de bu atılım.
KOLAY PAZAR DEĞİL
Eti Grubu 2001 yılı krizinden sonra birçok şirketin yaptığı gibi reklam harcamalarını kesmemiş.
Bugün bunun faydasını görüyor.
Gülden Kanatlı-Erbil ‘Krizden güçlenmiş olarak çıktık’ diyor.
Yılda ortalama 10 yeni ürün çıkartan grup 6 yılda iki misli büyümüş.
Peki pazara yeni giren oyuncular Eti’nin pazar payını küçültebilir mi?
‘Şimdilik öyle bir tehlike yok... Pazar yeni oyuncular için kolay bir pazar değil. Yine de stratejimizi yeni oyunculara göre ayarlıyoruz. İthalat kolaylaştığında yabancı markalar görebileceğiz.’
Fikret Mualla sponsorluğuna gelince...
Bu sergi grubun sanatı desteklediği ilk proje değil.
Eti Çocuk Tiyatrosu’yla son beş yıldır Anadolu yollarında.
Yılda 110 bin çocuk, tiyatrodan yararlanıyor.
Gülden Kanatlı-Derbil‘Doğu illerimizde hayatlarında hiç tiyatroya gitmemiş büyükler bile çocuklarıyla tiyatroya geliyor’ diyor.
Eti’yi İstanbul Modern ile bir araya getiren nokta işte bu olmuş:
Sanatı halkla buluşturmak.
Fikret Mualla Sergisi’ni okul çocukları geziyor.
Müzeye gelemeyenler ise ressamın reprodüksiyonlarını taşıyan gezici bir otobüse binip Fikret Muálla ile tanışıyor.
Fikret Mualla’yı sevdirmek çikolatalı bisküvi sevdirmek kadar kolay olmasa da Eti-İstanbul Modern birlikteliği bu zor işi başaracak gibi görünüyor.
10 yılda Ortadoğu’da en fazla Türkiye büyüyecek
ARAŞTIRMAYI Fransız Credit Agricole ekonomistlerinden Slyvain Laclias yapmış.
‘Ortadoğu: Risklere Direnmenin Riski’ başlığı altındaki araştırmaya Le Monde Gazetesi yer vermiş.
Araştırma dört ülkeyi kapsıyor: İran, Suudi Arabistan, Mısır ve Türkiye.
Laclias’ın analizine göre, geride bıraktığımız 10 yıl zarfında, bu dört ülke arasında en iyi büyümeyi kaydeden ülke İran.
Türkiye ikinci sırada.
Ancak Laclias, Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl yılda yüzde 4.5 ila yüzde 5’lik bir ortalama ile İran’ın önüne geçeceğini öngörüyor.
Laclias’ın bu iyimserliği, yapısal reformlar, IMF anlaşması, AB üyeliği perspektifi ve yabancı yatırımcı beklentisinden kaynaklanıyor.
Belediye Başkanı’nın felsefesi
TIME Dergisi Avrupa’nın beş önemli şehrinin Roma (Walter Veltroni), Paris (Bertrand Delanoe), Berlin (Klaus Wowereit), Londra (Ken Livingstone) ve Stockholm’un (Annika Billstrom) belediye başkanlarını kapak yapmış.
İçim sızlamadı desem yalan.
Bu şehirlerin arasında İstanbul olmalıydı.
Peki şehir hayatına yeni bir vizyon getiren bu belediye başkanlarının ortak yanı ne?
‘Yenilikçiliği ideolojinin, pragmatizmi partizanlığın önüne geçirmeleri...’