Sofya Milli Tarih Müzesi’nde Kral/Başbakan Simeon Saxe-Coburg Gotha’nın resepsiyonundayız. Rahmi Koç ile sohbet eden Kral/Başbakana yöneldiğimiz sırada içeri Tarkan girmez mi? İşte gazetecinin açmazı. Hangisini tercih edeceksin?
TARKAN yurtdışında en fazla sokaklarda rahatsız edilmeden dolaşmayı seviyormuş.
Bulgaristan’ın başkenti Sofya da yurtdışı oluyor ama tanık olduğum kadarıyla Tarkan burada da gördüğü aşırı ilgiden bunalmıştı.
Tarkan ve Sofya hikayesini dilerseniz en başından anlatayım.
Opet’ın reklamında bir süreden beri Tarkan’ın oynadığını biliyorsunuz.
Hafta ortasında Opet’ın buradaki benzin istasyonunun açılışı olunca sanatçının yolu da doğal olarak buraya düşüyor...
Burada bu kadar hayranı olduğundan haberdar mı bilmem...
Sofya Havaalanı yolu üzerindeki sarı-mavi benzin istasyonunun açılışına dönersek gördüğüm manzara şuydu:
Ortaokul ve lise çağındaki öğrencilerin ablukasından kurtulmaya çalışan Tarkan, Rahmi Koç ile Mustafa Koç’un ellerinde birer makasla bekledikleri, kurdelenin kesileceği alana ulaşmaya gayretindeydi.
Nafile bir çaba...
Zira günlerden beri Tarkan’ı bekleyen çocukların, sanatçıdan bir imza kopartmadan asla ablukayı kaldırmaya niyetleri yoktu...
Meğer, çoğu buradaki Türk azınlığa mensup çocuklar o günü Tarkan tatili ilan etmişler ve ders mers demeden benzin istasyonuna doluşmuşlar.
Bu bilgiyi veren elçilik mensubu bir görevlinin de kızı Tarkan hayranları arasındaydı zaten.
TARKAN’I ABLUKAYA ALDIK
En fazla, fıstık yeşili deri ceketine pek uyan yeşil gözlerindeki ışıltıya hayran olduğum Tarkan’ın Sofya çilesi elbet benzin istasyonunda sona ermedi.
Öğleden sonra Türkiye’den gelen 40’a yakın gazeteci, Koç Grubu üyeleri, Bulgar milletvekilleri, Bulgar meclisindeki Türk milletvekilleri, elçilik mensuplarının da katıldığı Sofya Milli Tarih Müzesi’ndeki resepsiyona gidildi.
Öğrenciler yerine bu kez biz kadın gazeteciler Tarkan’ı abluka altına almak niyetindeyiz.
Hep magazin gazetecileriyle röportaj yapacak değil ya?
Bizim de ona soracağımız şeyler var elbet...
Kazandıklarını nasıl değerlendiriyor?
Repo mu? Yoksa fon mu?
Berlin’de almaya niyetlendiği söylenen eve kaç para yatıracak?
Kimsenin gözü Milli Tarih Müzesi’nde, özenle sergilenmiş olan objeleri görmüyor.
Aklımız Tarkan’da.
ÜRDÜN’DEN VAFTİZ SUYU
Derken müzenin büyük salonunda bir hareketlenme oluyor.
Gelen Bulgaristan Başbakanı Simeon Saxe-Coburg Gotha.
Bulgaristan Kralı III Boris ile Kraliçe Joanna’nın oğulları olan Simeon Saxe-Coburg Gotha tarihi bir kişilik.
1937 yılında doğmuş ve söylenenlere göre, birkaç hafta sonra muhteşem bir törenle bir Bulgar pilotunun Ürdün Nehri’nden taşıdığı suyla vaftiz edilmiş...
Babasının ani ölümü üzerine henüz altı yaşında iken tahta çıkmış ama iki yıl sonra ülkede yapılan bir referandum sonrası ülkesini terk etmek zorunda kalmış.
50 yıllık bir sürgün hayatı.
2001 yılında oluşturduğu Ulusal Hareket seçimlerde büyük bir zafer kazanınca Kral Simeon Saxe-Coburg Gotha başbakan oluyor.
Bu arada küçük bir bilgi notu...
Kral/Başbakanın atalarından biri, Bulgar Prensi Ferdinand Saxe-Coburg Gotha Bulgaristan’ın Türkiye’den bağımsızlığını ilan eden ve 1908 yılında kral olan kişi.
İKİSİNDEN DE VAZGEÇMEDİK
Milli Tarih müzesine dönersek, Tarkan yerine Kral/Başbakan Simeon Saxe-Coburg Gotha’nın resepsiyona gelişi de gazeteciler için önemli bir olay.
Rahmi Koç ile sohbet eden Kral/Başbakana yöneldiğimiz sırada içeri Tarkan girmez mi?
İşte gazeteciler için en sıkıntılı anlardan biri...