Paylaş
Bugün de Trabzonspor ile karşılaşacağız...
Hiç fark etmez...
Nasıl olsa yenilsek de küme düşmeyeceğiz...
Gider maçımızı seyrederiz...
Bu kez sinir harbi yapmadan çıkar geliriz...
Önümüzdeki sene de her halde bu ligde kalırız...
Kulüp küçük olsa da, Allah büyük...
Bursaspor gibi bir takımın, yaşadıklarına bir bakar mısınız...
Şampiyonluk hesapları yapmamız gerekirken, küme düşmediğimiz için seviniyoruz...
Yazıktır, günahtır...
Bursaspor’a başarısızlık yakışmıyor.
Üstelik bunu hiç de hak etmiyor.
Şehir, ekonomik yönden zengin...
Futbolu seviyor ve biliyor...
Altyapısı da çok iyi...
Tesis sorunu yok denecek kadar az...
Gerçek taraftarı takımını gönülden destekliyor...
Hem de öyle-böyle değil...
Alt lige düştüğümüz sezon, akşam oynanacak maça bilet almak için sabahın köründe gişe önünde taraftarların oluşturduğu kuyrukları dün gibi hatırlıyorum...
Peki o zaman sorun ne?
İbrahim Yazıcı’nın zamansız ölmesi.
Onun bıraktığı şampiyonluk mirasını ise gelenlerin değerlendirememesi.
Yaşanan bunca sıkıntının tek nedeni bu...
Peki, yöneticiler neden başarılı olamıyor?
Bunun da yanıtını vereyim...
Sandıktan, kendi güçleri ve projeleri ile çıkmıyorlar...
İşaret ile geliyorlar hakaret ile gidiyorlar..
Bunun da faturasını, timsaha ödetiyorlar...
Başarıda ki kriter, “ligde kalmak” ise ona sözüm yok...
Geçen yıl 5 teknik direktör değiştirildi ve son karşılamada alınan galibiyet ile bu ligde kalındı...
Bana göre geçmiş yönetimlerin yaptığı tek bir doğru var...
Şenol Güneş tercihi...
Onu da yüzlerine gözlerine bulaştırdılar...
Güneş, bu takımın başında kalsaydı, timsah çok farklı yerlerde olurdu...
Ayrıca Şenol hocanın bu takımdan gitmek istemediğini de çok iyi biliyorum...
Futbolcuların transfer teklifini geri çevireceklerini de...
O kadro dağılmasaydı, Bursaspor sadece şampiyon olmakla kalmazdı...
Şampiyonluk serisi de yakalardı.
Bu sene de o kupayı kaldırırdı.
Son yıllarda zirve yarışı yapan takımların oynadığı futbol ortada...
Performansları ile değil formaları ile maç kazınıyorlar...
Recep Bölükbaşı, ismini Bursaspor tarihine altın harflerle yazdıracağı bu fırsatı harcadı.
Şimdi, Bursaspor yeni bir sürece giriyor...
Önümüzdeki günlerde olağan genel kurul yapılacak...
Geçmişte yaşananlardan ders çıkartmalıyız...
Çünkü, Bursaspor, bildiğiniz o güçlü timsah değil...
Yaralı ve aşırı kan kaybediyor.
Küme düşme hattında o kırmızı çizgide gidip geliyor...
Bu yüzden adaylar çok dikkatli olmalı...
İsmini duyurmak, prim yapmak için piyasaya çıkanlara fırsat verilmemeli...
Dürüst olsunlar, dik dursunlar, projeler yapsınlar yeter.
Delegelere gelince...
Onların sorumluluğu çok daha fazla.
Oylarını kullanırken duygu ile mantığı mutlaka ayırmalılar.
Tercihlerini, söz verdiklerinden yana değil, inandıkları yönetimlerden yana yapmalılar..
Bu yapılmazsa ne olur...
İş işten geçmiş olur.
Bugün yapmamız gereken sorgulamayı o zaman yaparız...
“Keşke” der, kenara çekiliriz.
Bursaspor’un şampiyonluk fotoğraflarına bakarak kendimizi kandırırız.
Timsah gözyaşı dökeriz...
Ama bu vebalden kurtulamayız.
Paylaş