Yağmur nedeniyle trafik her zamankinden sıkışık, kamyonların trafiğe çıkmasının yasak olduğu saatlerde dört yanımız kamyonla dolu.
Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir çöp kamyonu kendisine son süratle yol açmaya çalışıyor ve aniden emniyet şeridine dalıyor.
Oysa bir gece önce biraraya geldiğimiz Renault Mais Genel Müdürü İbrahimAybar ne demişti?
‘‘Emniyet şeridinin ihlali çok sayıda kazaya yol açıyor.’’
Resmi araç dahi kurallara uymazsa gerisini düşünün.
Türkiye'de 30 yılda 5 milyon 500 bin kaza meydana gelmiş, 159 bin 510 kişi ölmüş.
Araç sayısının 9 milyon olduğu göz önüne alınırsa her iki araçtan birinin kaza yaptığı sonucu ortaya çıkıyor.
Trafik kazaları Türkiye'nin kronik sorunlarından biri.
Otobüs düğünden dönmekte olan minibüsü ezmiş.
Bilanço 17 ölü.
Kartal'da tankerin freni boşalmış.
Bilanço 8 ölü.
Peki 2004'ün ‘‘Trafik Yılı’’ ilan edildiğini biliyor muydunuz?
Trafik Yılı nedeniyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü koordinasyonunda sivil toplum kuruşlarının, özel sektörün, üniversitelerin katılımıyla paneller düzenleniyor.
Buluştuğumuz günün sabahı böyle bir panele katılmış olan Aybar ‘‘İletişim yok... Trafik toplantılarından kimsenin haberi yok’’ diye yakınıyor.
Renault Mais, 2002 yılında , Milli Eğitim Bakanlığı'nın onayıyla 10 yıllık bir süre için ‘‘Herkes İçin Güvenik’’ sloganı altında bir kampanya başlatmış.
Çocuklara yönelik ‘‘Sokakta İlk Adımlar’’ eğitiminden İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Gaziantep gibi şehirlerde yaklaşık 28 bin öğrenci yararlanmış.
İbrahim Aybar'ın anlattığına göre, eğitimi alan çocuk, anne ve babalarını ‘‘Aman mutlaka kemer takın’’ diye uyarıyormuş.
Renault Mais'in iki yıldır devam etmekte olan diğer projesi sürücü adaylarını eğitmeye yönelik.
Bu yıl ise Trafik Denetleme ve Daire Başkanlığı'nın kampanyasına iki projeyle destek veriyor.
İbrahim Aybar'ın bu arada ‘‘gönüllü trafik müfettişliği’’ yaptığını öğrendik.
İstanbul'da 5 bin trafik polisinin yanı sıra ceza kesme yetkisine sahip 1200 ‘‘gönüllü müfettiş’’ yollarda. Kendilerini deşifre etmiyorlar, ceza kestikleri makbuzu trafik polisine veriyorlar. Makbuzlar ne oluyor derseniz işte orası meçhul.
‘‘Gönüllü müfettiş’’lerden olan eski Devlet Bakanı Tınaz Titiz, ne olduğunu anlamak için birkaç kez kendine ceza kesmiş.
‘‘Cezayı ödeyin’’ diye arayan soran olmamış.
Eski Meksika Başkanı Ernesto Zedillo Koç, Üniversitesi'nde
DAVOS'un müdavimlerinden olan eski Meksika Başkanı Ernesto Zedillo, önümüzdeki cuma günü Koç Üniversitesi'nde ‘‘Küresel Konulara Genel Bakış’’ konulu bir ders verecek.
1994 yılında Meksika’da iktidara gelir gelmez önemli bir finans kriziyle karşıya gelen Zedillo, ülkeyi uçurumun eşiğinden kurtaran adam diye biliniyor.
Halen Yale Üniversitesi'nde uluslararası ekonomi ve politika dersleri veren Zedillo aynı zamanda Yale Globalleşme Araştırmaları Merkezi'nin direktörü.
Zedillo, BM Genel Sekreteri Kofi Annan için ‘‘globalleşmede insan faktörüyle’’ ilgili çalışmalar yapan ve üyeleri arasında Kemal Derviş'in de bulunduğu gruba dahil. Bu gruba destek verenler arasında Arı Hareketi bünyesi altında kurulmuş Ekonomi ve Dış Politika Forumu (EDP Forumu) var.
EDP Forumu ve Koç Üniversitesi'nin katkılarıyla sözünü ettiğim grup 5-6 Mart tarihlerinde burada toplanıyor. İşte bu vesileyle üniversiteli öğrenciler Zedillo'yu dinleme fırsatını bulacaklar.
Demiryolu olmadan asla
Aybar ile sohbette feci sonuçlara yol açan kazaların nedenleri üzerinde duruluyor.
Türkiye'deki trafik kazalarının çoğu sürücü hatasından.
Alkollü taşıt kullanmak, sinyalizasyan kurallarına uymamak, cep telefonuyla konuşmak, yorgun olmak bunlardan bazıları.
Yani eğitim şart.
Yolların bakımsızlığı, mühendislik hatalarının da payı var elbet.
Bunlara Karayolları, Ulaştırma Bakanlığı, Belediyeler, Bayındırlık Bakanlığı arasındaki koordinasyonsuzluğu da katarsanız işte sonuç ortada.
‘‘Trafik Yılı’’ nedeniyle eğitime vurgu yapılsa da ben işin püf noktasının demiryolunda yattığına inanıyorum.
Yolcu taşımacılığının yüzde 96'sı, mal taşımacılığının yüzde 90'ı karayolundan yapılıyor.
Antalya'dan domates, Karadeniz'den hamsi her şey kamyonlarla taşınıyor.
Sadece TEM'deki kamyon sayısı ürkütücü.
Üstelik bunlardan çoğu da eski ve bakımsız.
Bir iddaya göre, bizdeki kamyon sayısı tüm Avrupa ülkelerindeki kamyon sayısı kadar. Oralarda fabrikalar, tesisler demiryollarına yakın inşa ediliyor ki mallar hemen yüklensin, vagonlarla taşınsın.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz yıl İstanbul Sanayi Odası'nda benim de katıldığım toplantıda demiryoluna ağırlık verileceğini söylemişti.
AKP'nin demiryolu projesi ne durumda?
Zira, demiryolu olmadan trafik sorunu asla çözülemez.