Paylaş
İBB’ye de benzer şekilde kayyum atanacak mı? Cevap geç saatlerde İstanbul Valiliği’nden geldi. İBB ve Beylikdüzü Belediye Meclislerinin belediye başkan vekili seçimi için 26 Mart Çarşamba günü toplanacağı duyuruldu.
Bu İBB’ye kayyum atanmayacak anlamına geliyor. Peki tartışma nereden çıktı, mahkeme kararına itiraz kabul edilirse kayyum tekrar gündeme gelir mi? Hukukçulara sordum.
KAYYUM ATANMASI GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL
Karar açıklandıktan hemen sonra, Marmara Üniversitesi Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. Selami Kuran ile konuştum. 2016’da OHAL döneminde İçişleri Bakanlığı’na, terör suçları söz konusu olduğunda belediyelere kayyum atama yetkisi verildiğini hatırlatarak, şöyle dedi: “Terör soruşturmasından eğer bir tutuklama kararı çıksaydı anayasanın 127, Belediyeler Kanunu’nun 45. maddesine göre İBB’ye kayyum atanması ‘kesin’ ve ‘zorunlu’ olacaktı. Ancak İmamoğlu, terör soruşturmasından serbest kaldı. Ancak aynı kanunun 2. maddesi şöyle diyor: ‘Bir başkana, hakkında göreviyle ilgili, ‘terör örgütüyle iltisak veya irtibat’ gibi bir suçtan soruşturma ya da kovuşturma başlatılmış olması halinde, İçişleri Bakanlığı yargı kararına gerek duymadan o belediyeye kayyum atayabilir.’ Yani ‘adli kontrol tedbiri (tutuklama olmaksızın serbest bırakılma) yeterli değildir’ diyor kanunun bu maddesi. İçişleri Bakanlığı kamu güvenliği gerekçesi ile böyle bir soruşturma geçirmiş olması sebebiyle başkana görevden el çektirebilir mi? Bir ihtimal.” Böyle bir durum olması halinde inisiyatifin İçişleri Bakanlığı’nda olduğunu belirten Prof. Dr. Kuran, beklentisininse İBB’ye kayyum atanmayacağı yerine Meclis içinden birinin seçileceği yönünde olduğunu söylemişti.
SÜREÇ BAŞA DA SARABİLİR
Saat 18,00 civarı, İstanbul Valiliği’nin, İBB ve Beylikdüzü Belediyelerinin 26 Mart Çarşamba günü belediye başkan vekili seçmek üzere toplanacağını açıklamasının ardından kayyum tartışmaları da kısmen sonuçlanmış oldu. Prof. Dr. Kuran’ı tekrar aradım. Şimdi ne olacak diye sordum. Yanıtı şu: “26 Mart’ta Meclis içinden İmamoğlu’nun yerine bir vekil seçilecek. O kişi de İmamoğlu’nun süresi ne kadar ise o kadar görev yapacak. Bu seçim yapıldı mı tekrar kayyum atanması gibi bir durum söz konusu olmayacaktır. Yine de hatırlatmakta fayda var; Başsavcılık ‘terör’ suçlamasından verilen tutuksuz yargılanma kararına itiraz etti. Asliye Ceza Mahkemesi’nin terör suçlamasından tutuklama kararı vermesi halinde süreç başa saracaktır ve böyle bir durumda kayyum da yeniden söz konusu olabilir.”
26 MARTTA VEKİL SEÇİMİ İLE KAYYUM TARTIŞMASI KAPANMIŞTIR
Hukukçu, Dr. Rezan Epözdemir ile de kayyum tartışmaları ayyuka çıkmışken konuştuk. Belediye Başkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyum atanması uygulamasının 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 2016’da yasalaşan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çerçevesinde yürütüldüğüne dikkat çekerek, 3 farklı senaryodan bahsetmişti:
“Yasada ‘Tutuklama’ ve ‘soruşturmanın selameti’ ve ‘kamu hizmetlerinden yasaklanma’ deniyor. Üçlü tasnif var. Dolayısıyla İçişlerinin görevden uzaklaştırma ve kayyum atama yetkisi mevcuttur. Genelde eğilim eğer tutuklama kararı varsa bu yetkinin kullanılması yönündedir. Fakat teorik olarak böyle bir yetkisi var mı? Var.
İmamoğlu’nun tutuklanmasına karar veren nöbetçi sulh ceza hakimliği, terör suçlamasına ilişkin, ‘Üzerine atılı, silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan kuvvetli suç şüphesi bulunmakla birlikte mali nitelikli suçlardan zaten tutuklanmasına karar verildiğinden bu aşamada tutuklanmasına gerek yoktur’ ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanlığı bu gerekçe ile teknik açıdan bir görevden uzaklaştırma kararı çıkarabilir mi? Bu da mümkündür.
Ya da yargı teamüllerinde pek olmasa da mahkeme, itirazları kabul ederek, 3 gün içinde aldığı kararı kaldırabilir. Ya da kararı incelenmek üzere Asliye Ceza Mahkemesine gönderir. Burada asliye cezanın vereceği karar önemli. İtiraz kabul edilir de İmamoğlu ‘terör’ suçlamasından da tutuklanırsa, kayyum ataması yapılır. Dolayısıyla İçişleri Bakanlığı İBB’ye kayyum atanması ile alakalı olarak mahkemeden çıkacak kararı bekleyebilir.
Peki şahsi düşüncesi ne? Yorumu şöyleydi: “İlkesel olarak kayyum uygulamasını doğru bulmuyorum. Hangi koşullar altında olursa olsun halkın iradesinin tecelli etmesi gerektiğine inanıyorum.”
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI YETKİSİNİ KULLANMADI
Valiliğin İBB’de başkan vekili seçileceğini duyurmasının ardından yeniden aradım. Diyor ki: “Bu tartışma artık nihayete erdi. Terör suçlamasından hüküm giydiği için sadece Şişli Belediye’sine kayyum atandı. İBB’ye ise sadece “yolsuzluk” suçlaması olduğu için kayyum atanmadı. Çarşamba günü meclis içinde bir seçim yapılacak. İçişleri Bakanlığı, benim de anlattığım ve yasaya da dayanan yetkisini kullanmamış oluyor bu arada.”
AHMET TÜRK ÖRNEĞİ
Tartışmanın fitilini İçişleri Bakanlığı’nın, yargı kararı olmadan, “terör örgütüyle iltisak veya irtibat” gibi bir değerlendirmeyle kayyum atadığına dair örnekler ateşledi.
30 Mart 2019’da HDP adayı olarak girdiği Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde yüzde 56,24 oy alarak başkan seçilen Ahmet Türk, 19 Ağustos’ta hakkında mahkeme kararı olmadığı halde devam eden soruşturmaları gerekçe gösterilerek görevden alınmış ve yerine kayyum atanmıştı.
2019’da dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan da aynı şekilde görevden uzaklaştırıldılar.
Paylaş