Bush-haters, yani Bush'tan nefret edenlerininternet siteleri, kitapları, şarkıları, kendilerine özgü şakaları, klipleri var.
Daha geçtiğimiz günlerde ‘‘Bush karşıtı en iyi klip yarışması’’ açılmış. Kulübe son katılan isimlerden bir tanesi de ABD eski Hazine Bakanı Paul O'Neil.
‘‘Çok basit...Sesi, bakışı, yürüyüşü her şeyi sinirime dokunuyor. Onu televizyonda görmeye tahammül edemiyorum.’’
Bunları söyleyen ben de olabilirdim ama bu sözlerin sahibi son derece saygın, 80 yaşlarında Amerikalı bir kadın.
Demokrat bir senatörün annesi.
Oğlunun Washington'da Başkan Bush ile kongrenin çatısı altında bir arada olmasını hayretle karşılıyor.
ABDBaşkanı George W. Bush'un sadece bizim bu taraflarda sevilmediğini sanıyorduk.
Yanılmışız.
Meğer ABD'de, yukarıdaki yaşlı Amerikalı gibi Bush'tan nefret edenlerin sayısı günden güne artıyormuş.
Onlara ‘‘Bush-haters’’ deniyor.
Aralarında politikacılar, sanatçılar, ünlü gazeteciler var.
Meselá iki tanesini gayet iyi tanıyorsunuz.
‘‘Benim Cici Silahım’’ filminin yönetmeni Michael Moore ile birkaç ay önce Ezcacıbaşı'nın davetlisi olarak bir konuşma yapmak üzere İstanbul'a gelen Princeton Üniversitesi profesörlerinden Paul Krugman.
Moore, ‘‘Bush-haters’’ların önderi.
Oscar töreni sırasında nefretini dile getirmeye kalkışınca konuşması alkışlarla yarıda kesilmişti.
Krugman ise oklarını çok daha ustaca savuruyor.
‘‘Bush'tan nefret edenler’’ininternet siteleri, kitapları, şarkıları, kendilerine özgü şakaları, klipleri var.
Daha geçtiğimiz günlerde ‘‘Bush karşıtı en iyi klip yarışması’’ açılmış.
Robert Greenwald'ın ‘‘Irak savaşıyla ilgili tüm gerçekler’’ adındaki belgeseli izlenme rekorları kırmış.
Kulübe son katılan isimlerden bir tanesi de ABD eski Hazine Bakanı Paul O'Neil.
2002 yılında istifasını veren O'Neil, Başkan Bush ile ilgili görüşlerini bu hafta piyasaya çıkan ‘‘Sadakatin Bedeli’’ adındaki kitapta dile getiriyor.
Başkan Bush'tan ‘‘etrafını sağırların çevirdiği bir kör’’ diye söz ediyor.
‘‘Elimde uzun bir listeyle Başkan’ın karşısına çıktığımda konuları birlikte tartışacağımızı sanıyordum. Oysa her seferinde ben konuşuyordum o dinliyordu. Anlayacağınız görüşme bir monologdu’’ diye anlatıyor.
Baş başa görüşmelerde asla fikrini beyan etmeyen Başkan Bush, kabine toplantılarında da tartışılanlara son derece kayıtsızmış O'Neil'e göre.
Biliyorsunuz bu ayın 28'inde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başkan Bush ile bir toplantısı, ardından başbaşa görüşmesi var.
Baş başa görüşmenin henüz kaç dakika olacağı bilinmiyor ama umarım ki, Başbakan Erdoğan Başkan Bush'un dikkatini yoğunlaştırmayı başarır da, O'Neil'in yakındığı ‘‘monolog’’ talihsizliğine uğramaz.
ABD eski Başkanı Clinton'ın ‘‘Bush-haters’’ kulübüne bir uyarısı var.
‘‘Aman’’ diyor ‘‘Sakın ipin ucunu kaçırmayın. Nefret tek başına bir işe yaramaz. Önemli olan gücümüzü birleştirip mücadele etmek. Yoksa demokratlar yine hezimete uğrar.’’
Bu arada, ‘‘Bush-haters’’ kulübü İstanbul'da bir şube açmak istiyorsa göreve talibim.