Cheney'den alıyor Dali'ye yatırıyor

YARIN Atatürk Kültür Merkezi'nde önemli bir serginin açılışı var.

‘‘Nahit Kabakçı Koleksiyonu Resim ve Heykel Sergisi.’’

Önce Nahit Kabakçı kim?

Ramko İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı.

İşlerini uzun yıllar önce Azerbaycan'a kaydırmış.

Bakü'deki Hyatt Regency Oteli, BP ofisi, Natavan İş Merkezi ve Rezidansı Kabakçı'nın şirketi tarafından yapılan bazı binalar.

Ülkedeki çoğu yabancı petrol şirketleri Kabakçı'nın kiracısı. Hyatt Regency Oteli'ni ise yeni devretmiş.

Nahit Kabakçı, 25 yıldan beri koleksiyoncu.

Diyor ki, ‘‘Ekonomik özgürlüğünüzü kazandığınızda günün birinde tercihinizi bir sanat eseri satın almak yönünde kullandığınızda koleksiyoncu olma yolunda ilk adımınızı atmış olursunuz.’’

Sanata yatırımın diğer yatırım araçlarından farksız olduğunu düşünüyor.

Zira bugün 5 ila 6 milyon dolar değerinde olan koleksiyonu 10 yılda bire üç kazanç getirmiş.

Almanya'da öğrencilik yıllarında kaçırdığı bir Dali resmi için bugün hálá hayıflanıyor. ‘‘1976 yılında 6 bin mark verip alabileceğim Dali resmi 15 yıl sonra 1 milyon doları geçmişti. Onu kaçırmam bana pahalıya patladı’’ diyor.

Aynı şekilde 10 yıl önce 30 bin dolara almadığı bir Botero bugün 500 bin dolar.

Peki Nahit Kabakçı kazandığının büyük bir bölümünü resme ve heykele yatırırken riske girmiyor mu?

Ya ilerde prim yapacağını düşündüğü resim tam aksine değer kaybederse?

Bu soruların cevabı şöyle: ‘‘Özellikle Türkiye ve Azerbaycan'da resim piyasasını iyi tanıyorum. Ayrıca 10 bin doların üzerinde değeri olan bir resim için mutlaka uzmanlarına danışırım. Birkaç uzmandan al sinyali alsam dahi nihai kararı kendim veririm.’’

Nahit Kabakçı
işleri nedeniyle bulunduğu Azerbaycan'da sanatın ve kültürün önemli sponsorlarından.

Meselá Azerbaycan Resim Akademisi'nin tek sponsoru ve akademinin çoğu öğrencilerine burs veriyor.

Ünlü yatırımcı George Soros'un da Kazakistan'da resmi desteklediğini ondan öğreniyorum. Peki İstanbul'da bir modern sanat müzesinin olmayışına ne diyor?

‘‘Dünya coğrafyasında apayrı bir yere sahip İstanbul'da bir modern sanat müzesinin olmayışı büyük bir ayıp. Bilbao'da 100 milyon dolara yapılan Guggenheim Müzesi yılda 2 milyon turist getiriyor. Modern müze eksikliğinin turizm açısından da büyük bir kayıp olduğu ortada.’’

ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in şirketi Halliburton, Kabakçı'nın Bakü'de sahibi olduğu Natavan İş Merkezi'nin kiracısıymış.

Cheney'den kazandığını Dali'ye yatıran biri işini biliyordur mutlaka.

Albright kadınların G-7 grubunu kurmuş


İSTANBUL'da fırtına gibi esen eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright ile konuşmasından bir gün sonra, dar kapsamlı bir kadın grubuyla yaptığı yuvarlak masa toplantısında biraraya gelmek fırsatı buldum.

Albright'ın kadınlarla biraraya gelmesini sağlayan aynı zamanda başkanı olduğu Amerikan Ulusal Demokratik Enstitü.

Demokrasinin dünya çapında yaygınlaşması alanında çaba gösteren bu kuruluş özellikle kadınların politik yaşama katılması konusunda hassas.

Çırağan Oteli'nde günün erken saatlerinde yapılan toplantıda, İstanbul Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın eşi Reyhan Gürtuna, İKV eski başkanı iş kadını Meral Gezgin Eriş, Kagider Başkanı Meltem Kurtsan, AKP milletvekili Nimet Çubukçu gibi isimler var.

Albright, Ulusal Demokratik Enstitü'nün Ankara Temsilciliği'nden TCK'da kadınlarla ilgili tartışmaların bilgisini almış, son gelişmelerden haberdar.

En fazla yerel yönetimlerde kadın oranının yüzde 1 olmasına şaşırmış.

Hayatının büyük bir bölümünde kadınların siyasette ve ekonomide güçlü bir yere gelmesi için mücadele ettiğini anlatıyor.

Dışişleri Bakanı iken Hillary Clinton ile büyük bir dayanışma içersinde olmuşlar.

Albright'a göre, kadınların en büyük eksiklikleri iyi örgütlenmemeleri.

Birleşmiş Milletler'de ABD temsilcisi iken, diğer 7 kadın temsilciyle bir grup kurduklarını söylüyor.

Grubun adını da, zengin ülkeler kulübü gibi G-7 takmışlar.

Albright daha sonra aynı örgütlenmeyi kadın dışişleri bakanları düzeyinde gerçekleştirmiş.

Şimdi ise dünyadaki tüm kadın bakanları biraraya getirecek proje üzerinde çalışıyor.

Dünyadaki eski dışişleri bakanlarıyla belirli aralıklarla biraraya gelme fikri de ondan çıkmış. Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem aktardı.

Eski Fransa Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine, İtalyan Lamberto Dini ve İsmail Cem'in aralarında olduğu grup en son Aspen'de biraraya gelmiş.

Anlayacağınız 66 yaşındaki Albright, yerinde duramayan, birikimlerini ‘‘daha nasıl değerlendirebilirim’’ diye sürekli planlar yapan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Satır aralarında, yeni piyasaya çıkan kitabının promosyonunu yapmayı da ihmal etmeyerek.
Yazarın Tüm Yazıları